BESİM KAZADO
2 sene önce Milano ziyaretlerimden birinde, orada oturan arkadaşım İzi, bir arkadaşımızdan bahsedip onun Milano'da olduğunu söyledi. Hemen aradım. Çok iyi bir tesadüf oldu. Şöyle ki, arkadaşımızın defilesine denk gelmiştim. Hemen gösteri salonuna geçtim. Gözyaşları arasında defileyi izleyen yegane Türklerden biri oluşum beni çok etkilemişti. Dünya çapında alıcılar ve modacılar, orada idi. İftihar etmiştim bu dostumla. Pollini'nin bu uluslararası dizaynırı Rıfat Özbek idi. Hayatımızın değişik dönemlerinde çok değişik yerlerde görüştüğümüz Rıfat ile Kıbrıs'ta eğlencesinden, daha doğrusu renklerinden sorumlu olacağım Cratos Tesisleri'nde buluştuk. Rıfat'ın gündemde olan 'Yastık' butiği için görüşme yaptığımız bu çok değerli dostumla Ilıca Nars'ta kahvaltı ettik. Kahvaltı, öğle yemeği ile devam etti. Yaptığımız çok samimi konuşmaları aynen aktarıyorum size.
- Rıfat, nerelisin?
İstanbul, Yeniköylüyüm.
- Hatırladığıma göre yalıda geçti gençlik yılların.
Evet, Piri Todori Paşa Yalısı'nda geçti.
AMCASI ABDÜLHAK HAMİT - Büyük amcanın aile için bir dizesi vardı.
Evet, büyük amcam Abdülhak Hamit'in ailemiz için 'Pir-i zade idi nam-ı şanı, 400 senelik idi Hanedanı' ile başlayan dizeleri vardı. Bilirsin, büyük amcam 'Makber'in yaratıcısı idi.
- Eğitimin?
Londra'da St. Martins Moda Tekstil bölümünde okudum.
- İlk iş deneyimlerin?
Mansoon'la çalıştım. Bu, Hindistan'la büyük çapta çalışan bir firma idi. O zamanın modası olan 'hippi' tarzı çalışılıyordu. Sonra Londra'da Vakko adına çalıştım. 1984'te Londra'da kendi adıma, ÖZBEK'i açtım. Orada 15 kişilik muazzam bir ekibim vardı.
- O dönemde hiç zorluklarla karşılaştın mı?
O günler bugünler gibi değildi. Bırak ticareti, oralara gitmek bile kolay değildi. Ama üstesinden geldim. Ardından 4 yıl koleksiyon hazırladığım 'Pollini' geldi.
İKİ KEZ YILIN MODACISI - Karoline Kurkova ile tanıştığımızda, kendisi bana "Een önemli basın olaylarından biri American Vogue'a çıkmaktır" demişti. Sen de çıktın mı?
3 kere. Ardından Fransız, İtalyan Vogue dergilerinde de çıktım. Özellikle İngiltere Vogue'da uzun yer verdiler.
- Çok ünlüye diktiğini biliyorum. Birkaçını sayar mısın?
İlk diktiğim ünlü Madonna'dır. Ardında Cher, Lady D, Janette Jackson vs vs..
- Hiç keşken oldu mu?
Keşke kendi ülkemde bu imkanlar bana tanınsaydı da moda dünyamı buraya taşıyabilse idim. Oralarda çok destek gördüm.
- Hiç ödül aldın mı?
Çok... En önemlileri 2 kere yılın modacısı seçildim.
- İyi bir modacı sence nasıl vasıflar taşımalı?
İyi bir modacı kendi özüne sadık, etrafındaki hiçbir moda olayından etkilenmeyen, geçici trendleri olmayan kişidir bence. Özüne, kendi çizgisine sadık olmalıdır. Tabii ki özünü etkileyen bir kaynak olmalıdır.
- Peki, seni etkileyen neler olmuştur?
Renkli uygarlıklar beni her zaman etkilemiştir. Kızılderililer, Uzakdoğu mesela Tibet, Türkmenistan ve bilhassa Osmanlı... Bazen kendim yaratırım, 1990'daki Beyaz Koleksiyon gibi. Kumaşlarımın desenlerinin çoğunu kendim çizerim. İşlemeleri keza... Hazır bulup kendime uyacak kumaşları ise kapatırım.
- İyi bir müşteri, sence nasıl olmalıdır?
6 ayda bir zevki değişmeyen, kendine özgü tarzı olan kişidir bence.
40 YILDIR LONDRA'DA
- Kaç senedir Londra'da oturuyorsun?
40 yıl oldu.
- Evde zaman geçirir misin ve mutfağın nasıldır?
Eskiden çok gezerdim. Hele 70'lerde tam çılgındım. Şimdi yaşamımın yüzde 50'si evde, yüzde 50'si işte geçiyor. İnan, gece 10'da TV karşısında uyuyorum. Mutfağım iyidir. İtalya'da 20 sene yaşadığım için makarna ve risotto kültürüm ve de aşçılığım oldukça iyidir.
- Burcun?
Akrep. Pek benzemem. Akrep kincidir. Bense hemen unuturum. Sevince içten tutkuluyumdur. Kıskançlığım, hiç yoktur.
- Sevdiğin şarkıcılar?
Ajda, Sezen'in yanı sıra İbrahim Tatlıses'le Orhan Gencebay'ı severim.
- Sevdiğin Modacılar?
Galiano, Balanciaga, Prada...
Gaultier de benim gibi çalışıyor - Hangi modacı ile ortak çalışabilirsin?
J. Paul Gaultier. Hem iyi bir arkadaşımdır hem de çalışma tarzlarımız uyar.
- Kokun?
Prada.
- Erkek modacın?
Dior, Prada.
- Moda okulu açmak ister misin?
Mesuliyetini almak istemem. Herkesin kariyeri kendine. Ama öğretmenlik yaparım.
Modadan sıkıldım, sahte bir dünya oldu
- Şimdilerde neler yapıyorsun?
Modadan sıkıldım. Sahte bir dünya oldu. Şimdi Londra'da May Fair'de şık bir kulüp dekorasyonu yapıyorum.
- Çeşme Alaçatı'da yeni açtığın 'Yastık' hayırlı olsun. Çok merak ediyorum, Yastık nereden aklına geldi?
Ortağım Erdal'la, Bodrum Yalıkavak'taki ev için günlerce yastık aradık. Hiçbir türünü bulamadık. Bulduklarımız ya kağıt gibiydi ya da top gibiydi. Bense lavanta k0kulu kuştüyünden yapılmışını arıyordum. Bunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu algıladım. Faaliyete geçtik. Şu an İstanbul Teşvikiye'de, Alaçatı'da dükkan; Bodrum Maça Kızı, Los Angeles, New York, Berlin'de 'corner'lerimiz var. Yakında Beymen'de de açılıyor. Önümüzdeki günlerde Londra'da bir dükkan hazırlıyoruz.
Neler dediler... Sadık Kızılağaç:
Erdal Karaman: Söylenecek çok şey var Rıfat için, buralara sığdırmam mümkün değil. Ama hepsi pozitif.
Ahu Tuğbay.: Rıfat için aklıma ilk gelenler muhteşem bir adam, muhteşem bir arkadaş, muhteşem bir zevk. En eski dostlarımdan.
Selma Türkeş: Rıfat Özbek bizi uzun yıllar ve halen yurtdışında başarıyla temsil eden modacılardan en önde gelenidir. Her dem onunla iftihar etmişimdir. Tüm bu başarılı yaşamında en önemli meziyetlerine rağmen kendisi tanıdığım en mütevazı kişidir.
