“Kendimi çok şanslı hissediyorum”

Ailece çalıştıklarını söyleyenTunca, “Biz 10 yıldır her gün beraberiz. 10 yıldır da aynı projelerde çalıştığımız için eşimden ve son 3 yıldır da oğlum Yakupcan’ dan ayrılmak zorunda kalmıyorum. Hep yanımdalar bu nedenle çok şanslıyım” dedi

Dünyayı Geziyorum programı ile tanınan Özlem Tunca, programın yönetmeni Yasin Esirgenç ile Ankara'da tanıştığını söyleyerek, "Eşim ile Ankara'da tanıştık. Kendisi ile aynı projede çalışıyorduk ve arkadaşlığımız aşka dönüştü. 10 yıllık bir geçmişimiz var. 4 yıllık evliyiz" dedi. Bekar olarak başladığı programa ailesi ile devam etmenin muhteşem bir duygu olduğunu dile getiren Tunca, "Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Biz 10 yıldır her gün beraberiz. 10 yıldır da aynı projelerde çalıştığımız için eşimden ve son 3 yıldır da oğlum Yakupcan' dan ayrılmak zorunda kalmıyorum. Hep yanımdalar bu nedenle çok şanslıyım" diye konuştu.

DOMİNİK'TE SÜRPRİZ DÜĞÜN

İş yoğunluğu içinde evlenmeye ve düğün organize etmeye fırsat bulamadıklarını söyleyen Tunca, "Çekim için gittiğimiz Dominik'te plajda unutulmaz bir düğün süprizi ile Yasin'le evlendim. Müthiş bir sürpriz oldu benim için. Aynı masallardaki gibi derler ya öyle bir düğün oldu.
Gezginlerin düğünü de gezerek oluyormuş. Ama ardından ülkemize dönünce eş, dost, akrabalar için de Ankara'da büyük bir düğün daha organize ettik. Ama en güzeli en unutulmazı Dominik Cumhuriyeti'ndeki düğünümüzdü. Yasin ile evli olduğum için çok şanslıyım çünkü iyi bir baba, iyi bir eş" dedi.Evlendikten sonra çocuk yapmak istediklerini söyleyen Tunca, "Yakupcan olduktan sonra da yaşantımıza, hayat tarzımıza Yakupcan'ı da dahil ettik. O da gezgin oldu bizim gibi. Tabii doktorlara sorduk acaba adapte olabilir mi, Yakupcan da bizimle gelebilir mi diye. Doktorumuz da nasıl başlarsa öyle gider, hiçbir mahsuru olmaz dediğinden biz oğlumuzu 40 günlükken dünyayı gezdirmeye başladık. Yavrum hiç annesiz babasız kalmadı, 3 yaşına kadar anne sütü aldı, bizimle beraber her türlü keşfe katıldı. Dünya lezzetlerini, meyvelerini yeme şansı elde etti. Ayrıca Yakupcan da şu anda anonslarıyla, fikirleriyle, sunumuyla programı baya götürüyor" dedi.

PROGRAMI YAKUPCAN SUNUYOR

Oğlu Yakupcan ile dünyayı gezmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Tunca, "Oğlumla beraber işimi yapabiliyor olmamın mutluluğu anlatılamaz. İşimi yaparken zaten çok mutlu olan bir insanım ve yavrumdan ayrılmadan işimi yapmam benim enerjimi daha da uçuruyor. Onun verdiği huzur ve mutluluk tarifsiz. 40 günlükken başlayan macerayı Yakupcan da çok sevdi. Uçağı çok seviyor, gezmeyi, keşfetmeyi çok seviyor. Dünyayı Geziyorum programını Yakupcan ile yapmanın hem bana hem de programa katkısı çok oldu. Yakupcan'ı hiç yanımdan ayırmadığım için o da programın bir parçası oldu. Özel izleyicileri bile var. Artık Programı o sunuyor diyebilirim" şeklinde konuştu.

GÖREVLERİ DEĞİŞTİK

Dünyayı Geziyorum programının yanında yeni projelerinde bahseden Tunca, "Yeni bir projemiz daha başlıyor. Dünyanın tadı adında dünya lezzetlerini ekranlara taşıyan bir program. Eşim Yasin sunuyor ve ben de yönetmenliğini yapıyorum. İkimize yeni görevler eklendi.


Başka dünyaları keşfetmenin en iyi adresi Moğolistan
Gittiğimiz her ülkede birbirinden ilginç anılar oluyor. En ilginçlerinden biri Moğolistan'da oldu. Moğolistan doğayla baş başa kalmak, doğada uyuyup uyanmak isteyenler için harika bir seçim. Biz de doğayı çok sevdiğimiz, bilinmeyen yerleri keşfetmekten hoşlandığımız için Moğolistan'da Ulan Batur ve çevresini keşfe koyulduk. Başkentten dışarı 2 km çıktıktan sonra hiçbir betonarme yapı, bina yok. Halk otağ denilen büyük keçi yününden yapılan çadırlarda kalıyor. Oteller çadırlardan meydana geliyor. Bu sebeple Kültürü tanımak, Moğol halkını anlamak için eşsiz deneyimler yaşadık. 10 günlük seyahatimizde bol bol yaylalarda, düzlüklerde büyük çadırlarda konakladık. Moğol sebzeleri, meyveleri ile beslendik. Konakladığımız çadırlar da hep yerel halkın kaldığı çadırlardandı. Çadırlar direk yeşilliklerin üzerine kuruluyor. Ne kadar doğal ortamlarda kalındığını görme şansı elde ettik burada. Gece boyunca çadırın içinden birçok canlı, böcek geçti, çadırın tavanından içeri böcekler düştü ama bize zararları olmadı, bizim de onlara. Şunu söylemeliyim ki ortam tek kelimeyle muhteşemdi. Yakupcan'ın Moğolistan yaylarında Moğol arkadaşları oldu, at binmeyi öğrendi. Kültürü tam tanıma şansını elde etti.

EVRİM ÖZSAY

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.