
Evliya Çelebi 1611 yılında İstanbul Unkapanı'nda doğdu. İlköğrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu, babasından tezhip, hat ve nakış öğrendi. Musiki ile ilgilendi. Kuran'ı ezberleyerek "hafız" oldu.
1630'da, bir Kadir gecesi, Ayasofya Camii'nde mukabele okurken, Sultan IV. Murat'ın, dikkatini çekmiştir. Maiyetiyle camiye gelen Sultan, sesine hayran kaldığı bu genci sormuş ve Silahtar Melek Ahmet Paşa'nın da aracılığıyla musahip olarak sarayda hizmete alınmasını sağlamıştır.
O günden sonra dört yıl süreyle sarayda padişah musahibi olarak kalmış, sonunda sipahiler zümresine katılarak, 1640 yılında meşhur seyahatlerine başlamıştır.
Kendi ifadesine göre, bir gece düşünde, Ahi Çelebi Camiine gitmiştir. Burada Hazret-i Peygamberi sahabesiyle birlikte görmüş, ona (as) hayran kalarak mübarek ellerini öpmüş: "Şefaat Ya Resulallah!." diyeceği yerde, heyecandan dili dolaşmış: "Seyahat Ya Resulallah!" diyerek ondan seyahat dilemiştir.
HER YERİ DOLAŞTI
Hz. Peygamber, onun her iki dileğini de yerine getirmiştir. Bu mutlu rüyadan sonra, gezilerine başlayan Evliya Çelebi, önce İstanbul'un bütün cami ve türbelerini, kahvehane ve divanlarını dolaşmış, gördüklerini, öğrendiklerini bir bir defterine geçirmiştir. Daha sonra Bursa ve İzmir'e gitmiş, ardından Trabzon'a yolcu olmuştur. Daha sonra neredeyse bütün Osmanlı coğrafyasını dolaşmıştır.
Anlattığına göre, daha 19 yaşındayken, İstanbul civarında, yürüyerek dolaşmadık yer bırakmamıştır. Gezip gördüklerini anlatırken, oturup bunları yazmak aklına gelmiş ve o günden sonra bütün hatıralarını kaleme almaya başlamıştır. İşte, ünlü Seyahatnamesi böylece ortaya çıkmıştır.
Ziyaret ettiği yerlerin tarihçesi, eski eserleri, halkının yaşayış tarzı, folkloru, gelenekleri, giyimleri, sanatları, inançları, ne varsa Seyahatnamesinde dile getirilmekte, bu arada günlük, olaylar, bu olayların yorumu da yer almaktadır. On büyük ciltte toplanan Evliya Çelebi Seyahatnamesi bir kültür, sanat ve inceleme hazinesi hüviyetindedir.
KADİR GECESİ FASLI
Açılır bağ ile bostan
Mübarek Kadir gecesi
Salınır hur ile gılman
Mübarek Kadir gecesi
Eyleyeli ah ile vah
Yine eriştire Allah
Afv olur çok günah
Mübarek Kadir gecesi
Olundu aleme müjde
Getirir alemi vecde
Ağaçlar ediyor secde
Mübarek Kadir gecesi
Gökler kapısı açılır
Aleme rahmet saçılır
Hulle donları biçilir
Mübarek Kadir gecesi
Bu gece hürmetli olur
Müminlere kutlu olur
Acı sular tatlı olur
Mübarek Kadir gecesi
Makbuldür cümle dilekler
Zemine iner melekler
Çarha girer hep felekler
Mübarek Kadir gecesi
Terk edelim hab-ı gafleti
Edelim Hakk'a taati
Kulun makbuldür haceti
Mübarek Kadir gecesi
Ne layıktır naim olmak
Güle güle saim olmak
Çok sevaptır kaim olmak
Mübarek Kadir gecesi
Hakk'a gönül bağlayalım
Ciğerimiz dağlayalım
Sabaha dek ağlayalım
Mübarek Kadir gecesi
Afv olur cürm ü hatalar
Hakk'ın emrini tutalar
Bekçiye olsun atalar
Mübarek Kadir gecesi
(Ramazan-name'den)
Kadr Suresi:
"Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar (bu böyle devam eder)." (Kadr, 97/1-5)
Bir Hadis:
Aişe radıyallahu anha şöyle dedi:
- Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum.
- "Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et" buyurdu.
Kadir gecesi
İnsanoğlu ilginç bir varlık. Sevdiği her şeyi önüne serseniz, yediği önünde yemediği ardında olsa, elini sıcak sudan soğuk suya sokmasa, saraylar, kaşaneler içerisinde yaşasa bile kısa süre sonra sıkılıyor ve hayatında bazı değişiklikler olsun istiyor. Bu durum iyi değerlendirildiğinde insanın gelişmesine; yeni şeyler aramasına, denemesine ve öğrenmesine katkı sağlıyor.
Bizi yaradan Yüce Allah bu nedenle olsa gerek, ibadet hayatımızda bazı saat, gün, ay ve geceleri farklı kılmıştır. Vakitlerden seher vakti, günler içerisinde Cuma, aylar içerisinde Ramazan, geceler içerisinde de Kadir gecesi böyledir. Cuma günü vakit namazları yanında Cuma namazı kılınır ve hutbe okunur. Ramazan ayında, günlük ibadetlere oruç da eklenir ve özellikle son on gününde ibadet hayatının yoğunlaştırılması istenir. Geceler içerisinde ise Kadir gecesinin özel bir yeri vardır.
Kadir gecesi manevi bünyemizi geliştirmek ve güçlendirmek için Ramazan ayı boyunca yapmış olduğumuz ibadetlerin nicelik ve nitelik bakımından zirveye çıkarıldığı zaman dilimidir.
Kuran-ı Kerim'deki surelerden birinin adı Kadir'dir. Bu surede Kadir gecesinin, (içerisinde Kadir gecesi bulunmayan) bin aydan hayırlı olduğu bildirilmektedir. (Kadr, 97/3). Bir rivayete göre bu sure, şu olay üzerine nazil olmuştur:
Hz. Peygamber, bir sohbet esnasında sahabilere, İsrail oğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca cihat ettiğinden bahsetmiş, sahabiler de bunu duyunca ömürlerinin böyle bir şeye yetmeyeceğini düşünerek, kendi amellerini az görmüşler ve üzülmüşlerdir. Bunun üzerine, Müslümanları teselli etmek ve o kimsenin elde ettiği sevaba nail olabilme fırsatı sunmak için bu sure indirilmiştir. Surenin anlamı şöyledir:
"Biz onu (Kuran'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gecede Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her türlü iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar." (Kadir, 97/1-5).
Kadir gecesinin, Ramazanın hangi gecesi olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Hz. Peygamber, "Siz kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisinde tek rakamlı gecelerde arayınız" buyurmuştur. Zamanla Ramazan ayının yirmi yedinci gününün gecesi (bu gece) öne çıkmıştır.
KESİN TARİH VERMEMİŞTİR
Hz. Peygamber bir seferinde Kadir gecesinin hangi gece olduğunu kesin olarak bildirmeye niyetlenmiş, ancak o sırada iki sahabi arasında çıkan tartışmayla ilgilenmek zorunda kalmıştır. Daha sonra da "ihtimal ki bu (gecenin gizli kalması) hakkınızda daha hayırlıdır" diyerek kesin tarihi söylemekten vazgeçtiğini bildirmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki Hz. Peygamber, Ramazan ayının son on gecesinin en iyi şekilde değerlendirilmesini istemektedir. Kesin tarih bildirdiği takdirde Kadir gecesinin değerlendirilip, diğer gecelerin ihmal edilmesinden endişelenmiştir.
Kadir gecesi, yeni ve tertemiz bir sayfa açarak hayata yeniden başlamak isteyen Müslümanlar için büyük bir fırsattır. Hz. Peygamber'in bildirdiğine göre: "Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır."
Bu gece namaz kılarak, Kuran-ı Kerim okuyarak, dua ve tövbe-istiğfar ederek değerlendirilmelidir. Bu gece yapılan ibadetlerin en makbulü duadır.
İlk devir alimlerinden Süfyan-ı Sevri, "Kadir gecesi dua ve istiğfar etmek, (nafile) namazdan daha sevimlidir. Kuran okuyup sonra dua etmek daha güzeldir" demiştir. Hz. Peygamber, Hz. Aişe'ye Kadir gecesinde şöyle dua etmesini öğütlemiştir:
-"Allahım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet."
Bu gecenin bereketinden yararlanabilmek için, bizler de Kur'an okuyalım, tövbe ve istiğfarda bulunalım, dua ve ibadetlerimizi artıralım, büyüklerimizin, yakınlarımızın ve dostlarımızın hal ve hatırını soralım.
BESKVA'dan Ramazan paketi
KAHRAMAN DURAK (HABER MERKEZİ)
Ege Bölgesi'nde eğitime yaptıkları bağışlarla ve ve ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardımlarla adını duyuran Bekir Sacide Keleşoğlu Eğitim ve Yardım Vakfı (BESKVA) şefkat elini bu kez Çeşme'ye uzattı.
BESKVA Başkanı hayırsever işadamı Hakkı Keleşoğlu ve Başkan Vekili olan eşi Hale Keleşoğlu'nun girişimleriyle, ihtiyaç sahibi ailelere Ramazan Bayramı nedeniyle yardım paketleri dağıtıldı. Hale Keleşoğlu, vakıf üst yöneticisi Ayşim Fırat ile birlikte Çeşme'nin Dalyan, Ildır ve Ovacık bölgelerinde isimleri muhtarlıklarca belirlenen ailelere gıda paketlerini dağıttı. Ovacık'ta muhtar Mehmet Koç'un tepit ettiği ihtiyaç sahiplerine yönelik gıda paketlerinin tesliminde konuşan Hale Keleşoğlu, Çeşme'de engelliler için bir tesis yapmak istediklerini söyledi.
