“Şarkılar da elbiseler de bana ‘cuk’ oturmalı”

1990'lı yıllarda müzik yolculuğuna başlayan ve o dönemde albüm yapan popüler isimlerden olan Gülay Eralp, o zamandan buyana İzmir sevdasından hiç vazgeçmedi.
Senelerce İzmir'de kaliteli programlar yaptıktan sonra bir süre bu şehirden uzak kalan Eralp, artık her hafta cuma geceleri İzmir seyircisiyle Plus Leyla'da buluşuyor. Müzik hayatında 25 yılı geride bırakan ve işine aşık bir insan olan Eralp, "Nasıl oluyor bilmiyorum ama her program öncesi heyecan yaşıyorum.
Bir 25 sene daha bu sahnelerde olmalıyım" diyor. Her konser için repertuarına da kostümlerine de özen gösteren Gülay Eralp, "İlla marka olsun diye bir takıntım yoktur. Çünkü ben her kıyafeti çok kolay beğenemiyorum. Hatta aldığım elbiseler üzerinde revize yaptığım çok olmuştur. Keserim, biçerim, ekleme yapıp değiştiririm. Bayılırım bunları yapmaya.
Hem söylediğim şarkılar hem de giydiğim kıyafetler bana 'cuk' oturmalı" diyor.
Uzun yıllar İzmir'de sahne aldıktan sonra bir süredir bu kentten uzak kaldın. Şimdi yeniden İzmir seyircisiyle birliktesin. Nasıl gidiyor?
7 sene sonra yeniden İzmir'de olmak büyük mutluluk benim için. Her şey çok güzel. Plus Leyla gibi elit bir mekanda ve Ergun Sesligil Orkestrası eşliğinde şarkı söylemek, insana büyük keyif veriyor. Her hafta cuma geceleri İzmirli dinleyicilerimizle birlikteyiz. Eskiden İzmir'in en popüler mekanında, A plus müşteri kesimine 4 sene kapalı gişe şarkı söyledim. 1 ay öncesinden rezervasyonlar dolardı.
Ben kalabalıktan sahneye yürüyemezdim.
Şimdi hem o dönemdeki müşterilerimle hem de yeni jenerasyonla yine güzel günler yaşıyorum.

SADECE İLK ÜÇ ŞARKIM BELLİ

Sen 1990'ların popçularındansın Sahnede de sadece pop müzik mi söylüyorsun

Öyle de olmalı zaten. Ben sahne şarkıcısıyım, albüm şarkıcısı değilim. Her sahne değişiktir. Repertuara 30 şarkı koyup da "Ben bunun 30'unu okuyup gideyim" diyemezsin. Benim sahnemde ilk 3 şarkım bellidir. Ondan sonrası tamamen seyirciyle, onların enerjisi ve bana katılımıyla değişir. Binlerce şarkı biliyoruz, Mustafa Keser'i geçemesek de elimden geldiğince her şarkıyı okumaya çalışıyorum.
Beni dinlemeye gelen herkesin mutlaka aklında, kulağında, kalbinde kalacak bir şarkı söylemeliyim.

Normal konserler gibi sabit bir liste ile sahneye çıkıp görevini tamamlayıp ayrılmıyorsun yani.

Bu benim için görev değil, bir aşk.
Bana sorarsan aşk nedir diye, orada o sahneye adımımı attığım anda o nefes almamdır. Can buluyorum. İşime aşığım.

Şarkı söylemeye başlayalı kaç sene oldu?

Geçenlerde şöyle bir hesapladım, 25 seneyi devirmişim. Yaşım çıkacak ortaya Ercan. İstanbul'a gittiğimde çocuktum ve yapımcılar "Bu kıza albüm olur mu" falan diye birbirlerine sordular. Sonra o konuşmanın üzerine 5 albüm yaptım.
Aslında hiç kimseye yaşını sormam, birine baktığımda düşünmem yani "Acaba kaç yaşındadır" diye. Benim için rakamdan ibarettir o sadece. Ben bir 25 sene daha bu sahnelerde olmalıyım.

Bu görüntünü nasıl koruyorsun?

Spor yaparak. Haftada 3 gün mutlaka pilates yapıyorum, yaz-kış yüzüyorum.
Fit görünmemi sağlıyor, beni motive ediyor, sağlığımı koruyor. Beni mutlu ediyor. Vücudumda estetik yoktur, burnum bile büyüktür görüyorsun. Yüzüm kırışmasın, korusun diye sadece botoks yaptırıyorum. Onun dışında hiçbir işlem yaptırmadım

HİÇ KALORİ HESABI YAPMADIM

Özel bir beslenme programın var mı?

Çok da dikkat etmiyorum yediklerime.
Boğa burcu olduğumdan yemeye düşkünümdür. Kalori hesabı hiç yapmadım.
Kilo alsam herhalde asla diyet yapamazdım, kesin yemeye devam ederdim.
Diyet yapacak olsam ekstra fazladan yerim. Babama çekmişim.

Her hafta sürekli farklı sahne kostümleriyle çıkmaya özen gösteriyorsun. Çalıştığın bir modacı var mı?

Her yerden kostüm alabilirim, illa bir marka olsun diye bir takıntım yoktur.
Çünkü ben her kıyafeti çok kolay beğenemiyorum.
İçinde rahat edebileceğim özel tasarım olsun istiyorum. Hatta aldığım elbiseler üzerinde revize yaptığım çok olmuştur. Keserim, biçerim, ekleme yapıp değiştiririm. Bayılırım bunları yapmaya. Çünkü bana ait bir şey olsun istiyorum. Sahnede de öyleyim. Hem söylediğim şarkılar hem de giydiğim kıyafetler bana cuk oturmalı.

KIYAFETLERE AYRI EV LAZIM

Bu zamana kadar kaç kıyafetin oldu, saydın mı hiç?

Saymadım ama hepsini biriktirmiş olsaydım onlar için ayrı bir ev tutmak zorunda kalırdım. Eşe dosta verdiklerim var, kaldırıp giymediklerim var.

Sosyal medya ile haşır neşir bir insansın fakat özel hayatından hiç kesitler göremiyoruz orada.

Özel yaşantımı hiç paylaşmam orada. Ne sevgilimle ne de ailemle olan fotoğrafları koymuyorum.
Gerek de duymadım. Yapanlara saygı duyuyorum ama ben özelimi korumak istedim hep. Sadece işimle ilgili paylaşımlarım var.

YILDIZSANIZ PARLAYIN

Senin piyasaya girdiğin yıllarda ünlü olmak öyle kolay değildi. Günümüzde artık internet sayesinde kısa sürede tanınmak ve popüler olmak çok daha kolay. Senin bu konuyla ilgili değerlendirmen nedir?

Bizim zamanımızda TRT vardı bir tek.
Şarkıları yollardık ve denetimden geçerdi.
Sizi denetleyenler de duayen isimlerdi.
Ama şimdi dönem de jenerasyon da değişti. Bir şarkıyla ünlenen bir sürü insan var. Çok görüyorum. Ama şunu diyorum her zaman "Bir ışıksanız, bir yıldızsanız. Yanıp sönmeyin, hep parlayın." İnsanlar şans arıyor Youtube'de, Instagram'da, Facebook'ta. Yapabilenler var, büyük alkışlıyorum. Ama kolay değil, hem de hiç değil. Şöhret basamaklarını çıkanların birçoğu büyük bedeller ödemiş olabilir ama bu onların tercihi.

Sahneye çıkarken hissettiğin duygular neler?

Hala heyecanlanıyorum. Nasıl oluyor bilmiyorum ama her program öncesi heyecan yaşıyorum. Sahneye çıktığım bir mekanda en az 2 sene şarkı söylemişimdir.
3 ve 4 seneden fazla olan yerler var.

Ama her hafta mı heyecan olur?

Çıkmadan önce uğur getirdiğini düşündüğün bir şey yapıyor musun?

Dua ederim mutlaka. 3 Ayetel Kürsi okurum ve sahneye sağ ayakla çıkarım.
Aralarda dilimi ısırırım, çaktırmadan popomu kaşırım nazar değmesin diye.
Kadın olmak başlı başına zor
Sana kadın olmanın zorluklarını sorsam.
Başlı başına zor kadın olmak. Ben çok mutluyum kadın olduğum için ama çok zor bir durum. Saçımız, kaşımız, gözümüz, tırnağımız, makyajımız, kıyafetimiz hepsi bir eziyet.
Hele ki görsel bir iş yapıyorsan özenli olman gerekiyor.

Her sahne programın için kıyafet seçmek de pek kolay olmasa gerek?

Hiç kolay değil hem de. Onları bulmak büyük bir çaba. Sokakları, mağazaları arşınlaya arşınlaya geziyorum. Kostümü buldun, hadi onun aksesuarıydı, ayakkabısıydı, saçıydı. Sahneye baktığınızda bir kadın 2-3 saat güzel görüntü veriyor değil mi? Ama o güne hazırlanmak hakikatten zor. O yüzden hafta içi işim olmadığı zamanlar kesinlikle makyaj yapmam, rahat ve spor giyinirim. Erkekler bizim gibi değil ki. Giy bir pantolon, gömlek, saçı-sakalı düzgün olsun yeter. Bir de güzel koksun, dişleri temiz olsun başka bir şey gerekmiyor. Ben tırnaklarıma oje sürmediğim zaman ellerimi saklıyorum ya.

"Sesim için ayva yiyorum"

Sesini korumak için yaptığın özel bir şeyler var mı?

Uyku en çok dikkat ettiğim konudur.
9 saat uyumaya çalışırım. Ses telleri yıpranan bir doku çünkü. Çok su içerim, boğazımın yumuşak kalmasını sağlarım. Bir de ayva tüketirim, boğazı temizleyen bir meyvedir.

Kış dönemi beslenme listende neler var?

Bu aralar keçiboynuzu özü aldım, onu içiyorum. Zencefil, zerdeçal ve bal karışımı yaptım. Kavrulmamış fındık, badem, ceviz yiyorum. Yeşillikleri çok tüketiyorum. Kahvaltıyı da mutlaka yapmaya çalışıyorum.

ERCAN AKGÜN