Genelkurmay Başkanı Sunay, Devlet Başkanı Gürsel'in masasına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 3 maddelik muhtırasını bırakıyordu
ÇANKAYA SATRANCI / ERKİN USMAN
Başgil'in adaylığı resmiyete dökülürken, Harp Akademileri'nde toplanan 38 yüksek rütbeli subay bir ültimatom yayınladı. Aralarında sonradan, tüm ülkenin tanıdığı pek çok isim olan bildiriciler, açık açık müdahaleden söz ediyorlardı. Ok yaydan, asker de "Nizamiye"den çıkmıştı, artık. Ali Fuat Başgil'in adaylığı Türkiye'yi yeniden "karanlıklara" yöneltmişti. 21 Ekim günü, 38 general ve subay, İstanbul'da Harp Akademileri'nde saatlerce süren toplantı sonunda karar verdi:
"Yönetime el koyacağız."
Yayınlanan bildiri
Ve ardından bildiri yayınlandı...
Okuyalım:
1) Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları - aşağıda imzası bulunanlar - 21 Ekim 1961 günü saat 14.30'da toplanmışlar ve gündemlerinde mevcut olan konuları müştereken müzakere etmişler ve ittifakla aşağıdaki karara varmışlardır:
a) Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Ekim 1961 günü yapılmış olan seçimlerden sonra, gelecek yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmadan evvel, duruma fiilen müdahale edecektir.
b) İktidar, milletin hakiki ve ehliyetli mümessillerine tevdi edecektir.
c) Bütün siyasi partiler faaliyetten men edilecek, seçim neticeleri ile Milli Birlik Komitesi feshedilecektir.
d) Bu kararın tatbiki 25 Ekim 1961'den sonraki bir güne tehir edilmeyecektir.
2) İşbu zabıt varakası üç nüsha olarak tanzim edilmiş ve bütün üyeler tarafından aynı anda imzalanmıştır.
Ve imza sahipleri
Korgeneral Refik Tulga, Tümgeneral Fikret Esen, Tümgeneral Rafet Ülgenalp, Tümamiral Bahaddin Özülker, Tuğgeneral Faruk Gürler, Tuğamiral Celal Eyiceoğlu, Tuğgeneral Yusuf Alpmansu, Tuğgeneral Faruk Güventürk, Tuğamiral Kemal Kayacan, Tümamiral İsmail Sarıken, Kurmay Albay Behçet Özdemir, Kurmay Albay Doğan Özgöçmen, Kurmay Albay Suat Aktulga, Kurmay Albay Namık Kemal Ersun, Kurmay Albay Burhan Hunoğlu, Kurmay Albay Halim Kural, Kurmay Albay Recai Baturalp, Kurmay Albay Mehmet Bora, Kurmay Albay Vecihi Akın, Kurmay Albay Emin Aytekin, Kurmay Albay Ferit Erdoğan, Kurmay Albay Necati İşcan, Hava Kurmay Albay Rıfat Erenulu, Topçu Albay Celal Baykam, Kurmay Albay Cemal Öçal, Dz. Kurmay Albay Bülent Tarkan, Dz. Kurmay Albay Zarif Çetindağ, Kurmay Albay Bedrettin Demirel, Kurmay Albay Celal Ugan, Kurmay Albay Vahit Gürkan, Kurmay Albay Şerafettin Olcay, Hava Kurmay Albay Emin Alpkaya, Kurmay Yarbay Ahmet Gergeç, Kurmay Albay Necati Ogan, Kurmay Albay Sadettin Cankır, Kurmay Albay Nihat Aslantürk, Hava Kurmay Albay Turan Çağlar, Kurmay Albay Fikret Göknar.
Başgil'in adaylıktan çekilirken basına yaptığı açıklama "Ankara'da istişarede bulundum. Durum muhakemesi yaptım ve Türkiye'deki bütün partilerin milli selamet noktasında birleşmeleri gerektiğini düşünerek kararımı verdim" şeklindeydi. Ancak fısıltı gazetesinde başka havadisler vardı. İstanbul'da başlayan "kapalı kapılar ardındaki" toplantılar ve onları izleyen ültimatomlar Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı. Ankara diken üstündeydi. "Genelkurmay - Başbakanlık - Çankaya" üçgeninde müthiş bir "rejim ve siyaset trafiği" başlamıştı. "Darbe" sözcüğü artık açık açık dillerdeydi. Çeşitli senaryolar üretiliyordu ama, darbenin günü ve saati söylenemiyordu.
Metazori imza
Aylar sonra Şinasi Osma'dan dinledim. AP İzmir Milletvekili Osma, Adalet Bakanlığı kütüphanesindeki toplantıya Gümüşpala'nın yanında "Genel Başkan Yardımcısı" olarak katılmıştı. Osma "İlk sözü İçişleri Bakanı Nasır Zeytinoğlu aldı. Durumun son derece kritik olduğunu söyledi. Ordu'nun son gelişmelerden rahatsız olduğunu vurguladı, rejimin uçurumun kenarına getirildiğini iddia etti" diye başladı anlatmaya ve devam etti: "Zeytinoğlu bastırıyor ve bu toplantıdan mutlaka bir karar çıkması gerektiğini savunuyordu. Gümüşpala zaman kazanmak istedi, önü kesildi. Zeytinoğlu, 15 Ekim 1961 seçimlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ve özellikle üst kademelerde tedirginlik yarattığını vurguladı. Komutanların endişeli olduğunu söyledi. Sonra sözü, üç maddelik muhtıraya getirdi. Bu muhtıranın mutlaka imzalanmasını istedi."
Aksi halde, ihtilalin kendi hukuku (!) işleyecekti. Şinasi Osma eski bir askerdi. "İhtilalin kendi hukuku nedir?" diye sordum heyecanla.
"Yeni bir müdahale..." dedi.
Ankara'nın böylesine toz duman içinde olduğu saatlerde, bir grup Adalet Partili tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Ord. Prof. Ali Fuat Başgil de, İstanbul'un yolunu tutmuştu. "Umutları yıkılmış Başgil" daha sonra Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden de istifa etti. Başgil de metazori Zürih'e dönecekti.
