Cem Yılmaz’ın babası affetmiyor

Geçtiğimiz haftaki yazımda Gülben Ergen ile ilgili fısıltı tüm ülke basınında yankı buldu.
Bir kaç aya kalmaz işin tam rengi ortaya çıkınca sizlerle paylaşacağım. Bir yıl nasıl geçti, neler oldu bu konuları haberleştirip 10 gün boyunca sizlerle paylaştık. Şimdi gelelim asıl konumuza.
Bu haftaki konumuzun kahramanı çok ünlü bir isimin babası. Yani Cem Yılmaz'ın babası Arif Yılmaz.
Cem Yılmaz'ın ailesi ile ilgili pek fazla detay bilinmez ancak benim kulağıma çalınan bir fısıltı ve sohbeti sizlere aktarmak istiyorum. Cem Yılmaz'ın kız kardeşi Özge Çevik, komedyen Tolga Çevik ile evli ve iki çocukları var. Çevik, Alaçatı'dan üç yıl önce ev alıp, yılın yedi ayını turizm cennetinde geçirirken, zaman içerisinde Alaçatı'da elbette ki yeni dostluklar kurdu. İşte öyle bir dost sohbetinin yansımalarını ve dertleşme anektodlarını sizlerle paylaşayım.
"Kayınpederim dik adamdır"
Tolga Çevik bir sonbahar ayında kışa yakın günlerin birinde öğleden sonra Alaçatı köy içinde bir restorana gider yemek yer, bir şeyler yudumlar ve oradaki daha önceden tanıdığı çalışanlarla sohbete başlar. Sıcakkanlı, egolarından uzak olan Tolga Çevik, başlar anlatmaya.
Kimi mi? Kayınpederini, yani eşinin ve Cem Yılmaz'ın babası Arif Yılmaz'ı. Saygıyla bahseder kendisinden. "Kayınpederim Arif Yılmaz dürüst, dik bir adamdır. Mücadeleyi sever, eğilmez" diyen Çevik, sözlerine şöyle devam eder: "Kayınpederim Sivas'tan İstanbul'a gittiğinde birçok akrabası destek olur diye düşünmüş ancak, hiçbir akrabası ona destek olmamış.
Kapıları tek tek kapatmışlar yüzüne. Biliyor musunuz işe giderken arkadaşlarından aldığı gömlekleri giyermiş. O zamanlar işe girmek için kimlik emanet bırakılırmış. Kayınpederim parasını alamadığı için birçok işten ayrılmak zorunda kalıp kimliklerini defalarca bırakmak zorunda kalmış. Çektiği eziyetler ve verdiği yaşam mücadelesi çok sert ve acımasız olmuş. Aradan geçen uzun yıllar sonra Cem Yılmaz şöhreti yakalayınca zamanında kapıları kapatan akrabalar bir bir ortaya çıkıp biz kardeşiz, akrabayız demişler ama nafile. Kayınpederim o akrabalarına affetmiyor." İşte sohbetin detayları bunlar.
Eeeee ne diyelim bu dünya etme bulma dünyası...
NE DEĞİŞİM AMA
Şenol İpek... Uzun yıllar podyumların en ünlü erkek modellerinden birisiydi.
Kendisi gibi İzmirli olan o dönemin ünlü mankeni Yüksel Ak ile yaptığı evlilik sonra boşanmaları.
Daha sonra Şebnem Schaefer ile olan aşkı derken, Şenol İpek, ara ara görünür oldu. Şenol İpek'in 22 yıl önce bir tanıtımda çekilen fotoğrafı elime geçti.
Komik bir fotoğraf bir Çinliyi taklit ediyor.
Ben de son hali ile 22 yıl önceki fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim. Bence 22 yıl bir şey kaybettirmemiş hatta çok şey katmış İpek'e. Sizce de öyle değil mi?
AMAN NAZAR DEĞMESİN
Burak Gacemer ve Brezilyalı eşi Larissa Gacemer'in evlilikleri sorunsuz devam ediyor. Larissa başvuruyu yaptı yakında Türk vatandaşı da olacak. Model ve sporcu olan Burak Gacemer fit görünüşüyle her zaman kendisini yeni projeler için hazır tutarken, ünlü çift İzmir'de yaşamlarını devam ettiriyor. Aman nazar değmesin diyelim ve bu hafta paylaştıkları fotoğrafa gelelim. İzmir'de yaşamaya başladıktan sonra projeler için İstanbul'a gidip gelen Gacemer çifti, müthiş bir fotoğraf paylaştı. Önde Larissa'nın başı ve vücudu, arkada ise eşi Burak'ın kolları...
Sizce de ilginç değil mi?
SES VE RES İÇİN KIYAMETİ KOPARTANLAR ŞİMDİ NEREDE?
Hayat devam ettikçe ayıplar da devam eder... Bu bölümde bana ya da size ayıp gelebilecek şeyleri yazıyorum. Bu haftaki ayıbın muhatapları yazdıklarımı üstüne alınan her çevreci. Neden mi? Çeşme'de bildiğiniz gibi bir gemi karaya oturdu 50 ton akaryakıt güzelim Çeşme koylarına yayıldı. Temizlik çalışmaları başladı. Her şey çevre temizliği adına yavaş da olsa pozitif ilerliyor. Gelelim ayıba... Çeşme'deki ses ve RES için kıyameti kopartanlar nerede? Denizin yüzeyi, içi, dibi, dışı, yosunu, karabatağı, balığı, bitkisi, kalamarı, say sayabildiğince çevre değil mi?
Bu saydıklarım ve niceleri, ekolojik dengeyi temsil etmiyor mu? Çeşme'de ses ve RES'e tepki gösterenler neden bu çevre olayına duyarsız kalıyor? Kem küm etmesinler benim görevim sormak. Ayıptır diyor geçiyorum. Ancak buradan bir kaç isme teşekkür etmek istiyorum. Çevre temizliği ve duyarlılık adına seferberlik ilan eden İzmirli iş adamı Nuri Sevil, aynı duyarlılıkta hareket eden Bülent Akgerman ve Murat Özakat. Çabalarınızı biliyorum sizlere teşekkür ediyor ve alkışlıyorum...
Bu haftalık bu kadar, hepinizin yeni yılını kutluyorum. İyi seneler, iyi Pazarlar...

KAHRAMAN DURAK