Gazze'ye insani yardım götüren Sumud gemilerine düzenlenen baskının ardından İsrail'de alıkonulan aktivistlerden Muğlalı Ayçin Kantoğlu, gördükleri kötü muameleyi anlattı. Yeni Asır'a özel açıklamalarda bulunan Aktivist Kantoğlu, "Baskından kısa süre önce telefonlarımızı denize attık, uluslararası sulardan zorla kaçırılarak İsrail hapishanesine getirildik. İlk andan itibaren ahlaksız muameleye, çıplak aramaya, aç, susuz ve ilaçsız bırakıldık" dedi.

'ALAYCI TAVIRLA GÜLDÜM'
Limana getirildiklerinde kendilerini oldukça iyi Türkçe konuşan kişilerin karşıladığını belirten Kantoğlu, Muğla'dan geldiğini söylediği bir kişiyle arasında geçen diyaloğu anlattı. Kantoğlu şöyle söyledi: "Biri bana, nereden geldiğimizi ve nerede olduğumuzu sordu. 'Şimdi nerede olduğunu biliyor musun?' dedi. 'Beni kaçıran sensin. Dolayısıyla nerede olduğumu senin söylemen lazım' dedim. İsrail'desin, artık Gazze yok farkında mısın? dedi. Ben de yüzüne bakarak alaycı bir tavırla ona güldüm. Bizi ayırdılar ve kadın mahkumları koydukları yere aldılar. oraya büyük bir bez pankart hazırlatmışlar. Üzerine Gazze'nin son halini bastırmışlar. 'Gazze'ye hoş geldiniz' yazmışlar, bu kadar ahlaksızlardı, suçlarını üzerlerinde taşıyorlardı" diye konuştu.

'BİZİ KAFESE KAPATTILAR'
Kantoğlu, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in yanlarına geldiğini ve onu protesto ettiklerini söyledi. Ayça Kantoğlu, "Bizi bir hayvan kafesine kapatmışlardı. Ben-Gvir yanımıza geldi ve biz de onu protesto ettik" dedi. Kantoğlu, 5 kişilik hücrelerde 15 kişi kaldıklarını, su verilmediğini ve 40 saate yakın yemek almadıklarını ifade etti. Kaldıkları hücrelerin duvarlarında kanla yazılmış yazılar olduğunu belirterek, "Annelerin, hücrelerin duvarlarına evlatlarının ismini kanlarıyla yazdığını gördük. Aslında Filistinlilerin yaşamış olduğu şeyleri bir nebze olsun yaşamış olduk" dedi. Kantoğlu, İsrail askerlerinin alıkonulan ünlü iklim aktivisti Greta Thunberg'e vurduğunu görenlerin olduğunu ve Thunberg'in elleri arkadan İsrail bayrağıyla bağlanarak yürütüldüğünü aktardı.

BİZİ YILDIRAMADILAR
Kantoğlu İsrail askerlerinin başörtülü kadınları arama bahanesiyle başını zorla açtıklarını, maruz kaldıkları baskıyı şu sözlerle ifade etti: "Çıplak arama da yapıldı, her şeyi çıkardılar. Ağzımızın içine, dişlerimizin arasına baktılar. Arkadaşlarımızın başörtülerini aldılar ben tişörtümü verdim. Suçlu olmadığımızı suçlu tarafın onlar olduğunu, bizi kaçırdıklarını yüzlerine söyledik. Arzu ettikleri bizi sindirmekti o konuda başarılı olamadılar. Son ana kadar sloganları kesmedik. Bizi attıkları cezaevinin yüksek korunaklı yer olduğu olduğu söyleniyor. Bizler Orayı da 'Özgür Filistin' sloganlarıyla inlettik" dedi. Öyle görünüyor ki ablukayı delen Sumud Filosu İsrail'in zaten günden güne biten bütün imajını yerle bir etti."
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Ankara, İsrail ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yol alan Sumud Filosu'na İsrail tarafından düzenlenen hukuksuz baskının ardından vatandaşlar başta olmak üzere aktivistlerin tahliyesi için düğmeye bastı. Vatandaşlardan 36'sı, 4 Ekim'de gerçekleştirilen özel uçak seferiyle Türkiye'ye döndü. Alıkonulan 14 Türk vatandaşının bugün Ürdün üzerinden Türkiye'ye dönüşü için çalışmalar sürüyor. Öte yandan İsrail, dün Küresel Sumud Filosu'nda yer alan Greta Thunberg'in de aralarında olduğu 171 aktivistin daha Yunanistan ve Slovekya'ya sınır dışı edildiğini açıkladı.