Uzmanlık Alanlarını Geliştiremeyen Elemanlar

Peşin hükümlü olmak ve ön yargılarla karar vermek şirket yönetiminde zorluklar yaratmaktadır. Peşin hüküm ve ön yargı esnekliği, katılımcı yönetimi ve çalışanların motivasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Esnek ve yalın yönetim sistemleri çalışan elemanların kendi başlarına karar verme ve kendilerini geliştirme yeteneklerini artırmaktadır. Yaptıkları işleri sevmeyen ve kendi uzmanlık alanını geliştiremeyen elemanlar da başarılı olamamaktadır.

Bir şirketin başarılı olabilmesi, orada çalışan elemanların başarılı olmalarına bağlı bulunmaktadır. Bu nedenle iş yerlerinde elemanlar yeteneklerine uygun olan ve katma değer yaratan işlerde çalıştırılmalıdır. Yeni bir elemanın hangi görevde çalışacağına karar verirken bir süre değişik işlerde deneme yaparak onun yeteneklerine uygun ve başarılı olacağı alanları belirlemek yararlı olmaktadır. İş arayan elemanlar da mesleki açıdan kendilerini geliştirebilecekleri şirketleri seçmelidir.

Karşılıklı İletişim ve Motivasyon

Hiçbir şirket kendi performansını ve başarısını sadece kendi verileriyle kıyaslayarak ölçmemelidir. Bu sağlıklı bir gösterge olmamaktadır. Örnek vermek gerekirse: bir şirketin performansı kendi verilerine göre iyiye gidiyor olabilir. Ancak bu durum tek başına bir şey ifade etmemektedir. Eğer aynı iş kolunda faaliyet gösteren öteki şirketlerin performansları bizim şirketimizden daha yüksek oranlarda gerçekleşiyorsa, bizim şirketimiz kötüye gidiyor demektir.

Şirketlerin zor zamanlarda ve kriz dönemlerinde ekip çalışmaları yapmaları daha başarılı sonuçlar vermektedir. Kısaca söylemek gerekirse ekip çalışmalarına öncelik verilmesi ve teşvik edilmesi yararlı olmaktadır. Yöneticilerin ekip çalışmalarına katılmaları ve bir ekip elemanı gibi davranarak karşılıklı iletişimin ve çalışanların motivasyonun artmasını sağlamaları büyük bir önem taşımaktadır.

Günümüzde genç kuşaklar yaşamakta olduğumuz hızlı değişim sürecine daha kolay uyum sağlayabilmektedir. Bir başka deyişle, gençler kriz dönemlerinde daha özgür davranabilmekte ve daha pratik olabilmektedir. Genç kuşakların bir önemli niteliği de bilgi teknolojilerinden ve global veri ağlarından daha hızlı yararlanabilmeleridir. Genç kuşakların bu olumlu nitelikleri göz önünde bulundurulmalı ve iyi değerlendirilmelidir. Genç kuşakların öz güvenleri yok edilmemeli, yetişkinler gençleri kendilerine benzetmeye çalışmamalıdır.

Sakin Bir Ortamda Diyalog

Bir şirketin rekabet gücünün sık sık gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla aynı iş kolunda faaliyet gösteren rakip şirketlerle somut kıyaslamalar yapılmalıdır. Ayrıca bir şirketin bugünkü varlığının kalıcı olacağını düşünmek yanıltıcı olabilmektedir. Şirketlerin performans grafikleri dış etkenlere bağlı olarak sürekli değişebilmektedir.

Yöneticiler çalışan elemanlardan kopuk olmamalı ve onların mesleki gelişimiyle ilgilenmelidir. Yöneticiler katılımcı yönetimi teşvik etmelidir. Katılımcı yönetimde amaç çalışan bireylerin bilgi ve deneyimlerinden daha iyi yararlanmaktır. Şirketlerde karşılıklı iletişim eksikliği dedikodulara ve zararlı söylentilere sebep olmaktadır. Bu nedenle yöneticiler duygularına hakim olmalı, tartışmamalı, sakin bir ortamda diyalog kurmalı ve yol gösterici olmalıdır.