Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayisinde imalatı yüzde 100 yerli yapması gerektiğinin altıın çizerek, "Bize dirsekler çevrildiğinde duman oluruz. Şu an yapıyorlar ya... Adını vermeyeceğim. Güya NATO'da müttefiklerimiz. Niye? Çünkü gelişmemizi istemiyorlar. Dünyanın en ileri uçağı bile bize teklif edilse, mutlaka onun tasarımında yer almalıyız. Kendi savaş uçaklarını üreten, kendi uydularını tasarlayan bir Türkiye olmalı" dedi. Erdoğan, ASELSAN Radar ve Elektronik Harp Teknolojileri Merkezi'nin açılışında şöyle konuştu:
41 KERE MAŞALLAH: Ülkemizde ve dünyada kendi alanında devler liginde her geçen yıl daha yükseğe çıkan Aselsan başarılarıyla iftihar kaynağımız olmaya devam ediyor. Geçen yıl yeniden yapılanan Aselsan'ın 2023 hedefleri doğrultusunda daha işlevsel bir hale kavuştuğunu düşünüyor, bu yıl 40. Yılını kutlayan Aselsan'a 41 kere maşallah diyorum.
YÜZDE 100 YABANCIYA RAZI DEĞİLİM: Türkiye'nin savunma sanayisinde bağımlılığı göreve geldiğimizde yüzde 80 civarındaydı. Bugün Altay tankımızın seri üretimine başlıyoruz. 7 adet Atak helikopteri envantere girdi. 100'e yakın gemi ve karakol botu tersanelerimizde üretiliyor. Türkiye artık 1930'lardan 2000'li yıllara kadar yaptığı yanlışları tekrarlamayacak. Benim gönlüm tasarımından üretimine kadar hiçbir aşamasında yer almadığımız bir ürünün alınıp kullanılmasına razı değil.
DOSTUZ AMA VERMİYOR: Yüzde 100 imalatı kendimiz yapamadığımızda, bize dirseklerini çevirdikleri zaman duman oluruz. Şu an bize yapıyorlar ya... Adını vermeyeceğim. Güya NATO'da müttefiklerimiz. Niye? Çünkü gelişmemizi istemiyorlar. Dünyanın en ileri uçağı bile bize teklif edilse, mutlaka onun tasarımında yer almalıyız. Kendi savaş uçaklarını üreten, kendi uydularını tasarlayan ve üreten bir Türkiye olmalı.
ASKERİ GÜÇ ŞART: Siyasi ve diplomatik gücümüzü askeri gücümüzle tahakküm etmedikçe istediğimiz neticeyi alamayacağız. Asla savaş peşinde değiliz. Gerektiğinde her türlü mücadeleye hazır olma kararlılığından vazgeçmeyeceğiz. Savunma sanayinin her alanında en iyi olma hedefimizi sürdüreceğiz. Bu yolun özellikle dışarıdan hazır ürün alma olmadığını biliyorum. Savunma sanayinde mevcut projelerimizi süratle tamamlayalım.
YETMEZ: Hükümetimiz ve ben sonuna kadar sizlerin yanındayız. Tebrik ediyorum ama yetmez. Bizim Aselsan çapında pek çok kuruluşa ihtiyacımız var, özel sektörümüzün çok daha gayretli olmasının gereğini savunuyoruz. Biz, uçak üretmek için kurduğumuz fabrikada masa üretme utancını bir daha yaşamak istemiyoruz.
"Bir damla şehit kanı boşa gitmedi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Ankara'da ikamet eden 27 şehit yakını ve gaziye Devlet Övünç madalyalarını takdim etti. Erdoğan törendeki konuşmasında, "Türkiye'yi Endülüs yapmak isteyenler, Türkiye'yi Orta ve Doğu Afrika'ya çevirmek isteyenler niyetlerinden asla vazgeçmiş değiller. Bu mücadele sürecek" dedi. Türk milleti olarak mücadeleden, canını feda etmekten imtina etmediklerini vurgulayan Erdoğan, "Onun içindir ki bizim şehidimiz, gazimiz çoktur" dedi. Şehitlerin bir damla kanının, gazilerin verdiği mücadelenin tek bir anının boşa gitmediğini söyleyen Erdoğan, Çözüm sürecini de bunun için başlattıklarını söyledi.
Erdoğan'ın, madalya tevcihleri sırasında, gaziler ve şehit yakınları arasında samimi diyaloglar da yaşandı. Yarasından dolayı konuşma güçlüğü çeken, Gazi Polis Memuru Nevzat Murat'ın madalyasını alırken, tedavisinde görev alan GATA personeline teşekkür etmesi ve "Bizim yaralanmamız hiç. Çünkü canımızı verebilecek, yaşayabilecek bir vatan için uğraşıyoruz" sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandırdı. Gazi Jandarma Astsubay Başçavuş Veli Güven'in, madalyasını almak için sahneye çıktığı sırada çocuğunun sahnede koşturması ve Türk Bayrağına sarılması üzerine salona gülümsemeler ve alkışlar hakim oldu. Madalyasını almak için sahneye tekerlekli sandalye ile çıkan Gazi Jandarma Komando Er Yavuz Papağan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Muş'ta yapılacak nikah törenine davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahneye çocuklarıyla çıkan gazilerin bazılarına üç çocuk tavsiyesini hatırlattı.