Yağı yemekte kullanılan, kanser, böbrek bozukluğu, saç dökülmesi gibi sorunlarının tedavisi ile kozmetik ve tank yakıtı gibi birçok alanda yarar gösteren bitki Ege'de yetişecek
UFUK SOYHAN (DENİZLİ)
Dünyada yüzyılın bitkisi olarak tanınan ve özel bakım gerektirmeden üretilen jojoba, Ege Bölgesi'nde ilk kez ekildiği Denizli'de filizlenmeyi başardı. Jojobadan elde edilen yağın yemeklik olarak kullanılabileceği gibi, kanser, böbrek bozuklukları, saç dökülmesi gibi sağlık sorunlarının tedavisi ile kozmetik, ilaç, tank yakıtı ve daha birçok alanda da ülke ekonomisine katkı sağlayacağına işaret edilirken, jojoba bitkisinin üretimi ve tohum ıslah çalışmasında başarı sağlanması sevinç yarattı.
Türkiye ekonomisine katkı için geçtiğimiz nisanda Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından "PAÜ Kurumsal Altyapı Projesi" olarak başlanan çalışmalarda, jojoba bitkisi, jeotermal sularıyla ünlü Sarayköy ilçesinde hazine arazisi kiralanarak ekildi. PAÜ Biyoloji Bölümü, yağı, ağır sanayi, ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ve 25 metreyi bulan kökleriyle erozyon ve çölleşmeyle mücadeleye katkı sağlayan jojobanın üretimi ve tohum ıslah çalışmasında başarı sağladı. Ekilen tohumlar fidelere dönüşürken, kurak topraklarda dahi hiçbir bakım gerektirmeden yetişen bitkinin çiftçilere alternatif ürün ekme imkanı sağlayacağı kaydedildi.
PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yeşim Kara, ekonomiye büyük katkı sağlayacak jojoba ile milyonlarca dönüm kurak arazinin değerlendirebileceğini ifade etti. Bitkiden elde edilecek yağla sanayi yağı konusunda dışa bağımlılıktan kurtulma olanağı sağlanacağını kaydeden Kara, "İsrail gizli servisi peşime düşebilir" esprisiyle güldürdü. Kara, "Dünyada jojoba bitkisinin üretimi bugün İsral'in elinde. Bitkinin memleketi Amerika, İsrail değil. Ancak İsrailliler ticari amaçla üretiyor. Daha çok tank yakıtı olarak kullanıyorlar" diye konuştu.
8 KATLI BİNA
Bitkinin kökünün yaklaşık 8 katlı apartman yüksekliğinde olduğunu kaydeden Kara, "Bitki kökleri toprağın derinliklerindeki kil tabakasını bulduğunda oradan suyunu alıyor. Jojoba Sarayköy'deki kurak toprağı yarıp çıktıysa her toprakta yetişebilir" dedi. Geçtiğimiz günlerde Tavas'ta toplantı düzenlediklerini anlatan Kara, ilçede jojoba yetiştirmek üzere kendilerine 10 dönüm arazi tahsis edildiğini işaret ederek, "Bitki verimli topraklarda daha çabuk büyür. Hiçbir arzusu, isteği yok. Sadece ilk yıl sularsan sula" dedi. Ticari amaçları olmadığını vurgulayan Kara, projeye bilimsel baktıklarını, bu bitkiden en fazla yararlanma yollarını araştırdıklarını kaydetti. Kara, "Tohumun yağını elde ettikten sonra kanserli fareler üzerinde deneyeceğiz" diye konuştu. Jojobanın Denizli topraklarına adapte olduğunu belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O kadar çoğaltacağız ki fide olarak satacağız. Ülkemize ekonomisi güçlü bir bitki kazandırmak ve atıl arazileri değerlendirmek istiyoruz. Türkiye'de binlerce dönüm kullanılmayan arazi var. Ekolojik şartlara göre jojoba 14 ay ile 3 yıl arasında ürün vermeye başlıyor. Zeytinyağı ve fındık yağından daha pahalı. Zeytin ağaçları gibi Ege Bölgesi'nin her yerini sarsa kötü mü olur? Erozyonu önlüyor, doğal bir paratoner gibi yıldırımı engelliyor ve ekonomiye büyük katkı sağlayacak bir bitki."
YAKIT YAPILACAK
Jojoba bitkisinin üretim aşamasını tamamladıktan sonra, TÜBİTAK projesi hazırlayarak, biyodizel yakıt üretmeyi planladıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yeşim Kara, "Bu bitkinin yağı, ağır sanayiinin birçok kollarında kullanılabiliyor. Biyodizel tank yakıtı en maliyetli yakıtlardan biri. Jojobadan biyodizel tank yakıtı da üreterek, bu alanda ülkemize katkı sağlamayı istiyoruz" dedi. Kara, projede yardımcı araştırmacı görevini yapan Prof. Dr. Ramazan Mammadov ile birlikte Sarayköy ve Tavas Kaymakamlıklarına verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti.
Sıcağa ve soğuğa çok dayanıklı
Jojoba bitkisi gölgede 35-45 derece gibi çöl sıcaklıklarına, kısa süreli -9 dereceye kadar dayanıklıdır. Yıllık 500 milimetre yağış, iyi bir verim için yeterlidir. Bitki hiç susuz uzun yıllar yaşar. Toprak seçiciliği yoktur. 100-200 yıl ömrü vardır. ıÜü1933'te tohumundaki mum tabiatındaki yağın, diğer bitkilerdeki yağlardan farklı olduğu ve "kaşalot" adlı balinanın yağına denk olduğu keşfedilmiştir. 2'nci dünya savaşı ile birlikte önemi artmıştır. Ancak çalışmalar, 1972'de ilan edilen "deniz memelilerini koruma" anlaşmasının, balinaların avlanmasını kısıtlaması ile yoğunlaşmıştır. Jojoba yağı, gıdadan tekstile, savunma, ilaç, boya, otomotiv ve kağıt sektöründen sanayi ve kozmetiğe kadar binlerce üründe kullanılabiliyor. Yüksek hız ve sıcaklıkta çalışan makineler için yağlayıcı madde olarak rafine edilmeksizin kullanım özelliğine sahiptir. Uçak ve füze motorlarında kullanılabilliyor.
