Mevsime göre romantizm

BURCU ILGIN

Genellikle yaz düğünlerine alşımamıza rağmen diğer mevsimlerde evlenmeyi tercih eden çiftler oluyor. Belki de evlenmenin en güzel tarafı düğün gibi güzel ama stresli bir organizasyonun ardından başbaşa gidilecek olan romantik tatil... Balayı adı verilen bu özel seyahati her zaman hatırlamak ve güzel anılarla dolu dolu yaşamak istiyorsanız daha önce görmediğiniz bir yeri seçmeli ve mevsime göre bir tercih yapmalısınız... Bir de rezarvasyonunuzu önceden yapmalı ve balayı olduğunu da belirtmeyi unutmayın. Tabii eğer otellerin yeni evli çiftler için hazırladığı sürprizlerden yararlanmak istiyorsanız...

İLKBAHAR

Kapadokya:

Kapadokya bölgesindeki peribacaları, baharda çiçek açan ağaçlarla birlikte eşsiz bir güzelliğe bürünüyor. MArt ayından itibaren doğanın uyanması ile birlikte eşsiz manzaralara sahne olan Kapadokya'da havanın çok sıcak olmaması da rahat rahat gezmenizi sağlayacak. Güneşin altında bunalmadan bu doğa harikasının her yerini keşfedebileceksiniz.

Meyve ağaçlarının çiçek açması ile birlikte adeta beyaz gelinlik giyen peribacaları, balayı çiftleri için hem romantik bir ortam sunuyor hem de yeni bir hayatın müjdesini veriyor.

Kapadokya, dünyada doğayla tarihin birarada görülebileceği en güzel yerlerden biridir. Uçhisar'dan başlayacağınız gezintinize, Göreme, Ortahisar ve Ürgüp rotasını izleyerek devam edebilir; Avanos'a gidebilir ve yol üstünde Kızılçukur'da olağanüstü günbatımı manzaralarını seyredebilirsiniz.

Peribacaları

Volkanik hareketler sonucu oluşan yapılanma, arkasından su ve rüzgarın etkisiyle 'peribacaları' haline gelip günümüze ulaşmış ve Türkiye'nin en ilginç doğa şekillerini oluşturmuştur. Bölgede kullanılan tek mimari malzeme taştır. Volkanik yapısı dolayısıyla çok yumuşak ve işlenilebilir olan taş, rüzgarla temas edince dayanıklı hale gelerek yapıların şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Özellikle Ürgüp-Göreme bölgesi, peribacalarının yanında kayalardan oyulmuş evleri, kiliseleri ile tarihten günümüze ulaşmıştır.

Kiliselere Ziyaret

Özellikle Bizans döneminde dinsel önem kazanan Kapadokya, vadilere serpilmiş 600'den fazla kilisesiyle bu önemini gözler önüne seriyor. Göreme bölgesinde bulunan kiliseler, Karanlık Kilise, Tokalı ve Kızlar Manastırı her sene çok sayıda ziyaretçi çekiyor.

Ihlara Vadisi: Kayalara oyulmuş yüzlerce kilise bulabileceğiniz bu vadide; Eğritaş, Direkli ve Yılanlı Kiliseleri günümüze ulaşmayı başarmış kiliselerdendir.

Zelve Vadisi: Yörenin en büyük kilisesi olan Üzümlü Kilise burda bulunuyor. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları ilginizi çekerse Zelve'de biraz zaman harcamanız gerekiyor.

Soğanlı Vadisi: Kayseri'nin Yeşilhisar sınırları içinde yer alan Soğanlı Vadisi'nde, özellikle Kubbeli Kilise ziyaret edilmesi gereken bir yapıdır. Dev bir peri bacasının kilise haline getirilişi sizi de şaşırtacaktır. Sesin geliş yönünü belli etmeyen akustik yapısıyla ilginizi çekecektir.

Avanos ve Seramik Geleneği

Hititler zamanından süregelmiş çanak-çömlek yapımı, Kızılırmak'ın getirdiği kırmızı topraktan elde edilen seramik hamuruyla kavimden kavime geçerek günümüze kadar ulaşmıştır. Kızılırmak kıyı kasabası Avanos ayrıca; bahçeleri, kafeleri ve barlarıyla da ilginizi çekebilir.

Yeraltında yaşam

Eski çağlarda insanların ilkel bir hayat sürdüklerini mi düşünüyorsunuz? Bir daha düşünün. Havalandırma sistemleri, giriş ve çıkışları ve hatta çöp toplama mekanizmalarıyla yeraltı yerleşim alanlarının sizi şaşırtacağından emin olabilirsiniz. Hıristiyanların tehlike anlarında inip yaşadıkları bu yeraltı şehirleri çok iyi saklanmış ve güvenli yapılarıyla günümüzde ziyaretçilerde büyük hayranlık uyandırıyor.

Derinkuyu Yeraltı Şehri'nin 20,000 insana evsahipliği yaptığı söyleniyor. Bazılarına göre ise 100,000 kişilik kapasiteye sahip. 18-20 kat olduğu bilinen bu yeraltı sehrinin yalnızca 8 katı temizlenerek ziyaretçilere açılmış. Diğer önemli yeraltı yerleşimlerini Kaymaklı ve Özkonak bölgelerinde bulabilirsiniz.

Gökyüzünden aşağıya bir bakış

Yavaş yavaş Nevşehir'in sembolü haline gelen balon gezileri, size olağanüstü manzarayı bir de havadan görme imkanını sunacaktır. Yaklaşık 15 dakika süren bu gezilerde gezmeye vaktinizin olmadığı yerleri görecek, ulaşma imkanınız olmayan alanları hayranlıkla seyredeceksiniz.

Yedigöller: Bu yeşil dünyaya ilkbaharda gelirseniz, size belki başka hiçbir yerde görmeniz mümkün olmayacak güzelliklerini sergiler. Yedigöller'e inerken en iyisi arabadan inip, göllere kadar yürümektir. Bol oksijenli, temiz havada yokuş aşağı inerken, ilkbahar güneşinin ağaçların üzerindeki dansını hayatınız boyunca unutamazsınız. Kapankaya manzara seyir yerine geldiğinizde karşılaştığınız manzara karşısında kendi nefesinizi bile duymazsınız. Karşıdaki dağları tamamen örten ağaçların sunduğu renk senfonisi, yeşilin, altın sarısının, kızılın, morun, kahverenginin birbiriyle uyumunu hiçbir yerde göremezsiniz. Sağ tarafınızda bulunan dağın üst kısmandan aşağıya doğru yavaş yavaş akan sisi görünce içinizden "o hayır, şimdi bu güzellikler sisle saklanacak" diye düşünürsünüz ama doğa sizin korkunuzu hissetmiştir sanki. Sağ tarafınızı kaplayan sis bulutları, sol tarafınızdaki dağların güzelliğine dokunmaz. Uzaklarda mavi göller küçücük gözükür. Hangi ressam doğayı böyle harika renklere boyayabilir, bu muhteşem peyzajı tuval üzerine aktarabilir bilinmez. Ama bilinen bir gerçek varsa , burada duygularınız birbirine karışır, hayranlık, sevinç, şaşkınlık, mutluluk...

Yol kenarında bulunan levhanın yanındaki patikadan devam edince, Karaçam (Pinus Nigra) Anıt Ağacını görürsünüz. 500 yaşında olan anıt ağacın boyu 30 metre, çapı 1.74 metre , çevresi de 5.50 metredir. Yedigöller'i görebilmek, onu hissedebilmek, bu mükemmellik içinde milyonlarca ağaç ve yaprağın arasında kaybolmak. Günlük yaşamdan kopmak, bu huzur verici ortamda ayaklarınızın altında ki sarı halının üzerinde yürürken çıtırdayan dallar, çisildeyen yağmura eşlik eden ağaç okyanusunda kaybolan sadece sesini duyduğunuz kuş cıvıltılarının arasında olmak ancak Yedigöller'de gerçekleşir.

Abant: Balayı çiftlerine ilkbahar için önerebileceğimiz bir başka yer ise Abant. Abant gölü ve çevresi tabiatı ile çok güzel bir yer. Güzel ve eşsiz manzaralar var. At yarışı yapabilir, yine at ile yeşil alanlarda gezebilirsiniz. Taşbağa (Kaplumbağa) gibi ilginç hayvanlar görebilirsiniz.

YAZ

Bodrum:

Balayınız ayaza denk geliyorsa gidilebilecek en güzel yerlerden biri de Bodrum'dur. Bodrum, denizin ortasındaki kalesi ve kaleyi çevreleyen marinasıyla, tepeden tırnağa bembeyaz evleri ve pembe begonvilleriyle eşssiz bir manzara sunar. Özellikle ara sokaklarında dolaşmak çok keyiflidir. Gece yaşantısı da renkli olduğu için balayında eğlenmek isteyenler için de harika seçenekler sunar. Ayrıca tekne turları ile ıssız koylara gidip doğayla bütünleşebilirsiniz. Bodrum'da gün batımının da bir harika olduğunu hatırlatmak gerekir. Gün batımına karşı deniz mahsulleri ve şaraptan oluşan romantik bir yemek balayı çiftleri için şahane olacaktır.

Marmaris: Marmaris de Bodrum gibi hem eğlence hem doğal güzellik arayanlar için iyi bir seçenek. Günlük ağaçlarıyla kaplı yolundan Marmaris'e ilerlemek bile çok romantik... Renkli gece hayatı ve eşsiz koylarıyla romantik ve eğlenceli bir balayı için Marmaris doğru seçim.

Çeşme: En güzel gün batımının yaşandığı yerlerden biri olan Çeşme özellikle dolunaylı gecelerde romantik dakikalar sunuyor. İncecik kumlu berrak denizi, Alaçatı sokakları, hareketli gece klüpleri ile hem dinlenebileceğiniz hem de eğlenebileceğiniz bir yer...

Karadeniz yaylalar: Uzungöl, Hıdırnebi, Zigana ve Ayder Yaylaları balayında kafa dinlemek, doğayla içiçe olmak, doğanın sunduğu manzaralarda romantizm yaşamak isteyenlere ve sıcaklarla boğuşmayı sevmeyenlere iyi bir alternatif olacaktır. Şelaleler, binlerce metre yüksekteki göller, başı dumanlı dağlar, yeşille kaplı bir örtünün içinde minik dağ evleri doğayı ve serinliği tercih eden çiftleri bekliyor.

Kaz dağları: Yine doğa tutkunlarının tercih edeceği Kaz dağları bol oksijenli havası yeşilin binbir tonu, her yerden fışkıran berrak kaynak suları ile sizi çağırıyor. Ayrıca Kaz dağları Yunan tanrılarının aşklarına şahit olması, yine bir aşk öyküsü olan Hasanboğuldu efsanesi ile aşıklar için ne kadar idel olduğunu kanıtlıyor.

SONBAHAR

Antalya: Antalya'ya genellikle yazın gitmeyi tercih edenler var ise de ben sonbaharda evlenenlere tavsiye ediyorum. Çünkü Antalya yazın hem çok kalabalık hem de çok sıcak. Ancak sonbaharda hem ılık bir hava hem de sakin koylar sizi bekliyor olacak. Çam ormanlarıyla çevrili derin mavi sulara dalmanın tam zamanı...

Cunda Adası: Cunda adası özellikle lezzet ve tarih tutkunlarının ilgisini çekebilecek otantik bir yöre. Sonbaharda yavaş yavaş sakinleşmeye başlayan Cunda adası balayı çiftleri için oldukça ideal. Hem eylül ayında Cunda'nın meşhur balığı papalina yeme şansınız da var. Birbirinden güzel restoranları, birbirinden şirin ve şık butik otelleri ile Cunda'da unutamayacağınız bir balayı geçireceksiniz.

KIŞ

Bozdağ: Özellikle İzmir'e yakın olması, kayak ve kar seven İzmirli balayı çiftleri için bir avantaj. Kayak merkezinde hem kayak yapabilir, hem bembeyaz örtünün altında romantik ve eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Ayrıca Bozdağ'da bulunan Gölcük, göl manzarası ve doğal güzellikleriyle de balayı çiftleri için uygun bir yöre...

Uludağ: Uludağ da İzmir'e yakın kış tatil merkezlerinden biri. Yine eğlenceyi ve renkli geceleri seven kış çiftleri Uludağ'ı tercih edebilirler. İstanbul sosyetesini yakından takip etmek, kayak yapmak, karlarda koşup, yürümek istiyorsanız, Uludağ tam size göre!

Pamukkale: Pamukkale özellikle de Karahayıt yyer altından fışkıran sıcak ve renkli suları ile güzel bir kış tatili imkanı sunuyor. Havanın soğuğundan sıcacık sulara girerek korunabilir isterseniz Pamukkala'de Hierapolik Antik kentini gezerek ısınabilinsiniz.