Efsanevi aşkların coğrafyası

Sedir Adası berrak suyu, özel kumuyla olduğu kadar Kleopatra ve Antonius Sezar’ın aşklarını yaşadığı yer olması ile tanınıyor. Orhaniye’deki Kızkumu’nun ise bir balıkçı ile prensesin hazin aşkı sonucunda oluştuğuna inanılıyor

Marmaris'e giderken Sakar geçidinden, müthiş Gökova körfezini ve Akçapınar köyüne giden okaliptüs ağaçlarından oluşan ağaçlı bir yol manzarası karşılar sizi... Doğanın güzelliği karşısında büyülenir, oradan kuşlarla birlikte uçtuğunuzu hayal edersiniz. Bu manzarayı seyretmek için durduğumuzda göçmen kuşları gördüm... 'Adamıza gidiyoruz' diye seslendiler... Gittikleri adayı merak ettim... Ben de bir adayla başlamalıydım Marmaris yolculuğuna.. Göçmen kuşlar, göç yolculuklarında çok yorulduklarında adalarda dinlenirler. Bizim de bu zorlu hayat yolculuğumuzda çok hırpalandığımız yorulduğumuz zamanlar olur. İşte öyle zamanlarda bir adan olmalı sığınabildiğin. Ne olursa olsun adası olmalı insanın dinlendiği fırtınalardan kaçtığı. Böylesine yorgun olduğum dinlenmeye ihtiyacım olduğu dönemde benim adam da dünyanın incisi Marmaris'te Sedir adasıydı..

HAREKET EDEN KUMLAR

Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Çamlı mahallesindeki, Gökova körfezinin eşsiz güzellikteki köşelerinden Sedir Adası kumu ve turkuaz rengindeki denizi nedeniyle ilgi çeken bir ada... Antonius Sezar, Kleopatra'ya aşkını burada gösterdi. Efsaneye göre, kendisiyle evlenmeyi kabul eden Kleopatra'ya bu coşkusunun hediyesini vermek isteyen Antonius, yaklaşık 3 bin yıl önce Kleopatra'yı götüreceği Sedir adasına Mısır'dan 60 büyük gemiyle, çapları 1 milimetreden daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte olan kumları getirtti. Dünyanın yalnızca iki yerinde var olduğu bilinen bu özel kumun diğer özellikleri de ateşte yanması, sodalı suda kendiliğinden çoğalması ve büyüteç altında incelendiğinde hareket ediyor olmasıdır.

BİR BENZERİ DE KIZILDENİZ'DE

Kumlar karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşuyor. Kumların denize kattığı eşsiz güzellikteki renk de, adanın görülmeye değer olan diğer özelliklerinden biri. Kumların bir benzeri de Kızıldeniz'de. Zeytin ağaçlarıyla kaplı adada, doğal güzelliklerin yanı sıra Helenistik ve Roma dönemlerine ait antik tiyatro, agora ve antik liman kalıntıları da bulunuyor. Altın sarısı kumlarda denize girerken Antonius'la Kleopatra'nın elele dağların arasından size gülümseyerek göz kırptığını düşlüyorsunuz. Onların müthiş aşklarının etkisiyle Datça yolu üzerinde Bördübet ve Amazon ormanlarına gidip vahşi doğanın güzelliğinde doğanın aşkına doyabilirsiniz... Oradan Turgut köyüne geçip şelalede serin sularda doğanın tadını çıkarabilirsiniz..

BATIK BİR PATİKA GİBİ

Aşka, sevgiye, doğaya, maviye, yeşile hasret kalmışsanız diğer bir görmeniz gereken yer de Kızkumudur... Kızkumu, Orhaniye ilçesinin 30 kilometre güneybatısında ve Turgut'tan 2.5 kilometre sonradır. Orhaniye koyu, eşsiz bir doğa oluşumu ile meşhurdur. Yeşilin her rengini görebileceğiniz gibi çam ağaçlarının o güzel kokusuyla birlikte, sizi her daim sakin bir deniz beklemektedir. Bu güzel ilçeyi meşhur yapan doğal güzelliği ise denizin ortasında üzerinde yürüyor hissi veren 600 metre batık bir patika gibi uzanan plajdır. Hatta siz de şaşkın gözlerle etrafı süzerken dayanamayıp suya girip denizin ortasında yürümenin keyfini çıkarabilirsiniz.

Kumlar prensesinin aşkı

Kızkumu'nun oluşumuna dair ilgi çeken bir efsane anlatılır. Efsaneye göre Bybassos Kralı'nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Kız geceleri sahile çıkıp kandille balıkçıya işaret verir ve balıkçı da karşı kıyıdan sandalıyla gelerek buluşurlar. Kral bunu zaman içerisinde öğrenerek bir gece kızını takip ettirerek balıkçının denizden geldiğini, kızının kumsalda onu beklediğini, beklediği yeri de elindeki bir ışıkla balıkçıya haber verdiğini öğrenir. Kral askerlerine kızını kumsalda yakalayıp elindeki ışığı alarak balıkçıya işaret vermelerini ve balıkçıyı yakalamalarını emreder. Denilen yapılır. Balıkçı karşı kıyıdan ışığı gördüğü anda atlar kayığına, kürek çekmeye başlar. Kız askerlerin elinden kurtulup denizin ortasındaki delikanlıya doğru koşmaya başladığı anda bir mucize gerçekleşir ve kızın her adım attığı deniz anında kumsala dönüşür.

OK, KIZA SAPLANIR

Arkadan koşan askerlerin üzerlerindeki ağırlık onları suya batırdığı anda bir asker ok ve yayına sarılır. Amacı delikanlıyı vurmaktır ama ok kıza saplanır. Efsaneye göre de kumların rengi kızın kanıyla kırmızıya dönüşür. Delikanlı okla yaralanan prensesi alıp kayığıyla ortadan kaybolur ve bir daha ikisini de gören olmaz. Kız kumunun anısına prensesin heykeli konan kumsalda, kumlar prensesinin heykeline dokundum...
Onun aşkına duyduğu efsanevi gücünü hissetmeye çalıştım. O gücün enerjisini içimize alarak yolculuğumuza devam ettim. Sizler de yolculuğunuza Delikyol koyunda iskelede nefis bir gün batımında organik güzel bir akşam yemeği yiyerek kendi aşkınızın keyfini sürebilir... Hisarönü, Selimiye, Bozburun, Çiftlik koylarının eşssiz doğa güzelliğinde yeşille mavinin dansında kaybolabilirsiniz...

ÖZNUR KARAKURT

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.