“Bu sitenin arkasında yapay zeka var”

İzmir iş dünyasının önündeki en büyük engel 'Rahatlık' ve 'Kavgayı' bir kenara bıraktığınızda ne olur?
Muhteşem şeyler olur. İşte Bilsay Yıldırım da bunu yaptı.
Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'ın oğlu olan Bilsay Yıldırım, Londra'daki işini bıraktı, çok sevdiği İzmir'e göç etti. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli'nin desteğiyle 'otuzbeslik. com' adlı internet sitesini kurdu. İzmir'in mekan, etkinlik, insan ve kent rehberi içerikli sitesi olan bu girişimcilik hikayesinin üzerinden henüz bir kaç ay geçti.

EN KAPSAMLI GİRİŞİM

Bu öyle sıradan kent rehberi olan basit bir site değil.
Arkasında yapay zekanın olduğu, şehri ve insanları tanıyan bir site. Neyin nerede olduğunu söylemekle kalmıyor aynı zamanda İzmir'in yeni çalışma modeli ve yeni girişimcilik ruhunun da en somut örneği. Merkezi Urla'daki Teknopark'ta.
Destekçileri arasında Türkiye'nin en önde gelen kurumları da var. İzmir'in yazılım üzerine en kapsamlı ilk girişimi.
Çünkü bu yapı, şehirlerin asistanı, kentlerin profilini gözler önüne seriyor. İzmir'de başladı, hedef yalnızca Türkiye'deki şehirlerin değil dünyadaki şehirlerin rehberi olmak. Bilsay Yılıdırım, başarısının sırrının çalışmak olduğunu belirterek 'İzmir, gelişmek için kesinlikle rehavet ve kavganın olmadığı bir ekosistem geliştirmek zorunda' dedi.

Londra'dan neden döndünüz?

Ben aslında Bilkent Üniversite Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun olduktan sonra San Francisco'da yazılım mühendisliği üzerine master yaptım. Ardından Londra'ya gittim. 8 yıl boyunca futbolla ilgili olan WhoScored.com sitesinde çalıştık. Ama aklımda hep otuzbeslik gibi bir site vardı.
2015 yılında İzmir'e geldim ve Işınsu hanım ile görüştük. Kent rehberine destek olmak istediler.
Sonrasında yine Londra'ya gittim ve bir kaç gün içinde sitenin prototipini kurduk. 2016 yılının Haziran ayında İzmir'e gelip ne yapabileceğimi görmek istedim.

URLA'DA YAŞAM KEYİFLİ

İzmir'de ne gördünüz?

Şunu ilk soruya eklemek gerekiyor;
Neden döndünüz derseniz, ben şu an Urla'da yaşıyorum ve benim yaşadığım hayatı görseniz, neden geldiğimi anlarsınız. Çünkü Urla'da yaşamak çok keyifli. İkincisi de İzmir'e döndüm çünkü kontrollü risk iyidir. İzmir'e gelince 6 ay sokak sokak dolaşıp insanlarla konuştum ve şunu gördüm. Bu şehir bir piramide benziyor. En üstte, belli isimler var. Ortada ise sosyal hayatta yer alan ama üst kesimdeki kadar bir kapitala sahip olmayan grup var. Altta ise inanılmaz bir üretim potansiyeli var. Ancak bu kesimin şehirle olan bağı yüksek değil. Bunlar arasında köprü olabilceğimizi gördük ve çalışmaya başladık.

Her girişimciyi bekleyen tehlikelerden nasıl sakındınız?

Aslında ben İzmir'e gelmeden önce Teknopark'ta şirket kuruldu. Ekip çalışmaya başladı. Burada şunu fark ettik, sanattan ticarete İzmir'in önü açık ama tüketmek için iyi bir şehir değil. Rehavet ve kavgayı geçiyorum bunlar birer engel ancak sürdürülebilir bir iş modeli yok. Bu yüzden ben sanki Londra'daymışım gibi çalışmaya karar verdim ve tüm ekip de öyle çalışıyor. Büyük bir disiplin içindeyiz. Bu bizi tehlikelerden korudu, işin sırrı çalışmak ama çok çalışmak.

10 KİŞİLİK EKİP

Şu an site hangi konumda?

Çok ciddi bir takipçisi var.
Bilinen anlamdaki bir şehir rehberi değil. Ben buna şehir asistanı diyorum. Operasyonu gerçekleştiren 10 kişilik bir ekip var. İçerik ekibi ayrı. Sürekli kod yazıyoruz, şu an sitenin altında 8 ayrı proje yani uygulama çalışıyor. Eğer bu siteyi biz sadece insanlarla yapmaya çalışsaydık sahadaki içerik temini için yüzlerce kişi gerekirdi.
Şu an kendi kendine öğrenen yapay bir zeka var.
Sosyal yaşamda canlılık yarattı mı?
İnsanların en büyün sorunu görünürlük. Neyin nerede olduğunu gösterince hem katılımcılar arttı hem de sosyal yaşam ekonomisi daha hareketlendi.
İzmir'in tanıtım yüzü olduk.
İzmir çok sevdiğim bir yer ama bazı yönleri hala geleneksel eski model. Bir çalışma ekosistemi oluşturulmalı. Teknolojinin gelişmesine katkı koyacak insanlar, sanatın gelişmesine katkı yapacak insanların bu şehirde yaşamalarını kolaylaştıracak bir ekosistemden bahsediyorum.

Nihan YARKENT İNCE