Küba’nın tatil cenneti Cayo Santa Maria

Yemyeşil tropikal ağaçların arasında kaybolmuş villaları, ince beyaz mercan taşlarından oluşan ayakları yakmayan kumu ve şimdiye kadar yüzdüğüm en güzel deniziyle anılarımda özel bir yeri olacak Cayo Santa Maria’nın...

Küba'da, Amerika'ya duyulan öfke o kadar büyük ki, sahilde Malecon bulvarında ilerlerken, Amerikan Büyükelçiliği ve onun tam karşısındaki büyük bir heykel dikkatimizi çekiyor. Çocuğunu kucağına almış bir baba, eliyle Amerikan Büyükelçiliğini gösterip İşte şeytan diye Amerika'yı işaret ediyor. Ve de elçiliğin giriş kapısının tam karşısında kocaman bir yazı "Vatan ya da ölüm, kazanacağız".

KÜBA'DAN AKILDA KALANLAR

Peki Küba'da herkes Amerika'ya karşı düşmanca hisler mi besliyor, tabii ki hayır. Amerikan yanlısı olan, bu yoksul hayat şartlarından memnun olmayan Kübalılar da var. Amerika ve CIA bu yandaşlarını kullanarak "Domuzlar Körfezi" Küba çıkartmasını yaptığı gibi, tam 400 kez devriminin lideri Fidel Castro'ya suikast girişiminde bulundu ama başaramadı, yani ülkeyi tekrar eski sömürgesi haline getiremedi, bütün dünya devletlerine yaptığını burada yapamadı. Bugün tüm dünyada ve benim vatanımda, Orta Doğu'da akan her damla kanın, akan her damla gözyaşının, ölüp giden çocuk, kadın, genç, yaşlı herkesin, her acının arkasında, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda ve Belçika v.s gibi sömürgeci ülkeler ve onların yerli işbirlikçileri var. Yaşadıkları zenginlikleri başka yoksul ülkeleri sömürerek, savaşla, kanla gözyaşı ile kazanıyorlar.
Halbuki tüm dünyada, barış, özgürlük ve zenginlik mümkün, yeterince kaynak var çünkü. Geriye dönüp baktığımda Küba deyince neleri hatırlıyorum; Kesinlikle her yerde var olan canlı müzik grupları ve latin müziği, salsa ve rumba dansları, sağlıklı çocuklar, rengarenk kıyafetli tertemiz öğrencileri, yoksulluğun paylaşıldığı bir ülkenin aynı ekonomik seviyedeki insanlarını, bazıları güler yüzlü, kaderine razı olmuş insanlar...

BİR DAHA GİDER MİYİM?

Bazıları ise sert, öfkeli, isyankar, gururlu... Ama kavga gürültü yok, sessizlik var. Rom, limon suyu, şeker, nane ve maden suyundan yapılan Mojitos içkisi, sömürge döneminden kalmış eski binalar, taş döşeli sokaklar, rengarenk kıyafetli siyahi ve melez insanlar ve antika arabalar, antika arabalar ve de Karayip kumsalları ile denizi. Peki Küba'ya yine gider miyim? İşte cevabım: Roma'ya veya Paris'e ilk uçak ne zaman kalkıyor! Yazımı bir şiir ile sonlandırmak istiyorum. Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın Bu şehir arkandan gelecektir Sen yine aynı sokaklarda dolaşacaksın Aynı mahallede kocayacaksın. Vatanımıza sahip çıkalım, bir başka ülke yok.

TAYFUR YAĞCI

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.