Geleceğe dair düşündüğümüzde, aklımıza uçan arabalar, Mars'a tatiller ya da robot dostlarımız geliyor olabilir. Ancak bu hayallerin yanında, maalesef pek iç açıcı olmayan bazı gerçekler de kapımızda bekliyor: Dünya üzerindeki bazı ikonik yerler, 2050 yılına kadar tamamen yok olabilir. Evet, kulağa fazla dramatik geliyor olabilir ama bilim insanlarının uyarıları oldukça net.
VENEDİK
İtalya'nın romantik kanallar şehri Venedik, ne yazık ki dramatik bir geleceğe doğru sürükleniyor. Şehir, sürekli ancak yavaş bir şekilde denizin altına doğru batmaya başlıyor. Artan su seviyeleri ve sıklaşan su baskınları, bu eşsiz şehrin sokaklarını neredeyse her yıl sular altında bırakıyor. 2035'e kadar Venedik'in önemli bir kısmının kullanılamaz hale geleceği düşünülüyor.
MADAGASKAR
2050 yılına kadar haritadan silinecek yerler listemize devam ediyoruz. Madagaskar, benzersiz biyoçeşitliliğiyle doğa tutkunlarının gözdesi. Ancak yoğun ormansızlaşma, tarım faaliyetleri ve yangınlar, bu ada ülkesinin doğal dengesini alt üst etti. Bilim insanlarına göre, 2045'e kadar Madagaskar'ın büyük bir bölümü ekolojik çöküş yaşayabilir. Lemurların memleketi olarak bildiğimiz bu yer, çocuklara anlatılacak bir masala dönüşmeden önce görülmeli.
MALDİVLER
Turkuaz sular, beyaz kumlar, palmiye ağaçları... Tatil hayallerinin yıldızı Maldivler, dünya üzerindeki en alçak ülkelerden biri. Ortalama deniz seviyesinden yalnızca 1.4 metre yukarıda. Küresel ısınmadan dolayı yükselen deniz seviyesi ise bu kartpostallık adaları yutmaya hazırlanıyor. Bilim insanlarına göre 2035 yılı civarında, Maldivler'in büyük kısmı sular altında kalabilir.
BÜYÜK SET RESİFİ
Avustralya açıklarında, 2300 kilometrelik devasa bir mercan ekosistemi: Büyük Set Resifi. Ancak bu renkli sualtı cenneti, her geçen gün biraz daha soluyor. Sıcaklık artışı ve okyanus asitlenmesi mercanların beyazlamasına neden oluyor. Üstelik mercanların beyazlaşması ise onlar açısından ölümünün habercisi. Son 30 yılda resifin %50'den fazlası yok oldu. Bilim insanlarına göre, eğer önlem alınmazsa bu eşsiz doğa harikası 2030 yılına kadar sadece bir anı olarak kalabilir.
BANGLADEŞ
Güney Asya'da yer alan Bangladeş, deniz seviyesine son derece yakın konumuyla tehlikede olan ülkelerin başında geliyor. Sadece 1 metrelik bir deniz seviyesi artışı, ülkenin %50'sini sular altında bırakabilir. 2045 yılına kadar böyle bir senaryo, uzmanlar tarafından oldukça olası görülüyor. Bu da Bangladeş'in doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliğini bir daha göremeyebileceğimiz anlamına geliyor.
ÇİN SEDDİ
Çin Seddi, sadece Çin'de değil, dünyanın en uzun yapısı ve genel olarak insanlığın mühendislik başarılarından biri. Ama zaman, kirlilik ve doğa bu dev yapının da düşmanı. 2035 yılına kadar Çin Seddi'nin önemli kısımlarının tamamen yok olabileceği tahmin ediliyor.
GLACIER ULUSAL PARKI
Amerika'nın Montana eyaletinde yer alan Glacier Ulusal Parkı, adından da anlaşılacağı gibi devasa buzullarla tanınıyor. Ancak burada da zaman işliyor ve pek de dostane değil. 20. yüzyılın başlarında parkta 150'den fazla buzul varken, bugün bu sayı 25'in altına düşmüş durumda. Karla kaplı zirvelerin yansıdığı berrak gölleri, vahşi yaşamı ve el değmemiş doğasıyla burası, ABD'nin en etkileyici manzaralarından biri. Araştırmalar, 2030 yılına kadar bu buzulların tamamının eriyebileceğini gösteriyor.
MAJULİ ADASI
Hindistan'ın kuzeydoğusunda Brahmaputra Nehri'nin kalbinde bulunan Majuli Adası bir zamanlar dünyanın en büyük nehir adası konumundaydı. Brahmaputra Nehri'nin kolları arasında saklanmış bir kültür müzesi. Bir zamanlar dünyanın en büyük nehir adası olan Majuli, şimdilerde her yıl biraz daha küçülüyor. Şimdiyse, haritadan silinmeye çok ama çok yakın.
AVRUPA ALPLERİ
Fransa'dan İtalya'ya, İsviçre'den Almanya'ya kadar uzanan Alp Dağları, Avrupa'nın doğa harikası kış cennetlerinden biri. Ancak bu cennet de tehdit altında. Daha düşük rakımda olduğu için çeşitli iklim değişikliği etkilerine karşı savunmasız oluyor. 2050'ye kadar kayak merkezlerinin çoğu kapanabilir, dağ manzaraları büyük ölçüde değişebilir.