Yıllar evvel 1970'lerde ortaya çıkan ve ismine rağmen Fransa'dan değil, Hollywood'dan dünyaya yayılan French manikür, bugün minimalizme dönüşün bir sembolü haline geldi. Sade görünümü ve zarif yapısıyla dikkat çeken bu stil, özellikle sosyal medyada sade ama etkili bir güzellik anlayışını benimseyen kullanıcıların tercihleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Uzmanlara göre, French manikürün geri dönüşü tesadüf değil. Güzellik uzmanları, bu trendin arkasındaki nedeni şöyle açıklıyor: "Pandemi sonrası insanlar daha doğal, daha zahmetsiz ama yine de özenli görünümler arıyor. French manikür tam da bu ihtiyaca cevap veriyor."

KLASİK FORM
French manikürün yeniden popülerleşmesi, aynı zamanda güzellik dünyasında sade estetiğin gücünü de yeniden gündeme taşıyor. Aşırı parıltı ve desen yerine daha doğal ve zarif görünümler ön plana çıkıyor. Tırnak sanatında sadeliğe dönüşün simgesi olarak görülen French manikür, yalnızca bir güzellik tercihi değil, aynı zamanda bir stil ve yaşam tarzı mesajı da taşıyor: Az ama öz. Birbirinden farklı desenler ve renkler, tırnakları süslemeye devam ediyor.

BEYAZ VE PEMBE
Tazeliğin ruhunu tırnaklarına taşımak isteyenlere ilham olabilecek birçok görünüm bulunsa da French manikürü tahtını kimseye kaptırmıyor. 2000'li yılların başında oldukça popüler olan French manikürü, uçların beyaz renk oje boyanması ve tırnağın tamamına çok açık pembe veya şeffaf oje sürülmesiyle ortaya çıkıyor. French manikürü aslında tırnakta sanki hiç oje yokmuş gibi temiz ve bakımlı bir görünüm sunuyor. Günümüzde French manikürü yapılırken beyaz ve pembenin farklı tonları da kullanılıyor.

