“İzmir’de kişi başına düşen lezzetli işletme sayısı fazla”

Her ikisi de lezzetin gurmesi, internetin fenomeni. Çakma değil gerçekler. En önemlisi bizden birileri. Deneyimleri ve paylaşımları ile klasik gurmeleri solladılar. İzmir'de de öğrenci evlerine konuk olup iftar açtılar. Aile hasreti, memleket özlemi çeken öğrencileri Ramazan'da yalnız bırakmadılar. Onlar sabahtan akşama harika yemekleri yiyip fotoğraf mı çekiyor, nasıl yüzbinlerce takipçileri var? Yeni Asır sordu "Gurukafa" olarak tanınan Burak Kan yanıtladı. Uçak Yolcusu ise sırrını koruyor. O adını ve yüzünü saklayan bir fenomen ama paylaşımları ve hayata geçirdiği projeler zaten onun karakterini ele veriyor. İki kelimeyle özetlersek, iyi adam.

İftardasizdeyiz fikri kimden nerden çıktı?

Geçtiğimiz sene Ramazan öncesi hafta birden gelişen ani bir fikirdi. Restaurant ya da otellerin iftar davetlerine katılmaktansa ailelerinden uzakta olan öğrenci arkadaşlarla beraber iftar yapmak fikri daha güzel geldi. Hem de bizleri merak eden ve gerçek hayatta da tanışmak isteyen genç arkadaşlara daha çok yaklaşmış olacaktık. Ben bu fikri arkadaşlarımla paylaştığımda @ucakyolcusutr hesabını yöneten arkadaşım da fikri çok beğendi ve onunla beraber projeyi gerçekleştirmeye başladık.

İKİ KURAL VAR

Ramazan, birçok güzel duygunun harmanlanmış ve yaşama geçirilmiş hali. Kimlere konuk oluyursunuz, nasıl belirliyorsunuz? i

ki kuralımız var. Birincisi öğrenci olmak. İkincisi öğrenci evinde yaşamak. Bu iki şartı sağlayan öğrenci arkadaşlar minik bir formu internet üzerinden dolduruyor ve biz o formdaki "not" kısmında yazdıkları neden davet ettikleri yazılarına göre seçmeye gayret ediyoruz. Evlere giderken ev hakkında hiçbir bilgimiz olmuyor. Yani nasıl bir evle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Derdimiz sadece beraber bir sofra kurabilmek. İmkanlara göre seçim yapmıyoruz.

Burada amaç oturup yemek yemek olamaz. Nedir yaptığınız, yaşatmak istediğiniz?

Ailelerinden uzakta olan öğrenci arkadaşlara özledikleri sofraları kurmak, paylaşmak ve biraz da olsa Ramazan ruhunu yaşatmak. Öğrenciler kadar sivil hayattan da insanlar dikkatle takip ediyor. Herkes kendinden bir şey buluyor. Kimi o öğrenci evini kendi öğrenciliği ile eşleştiriyor kimi de öğrenci olan bir yakını ile.

İLKLERDEN BİRİYİM

Bu yeme içme olayına nasıl adım attınız?

Daha önceden ufak bir restoran işletmeciliğim olmuştu ancak yemeiçme merakım bundan ayrı olarak sürekli canlı kaldı.
Genelde yeni yerler ve lezzetler bulmak beni heyecanlandırıyor. Bunları Instagram'da paylaşmaya başladıkça takipçilerden kabul gördü. İlk hesaplardan biri olmanın da verdiği etkiyle yüksek takipçi sayısına ulaştım.

Günümüz sosyal medyasında çakma gurmelerden de geçilmiyor. Onlara var mı bir çift sözünüz. Gerçeği ile çakmasını nasıl ayırt ederiz?

Artık herkes o kadar dikkat ederek yazıyor ki hesapların kalitesini ilk başta anlamak zor. Paylaştıklarını dikkatle takip ettiğinizde bir süre sonra hesabın kalitesi kendini gösteriyor.
Bu konuda sizin verdiğiniz mücadele nedir?

Bu konuda fazla mücadele vermiyorum artık. Hatta fikirlerim biraz da değişti. Kendini yalan bir algıyla gurme gösteren bir hesaba inanan/ inanmış gibi duran restoran da bu konuda pazarlama yapan iletişim ajansı da suçlu. Yani belli bir rantın peşindeki hesap her zaman olacaktır. Burada iletişim ajansı veya restoran dürüst olmak zorunda. Para ya da yemek dağıtarak kendini övdüren de bir nevi suçlu aslında.

Formunuzu nasıl koruyorsunuz, bir gurme olarak formülünüz nedir?

Bol bol yürümekten başka yapabileceğim aktivitem olmuyor. Bol bol yürüyorum.

İzmir'in lezzet turunda dikkatini en çok çeken nedir?

Kişi başına düşen lezzetli işletme sayısı İstanbul'dan fazla diyelim.

Çukur tabak seviyor bıçak kullanmıyoruz

Lezzet ile damak arasındaki uyum gözönüne alındığında, tecrübenize göre Türk insanının aradığı tat ile restoranlarla sunulan tat arasındaki fark nedir?

Aradığı tadı restoranda buluyorsa oranın müdavimi oluyor zaten. Onun haricinde herkes sürekli yeni açılan yerleri deneyerek kendi favori listesini güncelliyor sürekli. Restoranlarda lezzetten ziyade sunum ile ilgili konuda notları oluyor insanların. Benim kendi gördüğüm Türkler çukur tabakta sunulan şeyleri seviyorlar ve bıçak kullanmayı sevmiyorlar.

Urla'da çimlerde iftar yaptık

İzmir'de kime misafir oldunuz, neler yaptınız?

Urla'da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde okuyan arkadaşlara misafir olduk. Gülbahçe köyünde apart bir dairede yaşıyorlardı ve iftarda konuklar artınca bahçelerinde çimlerin üstünde bir iftar yaptık.

Duydum ki geçen yıl yurtdışındaki öğrencilerin de evlerine gitmişsiniz. Bu iş biraz masraflı değil mi? Nasıl oluyor bu?

Ulaşım ya da gıda konularında destekçilerimiz oluyor. Onlar sponsor gibi yaklaşmayıp önceliği projenin sürdürülebilmesine veriyorlar.
Bu yüzden de sürekli onlar adına teşekkür mesajları alıyoruz.

NİHAN YARKENT