Hem sıcak hem şık kaşmir

ITIR GÜL ARAYICI

Kazaklar kışa dair en sevdiğimiz şeylerden biri. Sıcak tutan yumuşacık kazakları üzerimizde hissetmek ise tarifi olmayan güzel bir duygu. Moher, tiftik, alpaka gibi yünler gerek görünümü gerekse verdikleri ısı ile gönül çelse de bir kaşmir kazak değil elbet.
Kaşmirin adının geçtiği her ürün bir statü simgesi adeta. Hem pürüzsüz ve ipeksi bir dokuya sahip olması hem de hafifliği ile nam salan kaşmir kazaklar 1920'lerden beri güzel giysilere düşkün kadınların dolaplarında özel bir yere sahiptir. İster iş hayatının ciddi ortamlarında isterse de günlük giyimin bir parçası olarak kullanılsın koyun yününden altı kat daha fazla sıcak tutar.
İNSAN SAÇINDAN İNCE
Kaşmir lifi, insan saçından incedir ve dünyada bulunan en doğal liflerden biridir. Adını Orta Asya'da Hindistan ve Pakistan arasında bulunan ve binlerce yıl önce ilk kez dokunduğu Kashmir bölgesinden alır.
Deniz seviyesinin çok üstünde bulunan bu bölgede keçiler hava şartlarına uyum sağlamışlardır (-40'lara varan dondurucu soğuklar). Yıl boyunca bir keçiden ancak 50 ile 150 grama kadar yün elde edilmektedir.
Bir kazak için ortalama 300 gr yün gerektiğini düşünürsek kaşmirin neden pahalı olduğu açıklanabilir sanırım.
Tabii sadece bu bölgede yetişenlerde. Çünkü günümüzde kaşmir keçisi birçok yerde yetişiyor.
Özellikle, Moğolistan ve Çin kaşmir keçi üretimine ayrı bir önem verip üretimi en yüksek seviyelere çıkarmaktalar.
Hoş, bu durum kaşmirin fiyatını ucuzlatıyor mu? Maalesef hayır!
KAÇ KAT OLDUĞU ÖNEMLİ
Ama yeri gelmişken belirteyim kazak alırken etiketlerinde yün oranlarına bakmak önemli. Belki yüzde yüz kaşmir olmuyor ama normalinden daha ucuza kaşmir kazak giyme lüksüne kavuşma imkanı doğuyor.
Kazakların etiketlerinde kaç kat kaşmir ipliğinden üretildikleri de belirtilir. Kaşmir ne kadar fazla katlıysa sıcak tutma özelliği de o ölçüde artar.
Çift katlı kaşmir ipliğinden yapılmış kazaklar daha yüksek oranlı olanlarına göre daha ucuzdur.
Tabii ki çok soğuklarda 4 kat ve üstü gerekir.
SÜVETER KIZLARI
1910'lar ve 1920'lerden önce, yünlü örgü kazaklar modanın gösterişli parçaları olmaktan çok uzaktı.
Genellikle sporcular veya soğuğa karşı kendini sıcak tutmak isteyen kişiler yünlü kazaklar giydiler.
Bu durum, Fransız haute-couture tasarımcıların pratik giysileri takıntıları haline getirmeye başladıklarında ve kazakların, rahat ve serbest giysilere gerek duyan modern kadınlar için mükemmel derecede uygun ve şık bir giysi olduğunu keşfettiklerinde değişti.
Kaşmir kazakların Atlantik Okyanusu'nun diğer yakasında da popülarite kazanması ise, aktris Lana Turner'ın They Won't Forget adlı polisiye filmde bunlardan birini giymesinin ardından, 1937 yılını buldu. Bu giysisi tasarımcı Claire Potter'a pullar, payetler, boncuklar ve düğmelerle süslenmiş kaşmir kazaklardan oluşan bir koleksiyon yaratması için ilham verdi. Böylece uyumlu kaşmir bir hırka ile birlikte sunulan ikili setler (yani moda deyimi ile twinsetler) doğdu ve 50'ler ve 60'larda Amerikan moda dünyasının en önemli dönemlerinden birini oluşturdu. Bugün hala twinsetler zamansız parçaların başını çekmekte.