BURCU ILGIN
Onu İzmir sahnelerinden tanıyoruz ama müzikseverle ulusal manada tanışması "Popstar Alaturka" yarışmasıyla oldu. İyi bir sesi, iyi bir duruşu, gönül verdiği sanat müziğine tutkulu bir bakışı vardı. Bu yönüyle, başta Bülent Ersoy olmak üzere, Orhan Gencebay'ın ve Ebru Gündeş'in takdirini kazandı. Özellikle, Bülent Ersoy, yarışmadan sonra İnciraltı Turkuaz'daki ilk sahnesinde onu dinlemeye geldi. Funda Arar'ın "Camdan Kalp" şarkısına duygusal yorumuyla renk kattı. Şarkı, kısa sürede Youtube'da en çok tıklanan şarkı oldu. Aylardır İnciraltı Turkuaz City'nin değişmez seslerinden biri olan Hakan Özipek'le çok keyifli bir müzik sohbeti yaptık.
- Hakan Bey, iyi bir sesiniz var. Bunun için özel bir çalışma içinde oldunuz mu? Müziğe ilginiz ne zaman başladı?
- Ben ve ailem İzmirli. Babam uzun yıllardır Kuşadası'nda gazeteci, Bülent Özipek... Ekspres Gazetesi'nin sahibi... İyi bir Türk Sanat Müziği dinleyicisidir. Benim de sesimi küçükken farketmiş... Bana hep destek oldu. Liseyi bitirince, Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi'ne bir yıl eğitim gördüm. Oradaki hocalarım bana yol gösterdi, iyi bir sese, iyi bir yorum yeteneğine sahip olmam için bana destek verdiler.
İLK SAHNE AKASYALAR - Sizi müzikte ilk kim keşfetti. Bu nerede ve ne zaman oldu?
- Babam, Atalay Noyaner'i bir gün Akasyalar'daki yerinde ziyaret etmiş. Benden söz etmiş... O da beni davet etti, sahneye çıktım. Çıkış o çıkış... O günden bugünlere geldim. Atalay Ağabey'e çok şey borçluyum. Çünkü beni her zaman destekledi.
- Peki sadece İzmir'deki mi sahneye çıktınız?
- Uzun yıllar İzmir'de sahneye çıktım. Maksim'de, Akasyalar'da sanatseverlerle buluştum. Daha sonra Antalya'ya gittim. 4 yılım orada geçti. Antalya'nın sanat yüzü oldum. Tokat, Kuşadası, Bodrum'da da çalıştım. Yeniden İzmir'e döndüm. Kordon'da sahneye çıkmadığım mekan kalmadı. Şimdi tekrar yuvaya döndüm, mutluyum çünkü İzmir'in bir sanatçı için en doğru mekanda, İnciraltı Turkuaz'da sahneye çıkıyorum.
- Popstar Alaturka'ya katılmanız nasıl gerçekleşti, biri mi önerdi?
- Aslında katılmayı düşünmüyordum. 'Bizden geçti artık, kendini kanıtlamak isteyen gençler katılsın' düşüncesiyle uzun süre soğuk baktım bu yarışmaya... Ancak Selçuk Tekay beni çok sever, yakın dostum. Bana iki kez telefon açtı. "Böyle özel bir etkinlikte sen de olmalısın" dedi. Bir arkadaşım da ısrar edince katılmak zorunda kaldım.
PİŞMAN OLMADIM - Peki katıldığınız için pişman mısınız? Gençlere, bu tür etkinlikleri önerir misiniz?
- Hayır alsa. Çok güzel günler yaşadım orada. Bana çok şey öğretti o yarışma... Öncelikle, Bülent Ersoy gibi, Orhan Gencebay ve Ebru Gündeş gibi özel insanları tanıdım. Onların önerileriyle kendime yeni bir yol çizdim. Belki birinci olamadım ama geleceğimi kazandım. Örneğin elemelerde beni en çok beğenen Bülent hanımdır. "İşte sanat müziği ağzı budur" diye övmesi beni gururlandırmıştır. Sanat hayatım yeniden şekillendi. Yarışmadan sonra Turkuaz'daki ilk sahnemde Bülent Ersoy'un sadece beni dinlemek için gelmesi, sanat hayatımın en güzel anlarından birini teşkil edecektir. Popstar'dan sonra ekiple Almanya turnesini çıktım. Festivallere katıldım. Gördüğüm ilgi inanılmazdı. Evet gençlere öneririm bu tür yarışmaları... Ancak fazla beklenti içinde olmasınlar.
- Yarışmada okuduğun bir şarkı, Facebook'ta, Youtube'da hala en çok tıklanan şarkılar arasında; "Camdan Kalp"... Bu duyguyu bizimle paylaşır mısın? "SANA ÇOK YAKIŞTI"
-Biliyorsunuz, Funda Arar'ın bir şarkısı bu... Çok seviliyor. Ben de yarışmada repertuvarına aldım. İnanılmaz ilgi gördü. Ancak beni en çok sevindiren sevgili Funda'nın beni telefonla arayıp tebrik etmesi ve şu sözleri söylemesiydi: "Bu şarkımı bir erkeğin böylesine güzel okumasına hayran kaldım. Size çok yakıştı. Çok teşekkür ederim." Bu benim için çok özel bir övgüdür.
- Sanat hayatında kimi örnek aldın?
- Ahmet Özhan... Çok sevdiğim bir sanatçıdır kendisi... Onu dinlerken kendimden geçerim. Hep onun gibi sanat müziğinin neferi olmak isterim. Ondan da yorum anlamında çok şey öğrendim.
- Türkiye'nin sanatçıya yaklaşımını, izleyici ve işletme sahipleri açısından nasıl buluyorsunuz?
- Türkiye'de, sanat icra etmenin koşulları zor... Çünkü gazino ortamı bitti. Bar ortamlarında sanat müziği söylemenin ve dinlemenin ne kadar zor olduğunu yaşayanlar bilir. Hele İzmir'de bu daha da kısıtlı... Türk Sanat Müziği icra edebileceğim en iyi mekan, Atalay Noyaner'in kurup geliştirdiği İnciraltı Turkuaz... Bence burası bir sanatçı için ideal bir müzik-eğlence mekanı... Bu işi layıkıyla yapan, tek kişi var bu İzmir çukurunda, son imparator Atalay Noyaner... Bir İzmirli olarak da böyle nitelikli mekanlar kazandırdığı için kendisine müteşekkirim. İstanbul'da uzun süre kaldım, Türkiye'de pek çok mekanda sahneye çıktım. Ancak Turkuaz City gibisini görmedim. Bu arada menejerim Cemal Beyaztaş'ın da yeri, benim gönlümde apayrı... O dünyanın en güzel insanlarından biri... Müziğe ve sanatçıya değer veren menajer az bulur, işte Cemal bey o insanlardan biri.
GENÇLER SEVİYOR - Gençlerin Türk Sanat Müziği dinlemediği üzerine bir şehir efsanesi var. Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz? Sanırım bu soruyu hayatı sahnede geçen bir insan olarak en doğru söz yanıtlayabilirsiniz?
- Bakın hiç abartmıyorum, gençler sanat müziği konusunda ilgili ve bilgili... Sahnede bana eşlik etmeleri, beni çok mutlu ediyor. Asla inanmıyorum, gençler sanat müziğimizi seviyor, hem de çok.
- İzmir seyircisini nasıl buluyorsun?
- Hemşehrileri olarak söylemiyorum. Bu gerçekçi bir itiraftır. İzmir seyircisine hayranım. Sahnede sanatçıya nerede, nasıl katılacağına, müziğin neresinde araya gireceğini, nerede susacağını, İzmir seyircisi kadar bilinçli yapan yok. O yüzden kentimle gurur duyuyorum.
- Peki bir albüm çalışmanız olacak mı?
- Evet, yakında 4 şarkılık bir albüm çıkaracağım. Çok güzel olacak. Çünkü, İzmirimizde de artık, İstanbul'dakileri aratmayan, çok özel stüdyolar var. Bu da beni mutlu ediyor.