Meşhur Ormancı türküsünün vuku bulduğu Belen Kahvesi'nin bulunduğu kahvenin bulunduğu köyün eski adı Gevenes. İsmi değiştirilip Çaybükü olduktan sonra, bu meşhur köyü ziyarete gelen turistler tarafından tanınmadığını ileri süren köylüler köyün isminin tekrar Gevenes olarak değiştirilmesi için başvuruda bulundu. Belen Kahvesi'nde ziyaretçiler, türküde adı geçenlerin isimlerini ve hikayelerini okurken buradaki cansız mankenler sayesinde o anı yaşıyor. Gevenes köyünü de görmek istediklerini söyleyen ziyaretçilere, o köyün adının değiştiğini anlatmak zor oluyor.

1980'DE ÇAYBÜKÜ OLDU
1960 yılında Yatağan'da Muğla'nın Merkez ilçesi Menteşe ilçesine bağlanan, 1980 sonrası da ismi Çaybükü olarak değiştirilen Ormancı Türküsünün yaşandığı mahallenin isminin tekrar Ormancı türküsünde geçen Gevenes olarak değiştirilmesi için Mahalle sakinleri tarafından Menteşe Kaymakamlığına başvuru yapıldı. Başvurunun ardından Kaymakamlık, isim değişikliğinin yapılması için başvuru dilekçesi Menteşe Belediye Meclisine gönderildi. Menteşe Belediye Meclisi'nin Mart ayı olağan meclis toplantısında isim değişikliği ve gerekçesi ile meclis üyelerine okundu. Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, "İsim değişikliğinin geçmişte Muğla'nın Büyükşehir olmadan önce İl Genel Meclisinde 'Gevenes' olarak değiştirilmesi için oy birliği ile karar alınmasına rağmen, 'Türkçe' isim olmadığı iddiası ile o dönemin Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından 'Geven' olarak yapılan değişiklik Mahalleli tarafından kabul edilmemişti" dedi. Muhtar Bilal Özsoy, "Bizim köyün haricindeki komşu köyler dahi köyün ismini sorduklarında Gevenes diyorlar. İstanbul ve diğer illerden Belen Kahvesi'ne geliyorlar, Belen kahvesinden sonra 'Gevenes'e nereden gideriz diyorlar. Belen kahvesi Çaybükü köyünde. Onun için biz köyümüzün isminin eski ismini alması istiyoruz" dedi. Menteşe Belediye Meclisinde Çaybükü isminin 'Gevenes' olarak değiştirilmesi içi yapılan oylamada oy birliği ile değişiklik yapılması ve konunun İnceleme Komisyonuna gönderilmesine karar verildi. İnceleme komisyonu tarafından Nisan ayında yapılacak Menteşe Belediyesi Olağan Meclis toplantısında isim değişikliğinin onaylanarak Kaymakamlığa ve ardından İçişleri Bakanlığı'na Çaybükü isminin 'Gevenes' olarak değiştirilmesi için isim değişikliği yazısının gönderilmesi bekleniyor.
TÜRKÜNÜN HIKAYESI
Mustafa Şahbudak ve muhtar Tevfik Cezayirli, 1946 yılında dama tahtasının başına oturur. Oyunun yarısında 'Sarı Mehmet' olarak tanınan orman memuru Mehmet İn gelir, sarhoştur. Bir gün önce, komşu olan Çiftlik Köyü'nde yangın çıkmıştır. 1946 seçimlerinin evrağı Yatağan'a gönderilecektir. Seçim evrağını Yatağan'a, köy bekçisinin götürmesi zorunludur. Ormancı ise yangın evrağının bir an önce ilçeye götürülmesi için bekçiyi muhtardan ister. Muhtar Cezayirli, "Olmaz, daha acil olan seçim sonuçlarının ulaştırılması gerekiyor. Bekçiyi gönderemem" diye cevap verir. Bunun üzerine ormancı ile muhtar arasında tartışma başlar. Muhtar Cezayirli, "Ayıp ediyorsun Mehmet, bize müsaade et" der. Ormancı kahveye döner, dama masasına bir yumruk atar. Mustafa Şahbudak, bu davranışa tahammül edemez ve ormancıyı tokatlar. Olayın büyüyeceğini anlayan köylüler, ormancıyı sakinleşmesi için kahvenin arka tarafına götürür. Ormancı bağırarak küfürler savurur. Küfürler Mustafa Şahbudak'ın tahammül sınırını daha da zorlar. Şahbudak, yerinden kalkar, ormancının üzerine yürür. Ormancı Mehmet, kamasını çıkarıp Mustafa Şahbudakı kolundan yaralar. O zaman, Mustafa Şahbudak ormancıyı korkutmak için, belindeki tabancayı çıkarır, yere doğru ateş eder. Muhtar, ormancının ikinci kez kama vurmaması için elini tutar. Fakat, Mustafa tetiği çoktan çekmiştir. Ormancı Mehmet İn, bunun üzerine kaçmaya başlar. Mustafa Şahbudak kaçmasın diye, bir el daha ateş eder. Bu ateş öldürmek için değil kaçmasına engel olmak içindir. İkinci atışta Mehmet İn yere düşer. Arka cebinde tabaka olduğu için, ona bir şey olmaz. Ama, Mustafa Şahbudak, kaza kurşunu ile dostu Tevfik'i vurmuştur. O günlerin imkansızlıkları içerisinde Tevfik'i, tahta bir sal üzerinde köyden 23 kilometre uzaklıktaki Muğla Devlet Hastanesi'ne götürür. Tevfik, çok kan kaybetmektedir. Mustafa, Doktor Veli Bey'e, "Babamın selamı var, bu adamı iyileştir" diye yalvarır. Doktor Veli Bey, "O ölecek, önce senin kolunu saralım" diye yanıt verir. O sırada Tevfik eliyle işaret edip Mustafa'yı yanına çağırarak, "Ölüyorum, hakkını helal et" dedikten sonra hayata gözlerini yumar.
PİSİLİ TAHİR USTA'NIN YAZDIĞI SÖZLER
Yörenin tanınmış sanatçılarından Pisili Tahir Usta tarafından kaleme alınan ve bestelenen türkü Müzeyyen Senar, Kubat, İbrahim Tatlıses'in de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı tarafından yorumlandı. Türkünün sözleri şöyle: Çıktım Belen Kahvesi'ne baktım ovaya / Bay Mustafa çağırdı, dama oynamaya / Ormancı da gelir gelmez, yıkar masayı / Söz dinlemez ormancı, çekmiş kafayı / Aman ormancı, canım ormancı / Köyümüze bıraktın yoktan bir acı / Köyümüzün ortasında, değirmen döner / Değirmenin suları, dağından iner / Ormancıya atılan kurşun, Tevfike döner / Tevfikin feryatları, yürekler deler / Aman ormancı, canım ormancı / Köyümüze bıraktın yoktan bir acı / Köyümüzün suları da hoştur içmeye / Üstünde köprüsü var, gelip geçmeye / Tevfikimi vurdular, hiç mi hiç yere / Yazık ettin ormancı, köyün iki gencine.

