Blonzer terimi, "blush" (allık) ve "bronzer" (bronzlaştırıcı) kelimelerinin birleşiminden türetilmiş. Bu teknik, cilde hem güneşte hafif yanmış gibi bir sıcaklık hem de doğal bir canlılık kazandırmak amacıyla geliştirildi. Kısaca iki adımı bir araya getiren bu hibrit ürün, hem yüz hatlarını belirginleştiriyor hem de pratik bir uygulama sunuyor. Allığı elmacık kemiklerinden yukarı doğru uygularken bronzer'la gölgeleme yapmak yerine, ikisini tek bölgede harmanlamak, daha hızlı ve yumuşak geçişli bir makyaj sağlıyor. Hafif yapılı, nemli bitişli ve sıcak tonlu ürünler tercih edildiğinde sonuç: filtreye gerek bırakmayan doğal bir parlaklık!

TOPRAK TONLARI
Moda haftalarındaki defilelerde ultra pembe yanaklar geride kaldı. Ünlü ve güçlü markalar, modellerini terakota ve bakır tonlarında makyajla podyuma taşıyarak bu değişimi gözler önüne serdi. "Blush blindness" yani allık körlüğü yerini artık daha sofistike ve doğal renklere bıraktı. Orta ve koyu tenliler, kontür ve allığı aynı anda yapabilecekleri sıcak, yoğun tonları tercih ederek daha etkili bir blonzer görünümü elde edebilir. Tek adımda şekillendirme ve renklendirme sunan bu trend, zamandan tasarruf etmek isteyenler için de biçilmiş kaftan.

DOĞALLIK VE PRATİKLİK
Açık tenliler için şeftali-bronz karışımı tonlar önerilirken, daha koyu tenliler kızıl ve toprak tonlarında blonzer'larla en iyi sonuçları alabilir. Ürün seçimi yaparken hem cilt tonunuza uygun olmasına hem de uygulama formatına dikkat etmekte fayda var. Krem ürünler daha doğal bir bitiş sağlarken, yağlı ciltler için toz formüller daha kalıcı olabilir. Eğer elinizde özel bir blonzer yoksa, sevdiğiniz bir krem allığı benzer tonda bir krem bronzer'la karıştırarak kendi renginizi yaratabilirsiniz. Yeter ki ürünlerin dokusu uyumlu olsun!

