Dirvana’dan Türk yelkencilere öneriler

HAKAN KAPTAN'IN SEYİR DEFTERİ - HAKAN ATİS

Türk denizcilik tarihine adını yazdıran duayenlerimizden merhum Prof. Dr. Süleyman Dirvana, maviliklere yakışan zarif tasarımıyla bilinen yelkenlisi Seddülbahir'le Ege ve Akdeniz'i bizlere tanıtan değerli büyüklerimizdendi.
Sevgili Edhem Dirvana da babasına yaraşır bir evlat olduğunu hem denizlerdeki başarılarıyla hem de yaşamındaki çağdaş duruşuyla ispatlıyor. Ayrıca genç kuşak yelkencilerimiz için iyi bir kanaat önderi oluyor. Bugün sözü Edhem'e bırakacağım.
Kendisine değerli eşi Tanem Dirvana ve sevgili oğlu Süleyman'la birlikte mutlu bir yaşam diliyorum. Rahmetli dedesinin saygın ismini alan Süleyman da 15-20 yıl içinde denizlerde babasıyla birlikte fırtına gibi esecektir.
TOPLUMSAL DUYARLILIK
Edhem Dirvana, denizcilikte gelişmenin ülkemiz için büyük faydalar içermekle birlikte, büyük sorumlulukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek " Maviliklerin sonsuz kaynaklarını doğru anlamak devletimizin olduğu kadar bireylerin de sorumluluğudur. Gelişmiş ülkelerde denizcileşme, devlet yöneticileri tarafından doğru analiz edilip o memleketlerin çıkarları dahilinde uzun vadeli planlar ile halkın yararına sunulur. Mustafa Kemal Atatürk, denizciliğin önemini kavramış bir liderdi. Şayet büyük önderi anlayabilmiş olsaydık en büyük armatörler bizden çıkardı, en iyi deniz biyologlarını biz yetiştirir, açlığa ve hastalıklara çare olacak deniz canlılarını üretebilirdik. Ama en önemlisi, halkımızın refah seviyesi denizcilikle gelen sonsuz ekonomik kazanç sayesinde çok daha yüksek seviyelere yükseltilebilirdi" diyor.
MUTLULUK KAYNAĞI
Denizciliğin insanlar için önemli bir mutluluk kaynağı olduğuna dikkat çeken Edhem Dirvana, ülkemizde yapılması gerekenleri "Gövdelerini sudan kesip dümen ve salma üzerindeki kanatların ürettiği kaldırma gücü ile adeta uçan teknelerin kullanılmaya başlandığı bir devirdeyiz. Bu nedenle yelken kulüplerinin ve federasyonun üstüne büyük sorumluluk düşüyor. Acil olarak hızlı teknelere geçiş planlarının devreye girmesi lazım. Yoksa fark iyice açılacak. Ülkemizde bulunan tekneler yelkenin temellerini öğretmek için iyi olabilir.
Ancak filolarımıza daha hızlı tekneleri de eklemek gerekiyor. Bu sayede yelkenciler yüksek hızdaki teknelerin tepkilerine alışabilir ve kendilerini geliştirebilirler. Ülkemizde neden çok geriden gelen bir eğitim sistemi var ?
Bunu analiz etmeliyiz ancak kaybedecek zamanımız da yok " sözleriyle dile getiriyor.
Yelken Federasyonu'nun öncülüğünde sportif bir devrim yapılması gerektiğini belirten Edhem Dirvana sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Daha önceki yıllarda, ülkemize 420 sınıfı getirilirken yapılan hataları tekrarlamamak gerekiyor.
O dönem yaygın olan ve tamamen ülkemizde üretilebilen Kadet sınıfı diye bilinen bir yelkenli vardı. 420 geldi diye bu tekneler baltalarla kırılarak ocaklarda yakıldı. Oysa eskiyen tekneler yelkenlisi olmayan kentlere gönderilip oradaki çocukların faydalanması sağlanabilir.
Genç yelkencilerimiz için acilen 29er almamız gerekli. Onları kullanabilen kişiler süratli bütün tekneleri rahatlıkla idare edebilir."
10 KASIM
Başarılı sporcumuz Edhem Dirvana'nın önerileri bunlarla sınırlı değil elbette. Onun ufuk açıcı görüşlerine zaman zaman yer vermeye devam edeceğim.
10 Kasım bu yıl hafta arasına denk geldi. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü büyük bir özlem ve saygıyla anıyorum.
Ruhu şad olsun.