1988 yılında dönemin Başbakanı Turgut Özal'a ANAP kongresinde konuşurken ateş eden Kartal Demirağ, anılarını satışa çıkardı, "Herkes neyin ne olduğunu görecek. Herkes beni konuşacak. Kitap olay yaratacak, çok şaşırtıcı isimler var" dedi
ZAFER ŞAHİN (ANKARA)
![]() Malatya'da 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal adına geçtiğimiz Nisan ayında açılan müzeyi, yaklaşık 11 bin kişinin ziyaret ettiği, en fazla ilgiyi de suikastta Özal'ı koruyan ve dönemin cansız tanığı olan mikrofon ayağı olduğu belirtildi. |
18 Haziran 1988'de dönemin Başbakanı Turgut Özal'a ANAP kongresinde tabanca ile iki el ateş ederek suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ, anılarını satışa çıkardı. Halen İzmir Buca F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demirağ, Ahmet Özal'ın açıklamalarıyla bir kez daha gündeme gelen Özal suikastına ilişkin bildiklerini 2 bin sayfalık bir kitapta topladı. Çarşamba günü kendisini ziyaret eden avukatı Neslihan Benlier Vona'ya yazdığı kitabın taslağını teslim eden Demirağ'ın, "Özal suikastının bilinmeyenlerini bu kitap aydınlatacak. Herkes neyin ne olduğunu görecek. Bu kitap olay yaratacak. Çok şaşırtıcı isimler var. Türkiye beni konuşacak" dediği öğrenildi. Avukat Vona, "Demirağ'ın Anıları" ismiyle piyasa sürmeyi düşündükleri kitabın yayın haklarını açık artırmayla satışa çıkaracaklarını söyledi. Demirağ'ın kitaptan ciddi bir gelir elde etmeyi düşündüğünü belirten Vona, "Bugün düzenleyeceğim basın toplantısında kitapla ilgili ayrınıtılı bilgi vereceğim. Ayrıca müvekkilim Özal suikastı nedeniyle aldığı cezayı çekti. Yargıtay kararına rağmen de serbest bırakılmadı. Kartal Demirağ'ın şu anda hukuken içeride olmaması gerekiyor" dedi.
BİRÇOK SUÇ İŞLEDİ
27 Ocak 1989'da 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Demirağ, sonradan Cumhurbaşkanı seçilen Özal tarafından affedilerek 16 Nisan 1992'de şartlı tahliye yasasından yararlanarak salıverildi. Demirağ, daha sonra birçok adi suçtan dolayı sürekli cezaevine girip çıktı. Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle Özal suikastıyla ilgili cezası bir kez daha temyize giden Demirağ, 31 Aralık 2008'de 4 yıl 2 ay ceza alarak Sincan F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. 8 ay önce Buca F Tipi Cezaevi'ne nakledilen Demirağ, burada anılarını yazmaya başladı. Demirağ, avukatının yaptığı itiraz bir sonuç vermezse 2013 yılına kadar cezaevinde kalacak.
Kontrgerillayı anlatacak
Kartal Demirağ, 2 bin sayfadan oluşan anılarında, 1980 öncesinden başlayarak yer aldığı öğrenci olaylarını, kontrgerilla eğitimini nasıl ve kimlerden aldığını, Turgut Özal'ı vurmadan önce yattığı cezaevinden nasıl kaçtığını, suikasta nasıl karar verdiğini, suikast günü Atatürk Spor Salonu'nda yaşadıklarını ve suikastın perde arkasını anlatacak. Suikasttan sonra yapılan ilk araştırmada Demirağ'ın kontrgerilla bağlantıları tespit edilmiş ancak daha sonra olayın üzerine gidilmemişti.
Savcılık soruşturma başlattı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili basında yer alan bir takım haberler üzerine resen soruşturma başlattı. Soruşturma, terör ve organize suçlara ilişkin soruşturmalara bakmakla görevli Başsavcı vekilliği tarafından gerçekleştirilecek. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen'in yürüteceği soruşturma çerçevesinde, Özal'ın yaşamını yitirdiği Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki
kayıtlar yeniden incelenecek. Soruşturma kapsamında önümüzdeki günlerde bir takım kişilerin ifadelerine de başvurulabileceği öğrenildi. Öte yandan, Özal'a yönelik 1988'de düzenlenen suikast girişimiyle
ilgili basında yer alan haberler üzerine soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, "yetkisizlik" kararı vererek, soruşturma dosyasını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Gönderilen soruşturma dosyasının, mevcut soruşturma dosyası ile
birleştirileceği ve Özal'a yönelik 1988'deki suikast girişimine ilişkin iddiaların da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturulacağı kaydedildi.
Semra Özal: Eşim zehirlendi
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal da, "suikast" dedi. Birkaç ay önce Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin daveti üzerine Erbil'e giden Semra Özal, İstanbul'daki evinde Rudaw gazetesi ile yaptığı özel röportajda eşinin "zehirlenme" sonucu öldüğünü söyledi. Semra Özal, bunu kanıtlayan belgelerin, yetkili kurumlarda "yok edildiğini" de ileri sürdü. Özal, "Ama biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bir gün hedefimize ulaşacağız" dedi.

