Karaburun, mübadil bir ailenin dramına tanık oldu

Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun senaryosunu yazıp yönettiği “İki Yaka Yarım Aşk” filminin Karaburun’un Amberseki Köyü’nde yapılan çekimlerinde İzmirli oyuncular rol aldı. Aylin Kumbaracıoğlu, Yağmur Damcıoğlu Namak, İbrahim Raci Öksüz ve filmin ana karakteri Ali’yi canlandıran Deniz Doğa Tegün yaşadıklarını anlattı

RÖPORTAJ: HÜROL DAĞDELEN

Üçüncü kuşak bir mübadil torunu olan Nurdan Tümbek Tekeoğlu, senaryosunu yazdığı İki Yaka Yarım Aşk" konulu filmle yönetmenliğe adım attı.
Yapımcılığını Medya Ton Yapım'ın üstlendiği film, "mübadele, göç ve yarım kalmışlık" üzerine, gerçek bir öyküden esinlenerek projelendirildi.
Filmin İstanbul'dan sonra Karaburun'da çekimleri yapıldı ve gösterime hazır hale getirildi. 1924 mübadelesinde anneannesi ve teyzesiyle Selanik'ten Karaburun'a gelen bir gencin kırık bir aşk hikayesini anlatan filmde, Türk sinemasının önemli isimlerinden Selda Alkor ile ünlü tiyatro oyuncuları Sezai Aydın ve Zafer Kayaokay başrolleri paylaştı. Aylin Kumbaracıoğlu, Yağmur Damcıoğlu Namak, İbrahim Raci Öksüz gibi İzmir kökenli oyuncuların da rol aldığı film, Lozan Mübadilleri Vakfı, Rumeli Yönetici, Sanayici ve İşadamları Derneği gibi sivil toplum örgütleri ile İzmir Karaburun Belediyesi tarafından desteklendi. Karaburun'da tamamlanan filmin İzmirli oyuncularına biz sorduk, onlar söyledi.

YAĞMUR DAMCIOĞLU NAMAK:

Sanatçı üstüne düşeni yapmak zorundadır

Bir tiyatro sanatçısı olarak, sinema filminde rol almak nasıl bir duygu?

- Ben çocukluğumdan beri sinema hayalleriyle büyüdüm. Ama tabi ki tiyatro başka, sinema başka.
Aynı yerlerden beslenen iki farklı alan.

Filmin ana fikri hakkında bilgi verir misiniz?

- Şu andaki insanlığın en büyük sorununa değinen, önemli bir film. "Tarih uykuya dalarsa ozan düşünde sayıklar" der Octavio Paz.

Mübadele sorunu size önce neyi hatırlatıyor?

Ben istanbul'da yaşıyorum birkaç senedir. Filmin anlattığı hikaye evrensel bir konu ve binlerce yıldır var, olmaya da devam edecek.
Çünkü nedenselliği sadece savaşlarla ilgili değil, çevre sorunlarıyla da ilgili. Küresel güçlerin dışında sanatçı da, üstüne düşeni yapmak durumunda.

Çalışma ortamınız hakkında bilgi verir misiniz?

Öykünün anlatıldığı Amberseki Köyü'ne bayıldım. Son derece sıcak ve samimi bir ortamdı. Tanıdığım oyuncularla beraber olmak da rahatlatıcı bir faktördü.

AYLİN KUMBARACIOĞLU:

BİR İNSANLIK SORUNUNU GÖZLER ÖNÜNE SERİYORUZ


Yurt dışında ödüller kazanan bir ekiple çalıştınız.

Bu film de ödüle aday...

Bu konuda neler söylemek istersiniz?

- Ekibimiz gerçekten muhteşemdi. Herkes kendinden bir şeyler kattı.
Bence ekibimiz her türlü ödülü hak ediyor.

İzmir'de yaşayan bir sanatçı olarak göçmenlerin sorunlarına nasıl bir yorum getirebilirsiniz?

- Mübadele her zaman içinde trajedileri barındıran toplumsal bir olaydır.
Nasıl ki Aylan bebek karaya vurduğunda sizin göreviniz bu trajediyi dünyayla paylaşmaksa, bizim de sanatçılar olarak görevimiz bu toplumsal olayı detaylarıyla göz önüne sermektir.
Bir İzmir'li sanatçı olarak bunun altının çizmeden geçemeyeceğim. Çankaya ve Basmane semtinde dükkanlarda satılan kullanıma uygun olmayan can yeleklerini izlemek bile içimi parçalıyor.

Senaryoyu yazan Nurdan hanımla ilk karşılaştığınızda nasıl bir izlenim edindiniz?

- Nurdan hanımı gerçekten takdir ediyorum. Özellikle kızım Yağmur'la ve beni aynı projede oynatmak için gösterdiği kararlılığa hayran olmamak mümkün değil. Diğer bir hayranlığım da -eşiyle beraber ikisini de ayakta alkışlıyorum- gerçek sinema emekçileri olmaları.

İBRAHİM RACİ ÖKSÜZ:

Dedemin yaşadıklarını yüreğimde hissettim


Böyle özel bir projede yer almak size neler hissettirdi?

- Mübadil değil ama üçüncü kuşak bir Giritli olarak çok etkilendim tabii. Dedelerim mübadeleden çok önce, gördükleri kötü muamele yüzünden evlerini, yurtlarını terkederek kaçmışlar Girit'ten.

Bir tiyatro sanatçısı olarak, sinema filminde rol almak nasıl bir duygu?

- Daha önce birçok dizi ve sinema filminde görev almıştım zaten. Beni etkileyen filmin konusuydu.

Mübadele ve göç gibi toplumumuzun kanayan yarasına gerçekçi bir bakış getiren film hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Göç her ne kadar benzer gibi görünse de mübadeleden farklı. Tabii ki şartlar gerektirdiği için insanlar yerlerini, yurtlarını terketmek ve büyük şehirlere yerleşmek zorunda kalıyor. Ama göç etmeye bir bakıma kendileri karar veriyor ve gittikleri şehirler de kendi vatanlarının parçası.
Mübadelede ise insanlar apar topar, evlerini, tarlalarını, eşlerini, çocuklarını, anılarını, hatta ocakta pişen yemeklerini bile bırakıp koparılmışlar yurtlarından. Zorla... Nereye götürüldüklerini bile bilmeden.
Filmimiz bu acı koparılışın öyküsü.

DENİZ DOĞA TEGÜN:

Ali'nin içindeki derin özlemi birebir yaşadım

Böyle özel bir projede olmak size neler hissettirdi?


Böyle özel bir projede usta oyuncularla oynamak beni çok heyecanlandırdı. Filmin senaryosu gerçek bir hikayeye dayanıyor, Yönetmen Nurdan hanımın anneannesinin, dayısının mübadele yıllarını anlatıyor. Ben de mübadil torunu olan Çeşme ve Urla'ya yerleştirilen sonrasında İzmir'e taşınan bir mubadil torunu olarak; anneannemden aile büyüklerimin yaşadığı mübadele öykülerini çok dinlemiştim. Böyle olunca, canlandırdığım Ali karakteriyle senaryoyu okuduğum ilk andan itibaren aramızda özel bir bağ kurulmuş oldu.
Rolümü canlandırırken çoğu yerde o yıllara gidip geldim, derin bir empati kurdum. Artık adeta Ali bendim.
Annesini babasını yitirmiş ben yaştaki bir mübadil bir gencin, göç sebebiyle anne ve babasını mezarlarını dahi bir daha ziyaret edemeyecek oluşu içimi acıttı. Bütün sevdiği her şeyi, evini, kedisini, ağaçlarını geride bırakmış, göç edip başka bir diyara hiç bilmediği bir yere gelmişti. Geldiği yerde de göçmen olduğu için diliyle, kültürüyle dışlanmış, ötekileştirilmişti. Ali'nin içinde derin bir özlem vardı, ayrılık acısı taşıyordu. Çekimler esnasında bunu yüreğimde yaşayarak hissettim.
Ali de bu acıyı hep yaşadığı için, Ali neye tutunmaya çalıştıysa hep yarım kalıyordu, aşka tutundu o da elinde ne yazık ki yarım kaldı...

Mübadele ve göç gibi toplumumuzun kanayan yarasına gerçekçi bir bakış getiren film hakkında ne düşünüyorsunuz?

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşanan ve toplumumuzu içten etkileyen mübadele çoğu kişi tarafından sadece tarih kitaplarının bir satırından ibaret bilinse de aslında yaşananlar çok daha derin... Bunu filmde yalnızca bir ailenin yaşadıkları üzerinden görsek de; gerçekte bütün mübadil ailelerin yaşadığı ortak acı ve zorlukları aktarıyor. Bu yüzden bu film mübadelenin zorluklarını yaşamamış olan insanlara aslında durumun ne kadar trajik olduğunu gösteriyor ve onların duygu ve düşüncelerini daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Siz Karaburun çekimlerine katıldınız, doğru mudur?

Evet çünkü canlandırdığım karakter, anneannesi ve teyzesiyle Yunanistan'dan direk Karaburun'a geliyor ve orada oturmaya başlıyorlar .Böylece hikayenin temeli orada başlıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.