Lise yıllarında babasıyla birlikte girdiği otomotiv sektöründen hiç kopmadan bugünlere gelen ve sunduğu kolay ödeme imkanlarıyla piyasada Taksitçi Muro lakabını alan Murat Alaşahan, Türkiye'nin tanınmış otomobil satıcılarının başında geliyor. Bu kadar popüler olmasının sebebi ise sadece uygun vadelerde araç ve motor satışı yapması değil hem alışılmış galerici görüntüsünün dışındaki giyim tarzı hem de sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlar. Kredi alamayanlara taksitle araba ve motor satan Murat Alaşahan, Taksitçi Muro olarak anılmaktan gayet memnun.
Çünkü bu ismi güven üzerine kurmuş... Onun romon gibi hikayesini kendi ağzından dinledik.
15 YAŞINDAN BERİ SEKTÖRDE - Murat sektöre ne zaman ve nasıl başladın?
15 yaşında liseye gittiğim dönemde babamla beraber araç kiralama işi yapıyorduk. Alaşahan Oto Kiralama ismiyle faaliyet gösteriyorduk. Sonrasında 17-18 yaşlarımda dümenin başına geçtim.
Dükkanımız Altındağ semtinde merdiven altında çukurda kalan bir yerdeydi. Yaklaşık 5-6 sene suyumuz, tuvaletimiz yoktu. Karşımızdaki mezarlıktan su taşıyorduk. Daha sonra başka bir yerde kiralık dükkanda 14 yıl kadar çalıştık. Arkasından Allah nasip etti, şimdi bulunduğumuz kendi yerimizi satın aldık. Burayı aldığımızda çok harabe ve kötü bir yerdi. Baştan aşağı yenileyerek çok güzel bir işletme haline getirdik. Yaklaşık 400 metrekarelik, çift katlı bir alana sahibiz. Araçları ve motorları rahat rahat sergileyebiliyoruz. 4 yıldır yoğun şekilde vadeli satış yapıyoruz.

- Gelen müşterilerin çoğunu tanımıyorsun. Araç satışı yaparken güvence olarak neyi baz alıyorsun?
Herhangi bir güvence sistemimiz yok. Genelde bize halkın içerisinden insanlar geliyor; darbe yemiş, bankadan hiçbir şekilde kredi alamayan, sicili kirlenmiş ama zamanla sicilini temizleyip tekrardan ayağa kalkıp yoluna devam etmeye çalışan kişiler. Normal vatandaşlar da geliyor tabi ki. Sicili bozulan kişiler eşinin, kardeşinin, annesinin üzerine alıyor ruhsatı. Yıllardır esnaflık yaptığımız için, gelen müşterilerin bize olan yaklaşımları, tavırları, konuşma şekli, oturması kalkması gibi kriterleri süzgeçten geçirip araç satıyoruz.
Ayrıca herhangi bir suç dosyası, icra kaydı var mı diye e-devlet bilgilerine de bakıyoruz.
- Ödemelerini aksatanlar oluyor mu peki?
Elbette ki gecikmeler oluyor bazen; 'İşte bizim düğünümüz vardı, başka bir masrafımız çıktı, taksiti 15-20 gün sonra ödeyebileceğiz' gibi mazeretler oluyor. Kimseyi kırmıyoruz. 2020'de pandemi dönemini yaşadık, herkesin işleri kötü gitti, kazançları düştü. O süreçte kimseden 1 lira tahsilat istemedim ve hiç kimseye faiz ya da vade farkı yansıtmadım.
Çünkü insanlar işlerini kaybetmiş, ellerinde para kalmamıştı. Bu yaklışımımız insanların bize olan talebini artırdı tabi ki. Bu şekilde Instagram hesabımızda 116 bin takipçiye ulaştık. Vatandaşın güvenini ve sevgisini kazandığımıza inanıyorum.

İKİLİ DİYOLOG ÖNEMLİ - Siz de en uzun vade ne kadar?
Normalde 12 ay. Ama çok fazla kıramadığımız kişiler için 18 veya 24 aya kadar çıktığımız oluyor.
Hatta kişinin gerçekten iyi niyetli olduğuna emin olup, araç sahibi olmak için dürüstçe çabaladığını gördüğümde 48 ay vade yaptığım bile oluyor. Bu işletmede her şey ikili diyalogla oluyor ve tabi ki o kişilere de vade oranlarında kolaylık sağlamaya çalışıyorum.
- Bildiğimiz galerici profilinden farklı bir çizgin var. Bu nasıl bir etki yaratıyor insanlar üzerinde?
Yılladır kurumsal gözükmemek için çabalıyorum.
Kurumsal olmayı sevmediğimden değil, kurumsal kimliği altında dolandırıcılık olaylarının olduğunu gördüğüm için. Bizim iş illa takım elbise ve kravatla yapılmıyor. O gün üzerime ne yakışıyorsa onu giyiyorum, bazen şortla, bazen eşofmanla işimi yapıyorum. Ticaretin bu şekilde de güvenle yapılabileceğini gösterdim. Bu işe başladığım ilk günden beri kendime ait bir giyim tarzı yarattığımı düşünüyorum. Özellikle galerici camiasında benden sonra eşofman giyip, benim gibi videolar çekenler, benim cümlelerimi kullananları görüyorum. Bu beni rahatsız etmiyor, aksine çok onore ediyor. Hiçbir zaman elimde tespih, ayağımda yumurta topuk ayakkabı, ağır abi gibi olmadım. Ben alışılmış galerici görüntülerini yıkmak ve bu çizginin dışına çıkmak istedim hep. Biz neysek onu göstermeye çalıştım, her zaman doğal oldum. Müşterimi kravatla karşılamıyorum belki ama kötü bir giyim şekliyle de karşılarına çıkmıyorum.
Bunu yadırgayanlar da oldu, beğenenler de. Sosyal medya paylaşımlarımda doğal oldum, Taksitçi Muro nasıl biridir herkes bilsin istedim.

- Taksitçi Muro lakabı nasıl ortaya çıktı?
5 sene önce oto kiralama işinden iyice sıkılmıştım artık. Derdi, sorunu bitmeyen bir sektördü.
Yılladır çalıştığımız reklamcıma 'Ben artık Taksitçi Muro olarak araç satacağım, Instagram'da hesap açıp işe bu şekilde devam edeceğim' dedim. Öncesinde de araç satmaya başlamıştım zaten. Reklamcımız bu ismin kötü ve varoş olduğunu, hiç kurumsal olmadığını söyledi bana. Ben zaten kurumsal olma çabasında değildim hiçbir zaman. Bu isim yüzünden reklamcımız bu işi benimle yapmak istemediğini söyledi, ben de 'sen bilirsin' dedim. İnandığım bir konuda kararlıysam fikrimi kolay kolay değiştirmem. Bu isme inanıyordum ve zamanla da tuttuğunu gördüm.
TEFECİ ALGISINI YIKMAK - Bu lakap yüzünden piyasada zorluk yaşadın mı?
Bazı reklam vermek istediğimiz yerler sırf bu isimden dolayı bizimle çalışmak istemedi. Yine de pes etmedim. Camiada taksitle araba satan kişilerin tefeci veya mafya gibi sıkıntılı tipler olduğu algısı vardı hep. Bunu yıkmak kolay olmadı tabi. Bir beyaz eşya mağazasına gelen kişi patronu tanımaz, merak da etmez, şartları inceleyip alışverişini yapar gider. Ama biz vadeyle araba satıp da nasıl temiz olabiliriz? İnsanlarda bu şüphe çok fazlaydı. Bizi tanıyan herkes, birçok firmadan daha kaliteli şekilde araç sattığımızı, hiçbir şeyi gizlemediğimizi, en eski aracı bile ekspertize götürmeye müsaade ettiğimizi bilir. O yüzden bize güvenleri yüksektir. Taksitçi Muro böyle var oldu.
İsim konusunda fikir ayrılığı yaşadığım reklamcımız, benim başarılı olduğumu görünce yıllar sonra benden özür diledi.
- Devam ediyor musun aynı reklamcıyla çalışmaya?
Hala çalışıyorum. Ofisimizdeki personelden muhasebeciye, elektrikçiden doğrultmacıya, boyacıya kadar hepsi eski çalıştığımız kişiler.
Çok büyük hataları olmadığı sürece insanlarla yollarımızı ayırmayız.
- Satışlar sadece buradaki yerinizde mi oluyor?
Evet hepsini burada hallediyoruz. Ayrıca birçok esnafın arabasını da satıyoruz. Bana aracının fotoğrafını atıyorlar, ben de Instagram sayfama koyuyorum. Eğer müşteri o araca talip olursa, esnafla buluşturup satışı yaptırıyoruz.
AİLE ŞİRKETİ GİBİYİZ - Tüm işlerin takibini sen mi yapıyorsun?
Bu işin mutfağından geldiğim için, yıllarca A'dan Z'ye her şeyiyle ben ilgileniyordum. Oto kiralama yaptığım dönemlerde de tüm işlerin başındaydım.
Ancak son 2 yıldır bu işin hem muhasebesini tutmak, hem araba alıp satmak, hem müşterilerle ilgilenmek hem de şirketin artık daha da büyümesiyle birlikte çok fazla zaman alıp yorucu olmasından dolayı kurum içinde görevlendirmeler yapma gereği duydum. Telefon santralimizi devreye soktuk, muhasebe birimimizi açtık, galericilerin yüzde 90'ında olmayan yetki ve yeterlilik belgelerimizi aldık. Şirketteki ekip arkadaşlarım çok önemli. Ben 1 ay şirkete gitmesem, kimse işini aksatmaz, kimse parama göz dikmez. Bizde çalışan herkes eskidir ve birbirine saygısı, sevgisi vardır.
- Otomobilin yanı sıra 2. el motor alım satımı da yapıyorsunuz sanırım.
Geçtiğimiz sene bu konuyla ilgili bir açık olduğunu gördük. Takasa gelen motorları ufak ufak değerlendirmeye başladık ve umduğumuzdan daha fazla talep gördü. Biz de bunun üzerine motor alıp satmaya başladık.
Araç satışlarımız kadar hızlı bir sirkülasyona ulaştı. Bu yüzden bu işe de ağırlık vermeye başladık.
- Ne çeşit motor satışlarınız var?
Piyasanın tercih ettiği, alışı ve satışı kolay olan orta segment her marka motorun satışını yapıyoruz.
- Motorda vade oranları nasıl?
Müşteriden motorun yarı bedelini peşinat olarak alıyoruz. Aylık yüzde 3 vade oranıyla herhangi bir kredi, dosya masrafı veya kasko zorunluluğu olmadan ödeyebiliyorlar.
- Sattığınız motorlar için de ekspertiz işlemleri yapıyor musunuz?
Bu sektörde otomobil gibi ekspertiz merkezleri yok ama tabi ki bu işten anlayan motorcular var.
Her ilçede motor tamir ve bakım işi yapan bir atölye oluyor mutlaka. Genelde motor sürücüleri bu işlerden çok iyi anlıyor. Kendileri de bakıyorlar.
Alternatif olarak motorculara da gösterip önemli aksamlarını kontrol ettirebiliyorlar.
- Ailene ve kendine vakit ayırabiliyor musun?
Elbette aileme de zaman ayırmam gerekiyor.
15 yaşında ikiz oğullarım var ve futbol oynuyorlar.
İlkokul dönemlerinden beri onların tüm spor faaliyetlerini yaptırıp, pek çok yere götürüp getiriyorum.
İnsanlar zamanı iyi kullanabilirse her şeye yetişebiliyor. Bence dünyadaki en değerli şey zaman ve ben de onu iyi kullanabilen biriyim. İş saatleri dışında sporumu yapıyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum, eşimle beraber eğlence mekanlarına gidiyoruz, günlerimi dolu dolu geçiyor.
PROSEDÜR BİLGİSAYAR YOK
- Sizde müşteriyi cezbeden nedir?
KİŞİLER bankaya gidip kredi çekmeye kalksa, dosya masrafları, yüksek faiz oranları, aracı kasko yaptırma zorunluluğu gibi durumların yanı sıra kredilendirmede geçen minimum 4, maksimum 10 gün gibi bir süreç oluyor. Bizde böyle prosedürler, süreçler yok. Geldikleri gün araç sahibi olup gidebiliyorlar. İnsanların karşısında makineler, bilgisayarlar olmadığı için daha cazip geliyor.
- Başka hangi avantajlar sunuyorsunuz?
BİR vatandaş bankaya gidip de 5 yaşın üzerindeki araç için kredi alamıyor. Bizde 1978 model bir arabayı bile vadeyle alabiliyor.
Bu bizim birinci avantajımız. İkinci avantajımız ise bir bankaya kredi başvurusu yaptığınızda, eğer iyi bir müşteriyseniz en erken 1 hafta içinde cevap geliyor.
O sürede almak istediğiniz araç satılmış oluyor. Bazen de kişiler bankadan gelecek yanıtı beklemek istemiyor. Ama biz 10 dakikada arabayı alıp alamayacağına karar verip, işi çözüyoruz.
PARA DEĞİL, İNSAN KAZANMAK ÖNEMLİ
- HER ÇEŞİT ARAÇ SATILIYOR MU SİZDE?
GENELDE fiyat skalası yüksek araçları tercih etmiyorum. Çünkü geri ödemesi müşteriye külfetli oluyor, taksitle pek cazip hale gelmiyor. Benim de ticari ahlakıma uymuyor. Ben insanları zora sokmadan, kolayca ödeyebilecekleri taksitlerle otomobil sahibi olmalarını istiyorum. Bu yüzden orta segment araçlara öncelik veriyoruz.
Ben paranın değil ilk başta insanın kazanılmasından yanayım. Para zaten bir şekilde kazanılıyor. 300'ün 500'ün hesabını yapmadan insana yatırım yapıyorum.
- Araba satın almaya gelen kişiye hangi işlemler uygulanıyor?
E-DEVLET üzerinden sabıka, sicil ve icra durumlarına bakıyoruz, bir de senet imzalıyorlar.
Başka prosedürlerimiz yok. Sicilinde sorun olanları da 'Neden senin icralık bir durumun var, sana araba satamayız' deyip geri çevirmiyoruz. Çünkü herkesin hayatında belli dönemlerde problemleri olmuştur.
Onlara da 'varsa bir yakınınız, satış işlemini onun üzerine yapalım' diyoruz.
ERCAN AKGÜN

