NECDET İÇEL
Hikmetine uygun tutulan oruç, müminin nefsini her türlü kötülüklerden temizler. Fıtratının asli şekline dönmesini sağlar. Duygularını her türlü aşırılıktan korur, sırat-ı müstakime getirir. Şehvani, şeytani duygularından temizler. Oruç tutan kimse nefsine boyun eğmez, şeytana aldanmaz. Böylece oruç onun için koruyucu bir kalkan olur.
Ebu Hureyre: "Ben Resulullah'ı (s.a.v.) şöyle buyururken işittim: Allah (c.c.), Adem oğlunun her ameli kendinindir. Yalnız oruç müstesna, o benimdir. Onun mükafatını verecek olan da benim buyurdu. Muhammed'in nefsi yed-i Kudret'inde olan Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir.
Yine Ebu Hureyre, "Resulullah (s.a.v.), 'Oruç bir kalkandır' buyurdular" der.
NEFSİN TERBİYESİ
Oruç, cehennem ateşine kalkandır. Dünya, öfke, kin, nefret, şehvet ateşine karşı, israfa, lüks hayata karşı, zillete ve sefahate karşı, aramızdaki fitneye karşı, cinni ve insi şeytanlara karşı bir kalkandır.
Orucun kalkan olması hadisin diğer rivayetlerinde izahını bulmuştur:
Oruç bir kalkandır. Birinizin oruç tuttuğu bir gün olursa, o gün kötü söz söylemesin ve gürültü çıkarmasın. Şayet kendisine birisi söver yahut kavga ederse, ben oruçlu bir kimseyim, deyiversin. Muhammed'in nefsi yed-i Kudret'inde olan Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, kıyamet günü Allah indinde misk kokusundan daha güzel olacaktır. Oruçlu için, sevineceği iki ferah vardır: "İftar ettiği vakit iftarına sevinir, bir de Rabbine kavuştuğu vakit orucuna sevinir.
Yukarıda zikredilen hadis-i şeriflerin ifade ettikleri manaların gerçekleşmesi için, maksadına uygun oruç tutulması şarttır. Oruç tutmaktan maksat, nefsin terbiye ve ıslahıyla, Allah'tan korkup günahlardan ve fenalıklardan çekinmek suretiyle ahlakı güzelleştirmek olduğuna göre nefsimizi yemekten, içmekten ve diğer nefsani isteklerden menettiğimiz gibi, orucun makbul ve tesirli, kalkan olması için şu hususlara da riayet edilmesi şarttır: İftarda ve sahurda, fazla yiyip mideyi tıka basa doldurmaktan çok ciddi sakınmalıyız. Orucu sadece ağızla değil, iç ve dış bütün azalarımızla beraber tutmalıyız. Bu oruç hakkıyla tutulan bir oruçtur. Gözümüzü Allah'ın men ettiği, haram olan şeylere bakmaktan korumalıyız. Dilimizi yalan, gıybet, kovuculuk, iftira gibi çirkin ve faydasız sözlerden korumalıyız. Kulağımızı, haram ve mekruh olan sözleri, gürültüleri, işitmekten men etmeliyiz. El, ayak ve diğer azalarımızı her türlü fenalıklardan ve günahlardan korumalıyız. Kalbimizi Allah'tan uzaklaştıracak kötü düşüncelerden, buğz-adavet, kin-nefret, haset gibi çok kötü şeylerden muhafaza etmeliyiz. Böyle tutulmayan oruçlar için Efendimiz (s.a.v.), "Nice oruç tutanlar vardır ki, ancak aç kalmaktan başka nasipleri yoktur" buyurmuştur.
İşte o zaman oruç, kötülüklere ve cehennem ateşine kalkan olur.
Her türlü azaplardan ve sıkıntılardan kurtulmanız en büyük duamdır.
Paylaşmak güzeldir
MUSTAFA KAYA (Muğla İl Müftüsü)
Paylaşmak, özveri, fedakarlık ve bütün güzellikler adına ne varsa harmanlayıp gönülden gönle sunmaktır. Herkese yüreğimizin kapılarını açmak, hatalı olanları hatalarından dolayı yalnız bırakmamaktır. Paylaşmak, çevremizdeki insanların dertleri ile dertlenip, hüzünlerini, acılarını, bütün azalarımızda hissedebilmek, sevinçlerine ortak olabilmektir.
Sevinci, acıyı, kederi, hüznü paylaşabilmek... Bir ekmeği ikiye bölüşebilmek... Sevgi dolu bir yüreği, bir düşünceyi birbirimize açabilmek, bir tebessümü paylaşabilmek ne kadar önemli...
Günümüzde, sahip olduğumuz insani değerler erozyona uğramaya yüz tutmuş, sınırsız bir dünyevileşme ve maddileşme benliğimizi kaplamış, bireysellik, bencillik, çıkarcılık, çekememezlik ve tahammülsüzlük gibi olumsuz değerler ilişkilerimizde öne çıkmış, bütün bu beşeri zaaflar toplumumuzda mutsuz, umutsuz, olumlu düşünemeyen ve paylaşamayan kişilerin sayısını artırmıştır.
Şüphesiz bu olumsuzluklar, aşınan ve kaybolan değerler karşısında yapılması gereken, özünde yaratanı tanıma ve yaratılanı sevme olan, inanç ve öğretileriyle on dört asırdır insanlığı aydınlatan yüce dinimiz İslam'ın iyi anlatılması ve anlaşılmasıdır.
MESAFEYİ KALDIRIN
Oruç ve Kuran ayı Ramazan, bir paylaşma mevsimidir. Yanı başımızdakinin ve uzağımızdakinin halini anlama zamanıdır. Öteki kavramını kaldırmak ve herkese bizden bir parça olarak bakmak gerekir. Paylaşmak güzeldir. Çünkü hepimiz Hz. Adem'in çocuklarıyız, hepimizin artı ve eksileri var. O yüzden paylaşmacı, içtenlikli olmak ve kardeşlerimizle aramıza koyduğumuz mesafeleri kaldırmak gerekir. Kimseyi yargılamadan, sınıflandırmadan bir duygu ortaklığı sağlamamız gerekir... Rahmet, bereket ve mağfiretle dolu ve ibadetlerin mükafatlarının sınırsız olarak verildiği bu manevi mevsimi çok iyi değerlendirelim. Çocuk, genç, yaşlı, kadın-erkek hep birlikte cemaate iştirak ederek camilerimizi şenlendirelim. Zengin-fakir iftar sofralarında, ekmeğimizi, aşımızı, çorbamızı, yüreğimizdeki sevgiyi, selam ve umudu paylaşalım.
DOST ELİ
Zaman, ekmeği bölüşmenin, yüreğimizdeki sevgiyi çoğaltmanın, dertliyle dertli, mutluyla mutlu olmanın, hep beraber Rabbimizi yüceltmenin ve gözyaşlarıyla her birimiz için Rabbimizden af dilemenin, dualarla birbirimizin değerlerini hissetmenin, fakirlere, yoksullara ve kimsesizlere el uzatma zamanı...
Gelin bizi bencilliğe, bireyselciğe iten bütün olumsuzluklara rağmen birbirimize dost ve paylaşma elini uzatalım. Çünkü Ramazan paylaşma zamanı... Paylaşmak güzeldir.
BİR AYET
Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnut ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şanım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'tan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.
ÜÇ HADİS
** Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslüman'ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslüman'ın kusurunu örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu) örter. (Buhari, Mezalim, 3, Müslim, Birr, 58.)
** İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, İman, 93, Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyame, 56.)
** Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (Tirmizi, İman, 12, Nesai, İman, 8.)
ORUÇ HAKKINDA 3 SORU - 3 CEVAP
Soru: Tıraş olurken kanayan yere, kanın durması için kantaşı sürmek orucu bozar mı?
Cevap: Hayır, bozmaz.
Soru: Bir hastalık sebebiyle de iğne yapılınca oruç bozulur mu?
Cevap: Evet bozulur, kaza gerekir. Oruç bu şekilde bozulduktan sonra yiyip içmek, kefareti gerektirmez.
Soru: Gündüz uyurken ihtilam olunca (boşalınca) oruç bozulur mu, ne yapmak gerekir?
Cevap: Bozulmaz. Uyanınca ilk fırsatta gusledilir. Hadis-i şerifte, (İhtilam olmak orucu bozmaz) buyruldu. (Beyheki) Gusletmekle de oruç bozulmaz. Guslederken su yutmamaya dikkat etmelidir. Su yutulursa oruç bozulur.
RAMAZAN ANISI HASAN YÜKSEL
TEMA Uşak Temsilcisi
Teravihteki kahkahalar cemaati kızdırdı
TEMA Uşak Temsilcisi Hasan Yüksel, çocuk yaşta başından geçen ve hala unutamadığı bir Ramazan anısını bizimle paylaştı.
Henüz 7 yaşındayken oruç tutmaya heveslendiğini ve o dönemdeki akranlarıyla yarışmaya başladığını belirten Yüksel, bir teravih namazında kendini tutamayıp kahkahalarla güldüğünü dile getirdi.
Yüksel'in hiç unutmadığı Ramazan anısını şöyle anlattı: Küçükken Ramazan ayları bizim için her zaman farklı ve güzel oldu. Ramazan ayının manevi yanı ile birlikte rekabet ayı olarak da dikkat çekiyordu. Ramazan aylarında bizde tüm ailemiz gibi köyümüzde oruç tutar ve namaz kılardık. Fakat tuttuğumuz oruçtan ziyade kıldığımız namazlarda bu rekabet hat safhaya çıkardı. Biz kardeşimle birlikte kendimizi özellikle namazlarda daha çok göstererek büyüklerimizin takdirini almaya gayret ederdik. Yine bir gün teravih namazında işin dozunu kaçırdık ve kendi kendimize gülmeye başladık. Cemaatin dikkati dağıldı ve herkes farz namazı bitene kadar burnundan soludu. Tabii ben kahkahalara devam ettim. Büyükler selam verdikten sonra beni ve kardeşimi okkalı bir şekilde azarladı.
Yüksel, başından geçen bu Ramazan anısını hatırladıkça yeniden kahkahalarla güldüğünü dile getirdi.
