Erzurum'un sembolü Çifte Minareli Medrese

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" olarak da anılan Çifte Minareli Medrese, Erzurum'un sembollerinden biridir

DADAŞLAR ŞEHRİ ERZURUM / MİNE ALACALI - KEMAL SAĞLAM
Evliya Çelebi seyahatnamesinde Erzurum'da bulunan Çifte Minareli Medrese'yi, yani o zamanki adı ile Eski Medrese Camii'ni şu sözlerle anlatır: "Ulu Camii'nin doğusunda duvar duvara bitişik durumdadır. Çifte minarelidir. Bazıları, Akkoyunlu padişahları tarafından yaptırılmıştır, derler. Bazıları da Uzun Hasan tarafından yapıldığını söyler. Velhasıl, eski bir mabettir. Nice kere Erzurum kuşatıldığında, atılan toplardan bu camiinin çoğu yeri yıkılmış, vakıfları da olmadığından harab olup gitmiştir.
Tebriz kapısının iç tarafından emsalsiz bir kapı ve iki yüksek minaresi vardır ki, bu minareler Çin kasesi ve güneş gibi olup, ışık vurunca insanın gözü kamaşır, ikinci defa bakmak imkansızdır. ... Cami harab olduğundan, Sultan Dördüncü Murat tamir ettirip içinde balyemez toplar dökmek için bir top imalathanesi yaptırmıştı. Halen bütün aletleri oradadır. Bu cami tamir edilse, yeryüzünde eşi bulunmaz bir eser olur."
Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin elimizde net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir. Genel kanı, 13. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı şeklindedir. Osmanlı padişahlarından IV. Murat'ın emri ile bir süre tophane olarak, daha sonra da kışla olarak kullanılmıştır. 1932'de Sipahi Ocağı'na tahsis edilerek yurt olarak hizmet vermiştir. 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi olarak kullanıldığını görüyoruz. Günümüzde ise hem müze hem de resim sergi salonu olarak hizmet vermektedir.
Yaklaşık 35x46 metre boyutlarında iki katlı, dört eyvanlı ve açık medreseler grubunun en önemli örneği olan medresenin zemin katında 19, birinci katta ise 18 odası bulunmaktadır. Avlu 26x10 metre ölçülerinde dört yönden revaklarla çevrilidir. Girişin batısındaki kare şekilli mekan mescid olarak kullanılmıştır. Zemin katın revakları kalın sütunlar üzerine otururken, sütunların çoğu silindirik, diğerleri ise sekizgen gövdeye sahiptir. Medrese odaları beşik tonozla örtülüdür.
Medresenin yapılışına ilişkin iki farklı rivayet bulunmaktadır. Bir tanesinde; Çifte Minareli Medrese'yi kızı için yaptırtan Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat'ın, savaşa gidip şehit olması üzerine, paralarını alamayan ustaların işi yarım bıraktıkları anlatılır. Daha çok bilinen ve oldukça trajik olan ikinci rivayet ise usta çırak ilişkisinin hazin öyküsüdür. Şöyle ki; inşa edilen bina yükseldikçe çırak, ustasından daha zanaatkar olduğunu göstermeye başlamış. Bu durumu ne kadar kıskansa da usta bir şey diyemiyormuş. Bir gün çalışırlarken, çırak ustasından su istemiş. Bunu duyan usta "Usta idim oldum şegirt (çırak), al destiyi suya seğirt" diyerek kendisini minareden aşağıya atmış. Hatasını fark eden çırak çok pişman olmuş ve ustasının arkasından o da kendini minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler.
İkinci rivayeti destekleyen birtakım işçilik farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir.
Günümüzde devam etmekte olan tadilat çalışmaları, Evliya Çelebi'nin şu sözlerini doğrular niteliktedir: "Bu cam termin edilse küre-i arzda misali bulunmaz bir eser olur. Allah tamirini müyesser eylese".
Erzurum Çifte Minareli Medrese'yi üç değişik zamanda ziyaret etmeye teşebbüs etsek de devam eden tadilat çalışmalarından dolayı iç kesimlerini görme fırsatı bulamadık.

ULU CAMİ (ATABEY CAMİİ)

Şehir içinde Cumhuriyet Caddesi üzerindedir. Anadolu Selçuklu camilerinin tüm özelliklerini yansıtır. Erzurum'un en eski camiilerinden biridir. Saltuklu emirlerinden Nasirüddin Muhammed tarafından 1179 tarihinde yaptırılmıştır. 54x41 metre boyutlarında olup mihraba dikey 7 sahından (ibadet bölgesi) oluşmaktadır. Orta sahın daha geniş ve farklı ölçülere sahiptir. Mihrap önü bölümü ahşap kırlangıç kubbe ile örtülüdür. Camiinin mihrabında yalın geometrik süslemeler yer almaktadır. Üçü kuzeyden ikisi doğudan toplam 5 kapıdan içeriye girilmektedir. Düzgün kesme taşla inşaa edilen yapının minaresi camiinin kuzeybatı köşesindedir. Sultan IV. Murat döneminde yiyecek deposu olarak kullanılan camii, değişik tarihlerde beş kez onarılmıştır. Erzurum'a gittiğinizde, ziyaret edebileceğiniz uğrak noktalarındandır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.