Yapacağın işe önce kendin inanmalısın

Jack Nicholson, en karizmatik bulduğum oyuncuların başında gelir. Bu kısa boylu, kel adamın filmografisine baktığınızda pek çok başarılı filme imza attığını görürsünüz.
90'lı yıllarda yaptığı "A few good men" yani "Birkaç İyi Adam" ve "Jimmy Hoffa" filmleri bence oyunculuk yeteneğinin zirveleriydi. Danny De Vito'nun yönetmenliğini yaptığı Hoffa, 1993'te de Berlin'de Altın Ayı ödülü almıştı.
Film, Nicholson'ın canlandırdığı Jimmy Hoffa'nın ülkenin en etkili sendikası Teamster'ı şekillendirmeye yönelik tutku dolu çalışmalarını, mafya ile ilişkilerini ve sonradan Robert Kennedy'nin takibiyle gelen mahkumiyeti ve hapishanede geçirdiği süreyi anlatıyor.
İLETİŞİM GÜCÜ
Nasıl bir karizma ve iletişim gücü bir insanı sıfırdan ülkenin en büyük sendikasının başına geçirip başkanlara kafa tutar bir hale getirir?
O dönemde Hoffa'nın karizmatik gücünü anlatmak için şu sözler kullanılmıştır, "İstediği her şeyi yapabileceğine inanır ve çevresindeki herkesi de inandırırdı, hiç kimseden de korkmazdı. Bu yüzden herkes ondan çok korkardı."
Dünyanın en ünlü bilgisayar markalarından olan Apple'ın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olan Steve Jobs da karizmasıyla ünlüdür. Gerek müşterileri gerekse çalışanları Jobs için, "Onunla konuşurken her şeyin mümkün olduğu ve başarılabileceğine olan inancınız artar. Onunlayken kendinizi güçlü hissedersiniz" yorumunu yapıyor.
WHITMAN ÖRNEĞİ
Meg Whitman dünyanın en büyük online alışveriş merkezi "e-bay"in başına 1998'te geçti. Whitman kısa sürede e-bay'i dünyanın en fazla hayran olunan, güvenilir ve başarılı markalarından biri haline getirdi. Whitman'ın bu başarısında müşterileri ve çalışanlarını etkileyebilmesinin önemi çok büyüktür.
Amerika'da anlatılan bir şehir efsanesine göre Whitman bir keresinde şirketinden şikayetçi olan bir müşterisiyle bir saat sürecek bir görüşme yapabilmek için ülkenin bir ucundan bir ucuna gitmiştir.
Hoffa da bir keresinde arabasıyla seyahat ederken yolda lastiği patlamış bir kamyon görür. Kamyon şoförü kan ter içinde lastiği değiştirmeye çalışmaktadır. Arabasını durdurur çamurlara bata çıka şoförün yanına gider, kollarını sıvar ve şoföre yardım eder. Lastiği takana kadar adama sendikalaşmanın yararlarını anlatır ve ancak dayanışmayla sorunların çözülebileceğini izah eder. Şoför adeta şok olmuştur ülkenin en önemli adamlarından birisi lastiğinin bijonlarını sıkmaktadır.
Hoffa, hapse giderken kendisine sonuna kadar inanan kamyoncular araçlarıyla kilometrelerce konvoy oluşturmuş ve sevgi gösterilerinde bulunmuşlardı.
Amerika'nın efsanevi şirketlerinden General Electric'i yıllarca yöneten Jack Welch de karizmasıyla insanları etkilemişti. "Kendine güvenmeyen yöneticiler karmaşa yaratır" diyen Welch sahip olduğu vizyonu ve hedeflerini basit ama bir o kadar da tutkulu ve coşkulu bir şekilde anlatır böylelikle herkesin fikirlerini kabul etmesi için uygun ortam yaratmış olurdu.
Hoffa, Jobs, Whitman ve Welch'de ortak olan şey karizma yani benim tanımımla insanları etkileyebilme gücüdür. İnsanları etkileyebilmenin yolu da yaptığınız işe ve planlarınıza inanmanızdır.
İyilikle kalın.
*Bu yazı ilk kez Haziran 2007'de yayınlanmıştır.