Şirketlerde Akıl Birliği

İş dünyasında hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Şirketlerin performansı ve başarı düzeyi yönetim anlayışına ve çalışanların motivasyonuna bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Yeni teknolojiler ve yeni iş modelleri alışılagelen yönetim anlayışını değişime zorlamaktadır. İş hayatında başarılı olabilmek için teknik, ekonomik, ticari ve sosyal konularda da başarılı olmak gerekmektedir. Umuyorum bu satırlar okurlarımızın zihninde yönetim anlayışıyla ilgili yeni fikirler çağrıştıracaktır. Bilimsel çalışmalarda elde edilen şu bulgular çok ilgi çekicidir. "Üst yönetim bir işçiden ve bir satış elemanından değerli fikirler gelebileceğini kabul etmekte isteksizdir. Sıradan çalışanların sıra dışı yenilik yapabileceğine inanan çok az yönetici vardır." Oysa günümüzde yeni teknoloji uygulamaları, verimliliği artırma, kaliteyi geliştirme, inovasyon yapma ve katılımcı yönetim için akıl birliğine daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.

Şirketlerde karşılaşılan problemler sadece müdür ve yönetici sayısını artırarak çözülememektedir. Bu nedenle birbirine benzeyen birtakım problemler şirketlerde yıllarca sürüp gelmektedir. Yöneticiler önyargılı olmamalı ve işler ters gittiği zaman, alışılagelen bir davranış olarak, hemen çalışan elemanlar suçlanmamalıdır. Öncelikle katılımcı yönetim anlayışıyla problemlerin kaynağının bulunması büyük bir önem taşımaktadır.

Şirketlerde katılımcı yönetim ve takım çalışması yararlı sonuçlar vermektedir. Görevi ne olursa olsun her çalışan kimsenin iyi bir takım elemanı olması gerekmektedir. Bireysel çalışmalar yerine takım çalışmaları ödüllendirilmelidir. Takım ruhu canlı tutulmalıdır. Yöneticiler çalışanlara öncülük etmeli ve doğru sonuçların alınmasına yardımcı olmalıdır. Şirkette her birim kendi işini ve kendi ürününü daha iyi yapma konusunda kafa yormalı ve çaba harcamalıdır. Yapılan işleri geliştirme konusunda yeni ve farklı düşüncelere değer verilmelidir. Çalışan elemanların iş ve ürün geliştirmeyle ilgili düşünceleri ve önerileri göz ardı edilmemelidir.

Şirketlerde tabandan yukarıya doğru sağlıklı bilgi akışı büyük bir önem taşımaktadır. Günlük telaş içinde yöneticiler çalışan elemanların iş yapma isteklerini ve motivasyonunu engelleyen davranışlarda bulunabilmektedir. Kimi yöneticilerin aşağıdaki sözleri bu konuda örnekler oluşturmaktadır; "Senin söylediklerini daha önce denedik, hiç faydası olmadı." "Bu düşüncelerle zamanını boşa harcama." "İşleri yıllarca hep bu şekilde yapıyoruz. Durup dururken değiştirmeye ne gerek var?" "Sen kendi işini yap, başkasının işine karışma."

Güven Ortamı

Böyle olumsuz sözlerle zaman zaman karşılaşılmaktadır. Bu davranışların nedenlerini anlamak kolaydır. Ancak problemler yerleştikten sonra onların giderilmesi öyle kolay olmamaktadır. Yöneticilik bilgiyi uygulama, muhakeme etme ve sürekli gelişme için araştırma yapma sanatıdır. Yöneticilik sadece yasaları ve kuralları uygulamak değildir. Şirketlerde bilgi, inanç ve akıl birliği gerekmektedir. Karşılıklı güven ortamı da ancak böyle yaratılmaktadır. Çalışan elemanlar kendilerine güvenilen ortamlarda yenilik arayışı içinde olmakta ve daha az hata yapmaktadır.