Bir kavram olarak dinler arası diyalog

Dinler arası diyalog esas olarak 1892’de ABD’deki büyük sermaye sahiplerinin finansı ile başladı. İlahilik ve peygamber inancının olmadığı bu projede amaçlanan başlıca hedefler ise “İnsanlık dini” oluşturmak ve Kur’an’ı tüm dünyada ortadan kaldırmak. Vatikan ve Evangelistlerin yeni oyunu Chrislamizm'm Erhan Çalışkan yazdı.

Dinler arası diyalog kavramı hakkında ciddi çalışmalar yapan isimlerden biri Ankara Ü. İlahiyat Fakültesi profesörlerinden Mehmet Bayraktar'dır. Bu konu ajan örgüt FETÖ tarafından Türkiye gündemine taşındıktan sonra pek çok konferansa katılmış ve pek çok yazı yazmıştır. Dinlerarası Diyaloğu başlatan Vatikan gibi gözükse de, bunu esas isteyenler Yahudilerdir. Dinler arası diyalog yapması için Vatikan'a baskı da ABD'den geliyor. Dinler arası diyalog esas olarak 1892'de ABD'de başladı. Bu proje, ABD'deki büyük sermaye sahiplerinin finansı ile oluyor. Onların isteği, "İnsanlık dini" diye bir şey. Bu projede, ilahilik ve peygamber inancı yoktur. Onlara göre Kur'an'ı peygamber yazmıştır. En büyük hedefleri Kur'an'ı ortadan kaldırmaktır. Hristiyanlar bize "Muhammedan" diyorlar. "Muhammed'e tapanlar" demektir.

TEK İNANÇ VE TEK DİN
Hristiyan kardinalleri arasında Yahudi olanlar var. Bunların hiçbiri Papa olmadı ama Papa seçildi. Papa Jan Pol bir Yahudi dönmesidir. 16'ncı Benedikt de Yahudi dönmesidir. Aslen Polonya Yahudisidir. Dinler arası diyaloğun hedefi dünyada tek inanç ve tek din olmasıdır. Adı da 'dünya dini'. Nitekim dinler arası diyalog faaliyetini yürüten Vatikan'ın kendi kayıtlarında, bu projenin ekümeniklik (dünya hükümranlığı) ve misyonerlik olduğu yazılıdır. Buna Türkiye'de ilk önderlik yapan Kasım Gülek ve İhsan Doğramacı'dır. Doğramacı 2008'de Bilkent Üniversitesi içinde babası adına yaptırdığı caminin bir bölümünü havra ve kilise olarak ayırarak Türkiye gündemine getirmiştir.

YENİ SİSTEM MİSYONERLİK
Bu konu ile ilgili araştırma yapan bir başka kaynak Profesör Doktor Nadim Macit'tir. Vatikan'da ABD'li Evanjelikler Yahudiler ve Papalık görevlilerinin katılımı ile 1959-1962 arası yapılan 16 toplantı sonrası yayınlanan Dinler Arası Diyalog Bildirgesi ile bu kavram dünyaya açıkça ilan edildi. Ancak diyaloğun bildirgesi şunu söylüyor: Kurtuluş İsa'nın ışığına bağlıdır... Hristiyanlığı gün ışığına çıkarmak için, dinlerini yeniden kuvvetlendir
Bu konu ile ilgili araştırma yapan bir başka kaynak Profesör Doktor Nadim Macit'tir. Vatikan'da ABD'li Evanjelikler Yahudiler ve Papalık görevlilerinin katılımı ile 1959-1962 arası yapılan 16 toplantı sonrası yayınlanan Dinler Arası Diyalog Bildirgesi ile bu kavram dünyaya açıkça ilan edildi. Ancak diyaloğun bildirgesi şunu söylüyor: Kurtuluş İsa'nın ışığına bağlıdır...

Hristiyanlığı gün ışığına çıkarmak için, dinlerini yeniden kuvvetlendirmeye çalışıyorlar. Bizim gazeteler de "Vatikan çağdaşlaşıyor" diyor. Bu, çağdaşlaşma değil yeni bir stratejidir, küresel sisteme uyarlanmış yeni sistem misyonerliktir. Onun için Papa II. Jan Pol, "Bizim derdimiz Müslümanları Hristiyanlaştırmak değil, bizim gibi düşünmelerini sağlamaktır" diyor. Dikkat! Hristiyanlara göre Papalar tanrının vekilidir ve onların sözü tanrı sözüdür. Papa'nın sözüne ona göre bakmalı... Mesela Papa, "Müslümanlar Ermenileri öldürmüştü. Şimdi de Kürtleri öldürüyorlar" diyor, bizim basın da "Papanın dili sürçtü" diyor. Halbuki, Hristiyanlara göre papanın sözü sürçme falan değil, ilahidir... Hristiyanlar, "Türkler Anadolu'yu fethetmekle günah işlemişlerdir" diyor ve öyle inanıyorlar. "Allah hem birdir hem üç" demek aklın alacağı bir şey değil. Müslümanlar, Hristiyan olmaz. Onlar da biliyor bunu. Onun için hedefleri Müslümanları Hristiyan yapmak değil, kendileri gibi düşündürtmektir. Müslümanlar, Hasan ile Hans'ı, Meryem ile Meri'yi aynı görürlerse mesele kalmayacak...

HEYKEL ÜZERİNDEN MESAJ
Eugenio Merino'nun heykeli 2010 yılı Madrid Çağdaş sanat fuarında sergilenmeye başladı ve 3 dakika içinde satılarak sergiden kaldırıldı. Bu heykelin arkasında bulunan Uzi marka tabancanın namlusundan çıkan Menara (7 kollu Şamdan, Kitab-ı Mukaddeste geçen) heykeli ise Yahudilerin ideallerine silah yolu ile ulaşacağı anlamını taşımaktadır. İsrail Büyükelçiliği bu konunun dünya gündemine dağılmasını engellemek için büyük çaba sarf etmiştir. FETÖ ajan yapılanması başlangıçta dinler arası diyalog kavramına karşı çıkarken 1996 yılından itibaren Türkiye'de gündeme getirerek savunmaya başlamıştır. 2004 yılında Antalya Belek'te "Dinler Bahçesi" (Cami- Kilise-Sinagog bir bahçe içinde yanyana inşa edilmiş), 2007 yılında Urfa'da
Başlayan "İbrahim Yolu" (Hz. İbrahim'in Urfa'dan başlayarak HalepŞam- Lübnan Amman- Kudüs'ten geçerek El Halil'de biten yürüyüşü ile İbrahimi dinler kavramları desteklenmiş ve gerçekleşmesi için çaba harcanmıştır. Bu dinler arası diyaloğu desteklemek için ABD New Jersey'de "Ortak Değerler İttifakı" adı altında bir organizasyon kurmuşlardır. Ortak Değerler İttifakı'nın yönetim kurulunda Katolik-İslam araştırmacısı, Haham sıfatlı kişiler bulunmaktadır.

3 İNANCIN ORTAK NOKTASI
15 Temmuz darbe girişiminden sonra çoğunluğu ABD'ye kaçan üst düzey ajanlar, burada tutunabilmek için dinler arası diyalog konusunda, Hristiyan ve Yahudi kuruluşları kapı kapı dolaşarak ortak çalışmalar yapmak istediklerini belirtiyorlar. Ramazan'da Halil İbrahim Sofrası (Abraham Table) adı altında gerçekleştirdikleri yemekli toplantılarda, 3 inancın ortak noktası olan Hz. İbrahim'de buluşulması gerektiği ortaya konulurken, bu buluşmanın ortak noktasının da Mesih ve Mehdi kavramlarının olduğu vurgulanmaktadır. Ortak yenen bu yemeklere ilave olarak Ramazan ayında teravih namazlarını ortaklık yaptıkları kiliselerde kılmaya başladıkları, kilisede Pazar ayinlerine ve diğer etkinliklere ailece katıldıklarını gösteren pek çok haber ve fotoğraf basına yansımıştır. Hatta Ortak Değerler İttifakı'nın Başkanı Alp Aslandoğan, 2018 yılı Ramazan ayında New Jersey'de kiliseden çıkarken AA tarafından görüntülenmiştir. Birçok FETÖ ajanının aileleri ile birlikte kiliseye gidip saatlerce kaldığı akşam da ışıkları söndürerek kapıyı kilitledikleri kameraya alınmıştır. Ajanlık yapan FETÖ terör örgütü üst yöneticilerinin ABD'de kurup yönettiği 200'den fazla sözleşmeli okulun çoğunun eski kilise olduğunu görmekteyiz. Bu okullardaki İsa ve Meryem Ana resim ve heykelleri olduğu gibi durmaktadır. FETÖ yapılanmasının yıllardır Evanjelikler ve Siyonistler ile işbirliği içinde oldukları ortaya çıkmıştır.

FETÖ'CÜLERİN YAYINEVLERİ
FETÖ'cü ajanlar tarafından ABD'de kurulan ANT STORE (The Light inc.) isimli çatı kuruluşun altında 3 ayrı yayınevi bulunmaktadır. Bu çatı kuruluş ve Süreyya Yayınları, Tuğra Books, Blue Dome Press isimli 3 yayınevinin en tepe yöneticisi, Fetullah Gülen'in kara kutusu olarak bilinen ve örgütün parasını zimmetine geçirmekle gündeme gelen Mustafa Özcan'dır. Ahmet İdil ve Hüseyin Şentürk de şirketlerin yönetiminde ismi geçen diğer ajanlardır. Bu şirketlerin yönetiminde, Türkçe'ye çevrilen "Bir Çay daha Lütfen" ve "Ay Sultan" isimli kitapları Türkçe olarak basılan Katherina Brenning de bulunmaktadır. Dinler Arası Diyalog Projesi'ne ait tüm kitapların bu yayınevleri tarafından basıldığı ve bu işin koordinasyonunun örgütün üst düzey yöneticilerinden İsmail Büyükçelebi tarafından koordine edildiği tespit edilmiştir.

SÜREYYA YAYINLARI: Toplum tarafından saygı duyulan din bilginleri ile Fetullah Gülen'in kitaplarını Türkçe olarak basan ve örgütün dindar tabanının etkilenmesi için kullanılması sağlayan yayınevidir.

TUĞRA BOOKS: Türk ve diğer Müslüman çocuk-gençler için İngilizce kitaplar basmaktadır. Bu kitaplarda yeni İslam anlayışı ve hayat tarzı adı altında Dinler Arası Diyalog projesinin nihai hedefi olan tek dünya dini yaratılması çalışmaları yapılmaktadır. Daniel Hammel tarafından yazılan "Jesus and Muhammed" isimli kitap ile FETÖ'cü İsmail Büyükçelebi ve Reşit Haylamaz'ın birlikte yazdığı "İsa, Misyonu ve Mucizeleri" isimli kitaplar bu yayınevi tarafından basılmıştır.

BLUE DOME PRESS: Bu yayınevinin faaliyetleri iki gruba ayrılmaktadır. İlk grupta örgüt yazarlarının Dinler Arası Diyalog içerikli kitaplarının İngilizcelerini basmaktadırlar. İkinci grupta ise FETÖ Ajan yapılanması ve örgüt elebaşı Gülen'i öven yabancı yazarlar ile Türkiye aleyhine yazan yabancı yazarların kitaplarının İngilizcelerini basmaktadırlar. Gülen'i uluslararası bir inanç insanı, ruhani bir lider pozisyonuna taşımayı amaçlamışlardır. Barness&Noble ve Amazon'da Gülen'in 31 kitabını, ajan tarikatı ve Gülen'i öven 30'dan fazla kitabı satışta bulabilirsiniz. Bu çatı kuruluş ve 3 yayınevinin yıllık cirosu yaklaşık 5 milyon dolardır.

ORTAK TEK DİN ADAMI
Bununla yetinmeyen ajan tarikat, Bank Asya'dan çektiği karşılıksız kredilerle Pensilvanya Eyaleti'nde Respect School (Saygı Okulu) isimli bir kolej kurmuş ve bu kolej Moravian Collage isimli Hristiyan dininin İlahiyat Fakültesi olarak tanımlayabileceğimiz okul ile birlikte ''İki ayrı dine ortak tek din adamı" yetiştirmeye başlamıştır. İki okulun hocalarından ortak ders alan öğrenciler, hem Hristiyanlık hem de İslam üzerine uzman olduklarını gösteren mezuniyet belgesi almaktadırlar. Yine bu okulların ortaklaşa açtıkları sertifika programları ile ABD, Kanada, Yeni Zellanda'da hastane, ıslahevi, bakım evleri gibi kurumlarda hem İslam hem de Hristiyanlık ile ilgili rehberlik etme hakkını kazanmaktadırlar

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.