ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)
Gelişen Kentler Zirvesi'nin açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'e yatırım yapılması çağrısında bulundu.
Kentin üzerindeki durağanlığı attığını söyleyen Kocaoğlu, "Bugüne kadar kimse, bu kente sözden başka bir yatırım yapmadı. Bundan sonra İzmir'in büyüme trendini kimse tutamayacak. Kimsenin, bu kenti geriye çekmeye gücü yetmeyecek. Kısa zamanda yapılacak yatırımlardan, elinizde kalan tortunun değeri 4-5 misli artacak" dedi.
Durağanlığı attı
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından organize edilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile gerçekleştirilen Gelişen Kentler Zirvesi, gayrimenkul sektörünün temsilcilerine ev sahipliği yaptı. İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede konuşan Kocaoğlu, kentin son 30 yılda yaşadığı durağanlığı üzerinden attığını ve potansiyelini harekete geçirerek gelişimini hızlandırdığını söyledi. İzmir'in gelişim sürecinin önüne kimsenin engel çıkartamayacağını belirten Başkan Kocaoğlu, "İzmir, kim ne derse desin, yaklaşık 30 yıllık durağınlık toprağını üzerinden atmıştır. Bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde gerçekleştirmiştir. Mütevazi olmaya gerek yok. Bugüne kadar kimse bu kente sözden başka bir yatırım yapmadı" dedi.
Kocaoğlu, "Bundan sonra İzmir'in büyüme trendini kimse tutamayacak. Kimsenin, bu kenti geriye çekmeye gücü yetmeyecek. İzmir yoluna devam edecek. Bunu engellemek mümkün değil. Bu kent potansiyelini harekete geçirdi. İzmir'in arkasında 12 milyonluk Ege Bölgesi vardır. İzmir bu coğrafyanın finans kentidir. Beyin buradadır, finans, yetişkin insan gücü bu kenttedir. Her ne kadar teşviklerle İzmir bastırılmaya çalışılsa da kent kendi gücüyle ayağa kalkıyor. İzmir'e yatırım yapın. Karşılığını fazlasıyla alacaksınız" diye konuştu. EXPO'ya ev sahipliğinin İzmir kadar Türkiye ekonomisine de önemli katkısı olacağını belirten Kocaoğlu, "İzmir sanayi kenti ancak önündeki en önemli engel teşvik farklarıdır. Çevre ilçeler ile kıyaslandığında ortaya çıkan teşvik adaletsizliği, İzmir'in OSB'lerinin doluluk oranı artıncaya kadar kaldırılmalıdır. İzmir'in patlama yapması için hizmet ve turizm sektörlerinin çeşitlenerek büyümesi gerekmektedir" dedi. GYODER Başkanı Işık Gökkaya ise, 2023 vizyonu kapsamında İzmir ve Türkiye'nin gayrimenkul gelişimini değerlendirdi. Gökkaya, "İzmir'deki nüfus yoğunluğu, Türkiye'nin üstünde ve kentleşme oranı en yüksek illerimizden biri. Nüfusun yüzde 91'i kentsel alanlarda yaşıyor. 2013-2020 dönemi için kentteki toplam konut ihtiyacı 283 bin adet olarak görülmektedir. EXPO 2020'nin bu şehirde düzenlemesi halinde kapsamlı konaklama ihtiyacı artacaktır" dedi.

İş sahası kurulmalı
Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen ilk oturuma Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, Vatan Gazetesi Ekonomi Müdürü Ercan İnan ve Ege Bölge Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar katıldı. Yorgancılar, Türkiye'nin son yıllarda ekonomik durgunluk yaşayan Avrupa ülkelerinden hızlı büyüdüğünü ancak gelişmekte olan kentlerin hızından geri kaldığını söyledi. Yorgancılar, "Her yıl 700 bin öğrencimiz üniversitelerden mezun oluyor. Artık öğrenciler girişimci olmak istiyorlar. Bizim bunlar için iş sahası yaratmamız gerekiyor. Bunun için teşvik adaletsizliği ortadan kaldırılmalı. İzmir'de bulunan 12 OSB'de doluluk oranı yüzde 30 seviyesinde. En azından belirli doluluk oranına gelinceye kadar desteklenmesi gerekir" dedi.
"Yarın, bu fiyatlarla konut alamayacaksınız"
Aziz Kocaoğlu "İzmir'de şu anda gayrimenkul fiyatları büyük kentlerimize kıyaslarsanız çok düşük. Bunun nedeni kentin hızlı büyüme potansiyeline ulaşamamış, büyüme trendini yakalamamış olmasıdır. Kent artık bu potansiyeli yakalamıştır. İzmir'e gayrimenkul yatırımı yapanlara söylüyorum, kısa zamanda ne yaparsanız yapın, bu yatırımlardan elinizde kalan tortunun değeri 4-5 misli artacaktır. İzmir'de kent dönüşümü yapılabilmesi için İzmir'in, insanlarıyla beraber kalkınması gerekiyor. Ekonomik büyüme olması gerekir ki emeğiyle çalışan insanlar konut talebinde bulunabilsin. Bugün İzmir'deki gayrimenkul fiyatları, yarın bulunamayacak şekilde. Yarın bu fiyatlara gayrimenkul alınamayacak. Tren kaçmış olacak. O zaman ah-vah etmek de çözüm olmayacak. İzmir'in 5 bin dönümlük yerinde rezidans yatırımları yapabilirsiniz. Yine İnciraltı'nda sağlık yatırımları yapabilirsiniz" diye konuştu.

Başkan Kocaoğlu'ndan Denizli'ye yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, bir dönem danışmanlığını yapan AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli'ye sert sözlerle yüklendi. Denizli'nin açıklamalarına tepki gösteren Kocaoğlu, "Şimdi 'ak'a 'kara' demekle ak kara olmuyor. Öyle tanıdığım, bildiğim insanlar açıklamalarda bulunuyorlar ki hayretler içinde kalıyorum. Belli dönemde kader birliği yapmış olabiliriz. Belli zamanlarda karar vermiş olabilirsiniz. Bu zamana kadar eleştirel bir laf konuşmadım. Sadece cevap veriyorum. O da bıçak kemiğe dayanınca. Bir milletvekili arkadaşımız var. Sanki belediyeyi o kurtarmış. Belediye 2009 yılına kadar düzgün çalışıyormuş, şimdi ise çalışmıyormuş. Ben o arkadaşla ilgili menfi bir söz söylemedim. Geçmişte kader birliği yapmışız. Kendisi benim danışmanımdı. O zamana kadar adammışız da şimdi değilmişiz. Bir daha çağırırsa gelmezmiş. Seni niye çağırayım? Sen muhalefet partisinin milletvekilisin. Sen gelmezsin de ben seni çağırır mıyım? Eleştiri farklı bir şey ama yaptıkları gerçekten çok enteresan. Bütün söylemlerin altında kişilik, karakter yapısı var" diye konuştu.
Siyaset böyle yapılmaz
Denizli'nin Seferihisar'da jeotermal kaynaklar ile ilgili açıklamalar yaptığını belirten Kocaoğlu, "Ben, İzmir Jeotermal AŞ'ye ortak oldum. Şirket batıyordu. Biz ortak olduk. Belediye 7 milyon TL para koydu. Tüm kaçakları yeniledik. Kapasiteyi büyüttük. Seferihisar sahasında dünya yatırımlar yaptık. İl Genel Meclisi üyeleri benim nasıl çalıştığımı biliyor. İl Özel İdaresi'nin hükümet ile, AK Parti ile alakası yok. Seferihisar'da ve Büyükşehir'de CHP iktidar. Ortak çalışmalar yapılıyor. İl Tarım Müdürü'nü alıp oraya gidip 'burada organik tarım, sera yapacağız' demek doğru mu? Her şeyi bitmiş, elektrik ihalesine çıkılıyor. Seracılık yapılacak. Orada sayın milletvekilinin hiçbir hakkı, katkısı yok. Bu elini sürmektir. Oraya elini sürerek kirletemez. Bu fes giydirmek midir, başkasının yaptığına sahip çıkmak mıdır. Olsa olsa başkasının projesini yanından geçmediğin halde gasp etmektir. Buna bir milletvekilinin hakkı var mı? Ben ilk defa yanıt veriyorum. Sert yanıt vermiyorum. Aslında daha fazlasını hak ediyor. Devamlı beni gıdıklıyor. Sürekli dozu artırıyor. Ben söylediklerini roman gibi biriktiriyorum. Ben bu kentte 4 milyon insanın hangi partiden, mezhepten olursa olsun kimsenin hakkını yemediğimi anlattım. İnsanların beyinlerine girdim. Aziz Kocaoğlu'nun yaptığı projelere elini sürerek, boyayarak sahip olacaklarını sananlar yanılıyor. Yapmasınlar. Siyaset böyle yapılmaz. Siyaset adam gibi yapılır. Çalışırsın, iş yaparsın. Böyle siyaset olmaz. Başkasına fes giydiremezsin. Ben 9 senedir belediyeyi yönetiyorum iki sene danışmanlık yapmış beyaz kağıda imzası yok. Yani sorumluluğu yok açıklama yapıyor. Sen kimsin? Neyi yönetiyorsun. Çıksın aday olmak istiyorsa aday olsun. İki sene oldu bir kelime konuşmadım. Ağzımı bile açmadım Ben konuşmadıkça millet 'bu adamda eksiklik mi var' diye düşünüyor. Öyle bir noktaya geldi ki sanki bizim muhteremin yanında bizim kelliğimiz var. O duruma geldi. Benim çekincem, korkum yok. Gelsin" diye konuştu.
'İçime atıyorum'
Sözlerini sürdüren Kocaoğlu, "Ben 'dedim dedilerin' bu kente faydası olmadığı için susuyorum. İçime atıyorum. Öyle bir noktaya geliyor ki bıçak kemiğe dayanıyor. Siz de insansınız. Ben bir kere cevap veriyorum. Hepsine toptan cevap veriyorum. Benin projelerim var. Üretmek zorundayım. Dünya kadar işi götürüyorum. Biz kamu görevi yapıyoruz. Belediye başkanıyız. Kendilerini kaf dağında gösterenler var. Ben 9 yıldır belediye başkanıyım ve 397 yılla yargılanıyorum. Hayatımda bir dirhem leke olmadı. Onlar birkaç tane arkadaşlar. Bir ara Aydın Şengül vardı. Ardından Hamza Dağ giriyor. Ara sıra kısa metrajlı çalışmayı Ali Aşlık yapıyor. Hiç topa girmeyen Nesrin Ulema da çıkıp açıklamalar yapmaya başladı" dedi. İki bakanın İzmir'de büyükşehir adaylığını birbirine ikram etmesi ve 'sen ol' demesi hakkındaki görüşlerini de söyleyen Kocaoğlu, "Bu bizim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu nasıl bir şeydir. İstenmeyen bir makam mıdır. Belli olur günü geldiğinde. Bakın siyasette rakibin adayına toto oynanmaz, loto çekilmez. Rakibin adayı kim olursa olsun. Hodri meydan. Meydana çıkacağız. Biz kendimize bakacağız" dedi.