Sayıştay, Marmaris'teki Aksaz Deniz Üssü'ne yakın olmanın bedelini çeşitli yasaklarla ödeyen ve iskan alanlarını boşaltmaları istenen Büyükkaraağaç mahallesi halkının itirazını haklı buldu
OSMAN AKÇA / BEKİR TOSUN (MUĞLA)
Muğla'nın Marmaris ilçesindeki Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı'nın, Köyceğiz ilçesine bağlı Sultaniye köyünün Büyükkaraağaç mahallesini boşaltmak istemesiyle başlayan mücadele köylülerin zaferiyle sonuçlandı. Sayıştay, köyün boşaltılmasında ısrar eden Aksaz Üs Komutanlığı'nın, köylüleri yeni bir yer göstermeden evlerinden çıkaramayacağına karar verdi.
Konunun yüksek yargıya intikali üzerine bölgede inceleme yapan Sayıştay üyeleri, askeri yetkililer ve köylülerle görüştü. Yazışmaları, arazilerin tapularını, evlerin, yolların ve camilerin ne zaman yapıldığını, orman durumunu ve bölgedeki mezarları inceledi. Daha sonra da 70 sayfalık rapor hazırlandı. Raporda Büyükkaraağaç mahallesinin 2. derece askeri yasak bölge kapsamında kaldığı halde birinci derece askeri yasak bölge sınırları içerisindeymiş gibi muamele gördüğüne işaret edildi.
PSİKOLOJİYİ BOZAR
Sayıştay'ın Meclis Dilekçe Komisyonu'na gönderdiği raporda, şu görüşlere yer verildi: "Yıllardır bir arada yaşayan ve tapulu gayrimenkulleri olmayan bu insanlara kanunen herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmesi imkanı olmadığı gibi, İskan Kanunu hükümlerine göre de iskan edilmeleri mümkün olmadığından, bunların yeni bir yere yerleştirilmeden buradan çıkarılmaları hayatlarına devam etmelerindeki büyük sorun ve sıkıntıların yanında sosyolojik ve psikolojik birtakım sorunları beraberinde getirecektir. Böyle bir uygulamanın anayasanın sosyal devlet ilkesine uygun olmayacağı düşünülmektedir."
BAYRAM MÜJDESİ
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Yahya Akman, askerin güvenlik gerekçesiyle köyün boşaltılması yönündeki çıkışının bir hak ihlali olarak değerlendirildiğini söyledi. Buranın ikinci derece yasak bölge olduğunu hatırlatan Akman, köylülerin yıllardır burada oturduklarını vurguladı.
Sayıştay raporunu öğrenen köy sakinleri, kararın kendileri için çifte bayram olduğunu söyledi. 30 yıldır kendilerine 'işgalci' gözüyle bakıldığını anlatan köy sakinlerinden 57 yaşındaki Ergün Akgün, "Sayıştay raporu bize iki bayramı bir arada yaşatıyor. Meclisten de lehimize sonuç çıkacağına inanıyoruz. Yıllardır ekip biçtiğimiz topraklarımız için 2B çalışması yapılarak tapularımızın verilmesini istiyoruz. Köyümüze kimliksiz ve gerçek bir sivil gibi girip çıkmak, rahatça dolaşmak istiyoruz. Kimlik kartımızı unutursak, kaybedersek veya izin alamazsak 26 kilometrelik Marmaris ilçesine Köyceğiz'den dolaşarak 140 kilometrelik yoldan ulaşıyoruz. Marmaris'e gitmek için Aksaz'dan ayrı bir yol yapılmasını istiyoruz. Ev yapamıyoruz. Arıcılık, hayvancılık kısıtlandı. Balıkçılık yasak. Kovanlarımız için yer istiyoruz. Askerimize karşı değiliz. Aksine Cumhuriyetimizin ve devletimizin bekçileri olan askerlerimizi seviyoruz. Ama burası bizim evimiz, toprağımız" diye konuştu.
Sultaniye Köyü Büyükkaraağaç Köyü sakinlerinden Sultan Yıldırım (75) da evinin çatısının yaz aylarında çöktüğünü belirterek, "Tadilat yaptırmak istedim, asker izin vermedi. Kalacak yerim yok. Ben bu topraklardan dört asker yolladım. Üç amcam bu topraklardan gemilere binerek Çanakkale'ye gitti ve şehit odu. Kış geldi, nereye gideceğiz? Ya bize toprak versinler ya da yakamızı bıraksınlar" dedi.
Referandumda 133 'evet' çıktı
Askeri statüden kurtulmak için 12 Eylül'deki anayasa değişikliğine destek veren köylülerden 133'ü 'evet' derken 33 seçmen tercihini 'hayırdan' yana kullandı. 9 oy da geçersiz sayıldı. Kenan Evren'nin 'askeri alan' ilan ettiği köyün sakinleri, Evren hakkında dava açacaklarını söylediler. Sayıştay kararı 7'den 70'e herkesi sevindirdi. Aksaz Turgut Reis İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Nurseven Yıldırım da okullarına daha rahat gidip gelebileceklerini, köylülerin tara, bağ ve bahçelerine giderken sorun yaşamayacakları için mutlu olduklarını söyledi.
Yöre halkının çilesi 25 yıl önce başladı
Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı 49 haneli, 200 yıllık Sultaniye köyünün, 1985'te askeri bölge ilan edilmesiyle halk kendi topraklarında işgalci durumuna düştü. Ev yapmanın ve denize girmenin yasak olduğu köyde, vatandaşlar yaşadıklarına isyan etti. Köye 5 kilometre mesafeye askeri kamp yapıldıktan sonra giriş çıkışlarına güvenlik gerekçesiyle, "Birinci derece askeri yasak bölgedir. Yol boyunca durmak, park etmek, yetki verilmiş resmi araçlar dışında, özel ve resmi araçlarla yayaların girmesi yasaktır" yazılı levhalar konuldu. Köylülerden, köyü boşaltmaları istendi. Kendi köylerine askeri kimlik kartıyla giren ve esir hayatı yaşadıklarını söyleyen vatandaşlar, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve ilgili bakanlıklardan sonra konuyu TBMM'ye taşıdı, TBMM Dilekçe Komisyonu'na dilekçe verip, uğradıkları haksızlığın giderilmesini istedi. Köylüler, dilekçelerinde "1982'de Kenan Evren Paşa arazilerin tapulu olup olmadığını, eski veya yeni olduğunu dikkate almadan köy arazisini Milli Savunma Bakanlığı'na teslim etmiş, bir de Bakanlar Kurulu kararı aldırtmıştır. Sayın büyüklerimiz, nasıl suç işleyen görevliler varsa, burada da çıkar peşinde olan emekli komutanlar var" dedi. Dilekçede, arazilerin 'güvenlik' gerekçesiyle köylülerin elinden alınmak istendiği, ancak bölgeye askeri tesis adı altında tatil köyleri yapıldığı ileri sürüldü.
Yeni Asır daima yanlarındaydı
Sultaniye köylüleri, mücadeleleri sırasında bölgelerinin gazetesi Yeni Asır'ı hep yanlarında gördü. Köylülerin çilesi Yeni Asır Gazetesi'nin 11 Nisan 2010 tarihli sayısında birinci sayfa manşetinden aktarılırken, iki gün sonra askeri köye yeni yer arandığı duyuruldu. AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, köyün durumunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu'nda ele alındığını açıkladı. 12 Eylül'deki referandum sırasında da konuyla en fazla ilgilenen yerlerin başında Sultaniye geldi. Sultaniyeliler bölgelerini askeri alan ilan eden Kenan Evren'den hesap sormak için anayasa değişikliğine 'evet' diyeceklerini açıkladılar. Bu açıklamalar ve referandumdaki tutumları da yine Yeni Asır'ın sayfalarına yansıdı.
Köylülerin "Firesiz evet diyeceğiz" açıklaması, 21 Temmuz 2010 tarihli Yeni Asır'da birinci sayfadan manşet olarak duyuruldu. 15 Eylül 2010'de da "Askeri köy evet dedi" başlığı adı altında Sultaniyelilerin direnci yine birinci sayfanın manşetine taşındı.
