ALAETTİN AVCI
Papa IV. Paul tarafından Hristiyan dünyası için resmi bir hac merkezi olarak ilan edilen Meryem Ana Evi, son zamanların en popüler uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir. Sadece hac niyetiyle seyahat edenleri değil, günübirlik turistik amaçlarla gezinen seyyahları da mistik havasıyla etkilemektedir. Hıristiyan dünyasında 15 Ağustos tarihinde Meryem'in göğe yükseldiğine inanılır ve Meryem Ana Evi'nin bahçesinde geleneksel olarak her yıl bu tarihte ayin düzenlenmektedir.
Her yıl onbinlerce Katolik'in hacı olmak amacıyla geldiği Meryem Ana Evi İzmir ili Selçuk ilçesine 9 km uzaklıkta, 420 m yükseklikteki Bülbül dağı üzerinde Efes Antik Kenti yakınlarında bulunmaktadır. Meryem Ana Kilisesi (Evi) Hıristiyan inancına göre kutsal sayılmaktadır. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmeden kısa süre önce annesi Azize Meryem'i, arkadaşı ve havarisi Aziz Jean'a emanet ettiğini savunur. Panaya Kapulu olarak isimlendirilen bu yere Hz. İsa'nın ölümünden sonra Aziz Jean tarafından Hz. Meryem'in getirildiğine inanılmıştır.
Aziz Jean, Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Azize Meryem'in Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulur. Kısa bir süre içinde onu yanına alarak Kudüs'ten çıkarır ve o çağın dünyadaki en büyük kenti olan ve uzun yıllardır barış içinde yaşayan Efes'e getirir. Ancak Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan Aziz Jean, Meryem'i putperestlerin kentine sokmak istemez. Onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı gizli bir köşede yaptığı kulübeye yerleştirir. Aziz Jean her gün gizli gizli onu ziyarete gider ve yiyecek götürür.
101 YAŞINA KADAR YAŞADI
Hıristiyan tarihçileri, Azize Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağı'ndaki bu yerde yaşadığını ve burada öldüğünü savunurlar. Aziz Jean'ın Meryem Ana'yı yine bu dağda hiç kimsenin bilmediği bir yere gömdüğü tahmin ediliyor.
Hıristiyanlık'ın yayılmasından sonra kutsal bakire Azize Meryem'in bulunduğu yere Hırıstiyanlarca hac şeklinde bir kilise inşa edilir.
Efes çevresindeki halk, 18'inci yüzyılın sonlarına dek atalarından kalma bir geleneği sürdürerek, her yıl 15 Ağustos'ta Meryem Ana'nın evinin bulunduğu Panaya Kapulu'nda dini anma törenleri düzenler. Ancak burası bölgeye gelen yoğun Müslüman göçleriyle unutulup kaybedilir. Aradan yaklaşık 100 yıl geçtikten sonra 19'uncu yüzyılda yaşamış olan Alman rahibe Anna Katharina Emmerich, bu bölgede Azize Meryem'in evinin olduğunu iddia eder. Çocukluğundan beri yatalak olan ve yürüyemeyen Rahibe Anna, gördüğü rüyada bu bölgeyi Vatikan yetkililerine tarif eder ve onun tarifleri sonucu bölgedeki eski kilise kalıntılarına ulaşılır.
EN KUTSAL BİNA
Alman rahibe Anna Katharina Emmerich, 1818'de Meryem Ana'nın hayatını anlatır. Son günlerini Efes'in dışında, küçük bir evde geçirdiğini söyler. Böylece Hıristiyanlık alemi Meryem Ana'nın Kudüs'te değil, Efes'te öldüğünü öğrenmiş olur. Rahibe Emmerich evle ilgili çok detaylı bilgiler vermiş, şöminesinden pencerelerine kadar her ayrıntıyı görmüş gibi anlatır. Mezarın bir mağarada olduğunu, gömüldükten sonra tıpkı İsa gibi, mezarının boşaldığını anlatır. Papalık, mağaranın ağzını kapattırmış, evi de kiliseye çevirmiştir. Azize Meryem adına inşa edilen ilk 7 kiliseden biri de Efes'te kurulmuş. Hıristiyanlığın en önemli kurulu olan Konsüller Toplantısı birkaç kez Efes'te yapılmış ve Katoliklik'in doğuş kararı da burada alınmış. Tüm bu söylenti ve işaretlerden yola çıkarak Bülbül Dağı'ndaki tarihi kalıntılar 1957 yılında Papalık tarafından Meryem Ana Evi olarak onaylanır ve Hırıstiyanlık için de hac yeri olarak ilan edilir. Son olarak 1951 yılında onarılan Meryem Ana Evi müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir; hastalara şifa aranır; adaklar adanır. Çünkü Kuran-ı Kerim, Meryem suresi ile Meryem Ana'yı kutsanacak bir şekilde dile getirmiştir. Katolik aleminin önderlerinden Papa 6. Paul, 26 Temmuz 1967'de kardinalleriyle birlikte Meryem Ana Evi'ni ziyaret ederek Panaya Kapulu'nun manevi görkemini dünyaya ilan etmiştir. 1979 yılının Kasım ayında Türkiye'ye gelen Polonyalı hümanist Papa 2. Jean-Paul, Meryem Ana Evi'ni de ziyaret ederek hacı olmuştur. En son 29 Kasım 2006 yılında Papa 16. Benedick Meryem Ana Evini ziyaret edip ayin yapmış ve hacı olmuştur.
ZİYARET YERLERİ
Hıristiyanların kutsal olarak nitelendirdiği suyun bulunduğu sarnıcın yanındaki yolun sonunda haç planlı, üzeri küçük kubbe ile örtülmüş bir kilise bulunmaktadır. MS 1. yüzyıla ait su sarnıcından sonra eve doğru yürüdüğünüz yolun sonunda sol tarafta Meryem Ana heykeli görülmektedir. Heykelden sonra, 1951-52 yılları arasında restore edilen Meryem Ana Evi'ni ziyaret ettikten sonra merdivenlerden inince aşk, para ve sağlık getirdiğine inanılan 3 çeşmeden su içip yanında bulunan dilek duvarına dileklerinizi bağlayabilirsiniz.
ARTEMİS TAPINAĞI: Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağı olup temelleri MÖ 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis'e ithafen Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmış ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmiştir.
TRAİAN ÇEŞMESİ: Üzerinde bulunan kitabeye göre MS 102- 114 yılları arasında Cladius Ariston tarafından İmparator Traian'a ithafen yaptırılmıştır. Efes şehrinin en göz alıcı çeşme binalarından birisidir.
MAZEUS MİTHRİDATES KAPISI: Kütüphaneden önce, İmparator Augustus zamanında inşa edilmiştir. Kapıdan Ticaret Agorası'na geçilir.
HAMAM VE UMUMİ TUVALET: Romalıların en önemli sosyal yapılarındandır. Soğuk, ılık ve sıcak kısımlar vardır. Bizans döneminde tamir görmüştür. Ortasında havuz olan umumi tuvalet yapısı, aynı zamanda toplanma yeri olarak da kullanılmıştır.
HERAKLES KAPISI: Roma Çağı sonlarında yaptırılmış olan bu kapı Kuretler caddesini yaya yolu haline getirmiştir. Ön cephesindeki Kuvvet Tanrısı Herakles kabartmaları dolayısıyla bu ismi almıştır.
AŞK EVİ: Mermer cadddeden yukarı doğru çıkıldığında Kuretler caddesi ile kesişen noktada "Aşk Evi" bulunur. Mermer yolda mermer üzerine kazılmış sol ayak ve bir kadın başı görülür. Bu dünyanın ilk reklam panosu olarak değerlendirilmektedir. MS. 1 yy.'la tarihlenen bu ilginç ev, ana bir hol ve bu hole açılan bir çok odadan oluşmaktadır. Aşk Evi'nde bulunan mozaik kız portrelerinin bu evde çalışanlara ait olduğu sanılmaktadır.
SELÇUK (AYASULUK)KALESİ
Saint Jean (Aziz Yuhanna) Kilisesi'nin kuzeyinde, tepenin en yüksek kısmınbulunan iç kale, son zamanlarda yapılan araştırmalara göre Efes'in ilk yerleşme yerinin üstünde yer almaktadır. Bugün görülen sur duvarı Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı dönemlerine aittir.
ST. JEAN BAZİLİKASI: Bizans İmparatoru Büyük Iustinianus tarafından yaptırılan ve o dönemin en büyük yapılarından bir olan 6 kubbeli bazilikanın merkezi kısmında, altta İsa'nın en sevdiği havarisi St. Jean'ın mezarının bulunduğu iddia edilmektedir ancak henüz herhangi bir bulguya rastlanamamıştır.
İSA BEY CAMİİ: Selçuk Kalesi ile St. John Kilisesi'nin bulunduğu tepenin batı yamacında olan bu cami, kapı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre 1375 tarihinde Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.
