Zenginliklerimizi geniş kitlelere yayamıyoruz

20 yıldır yarım adayı yakinen takip ediyorum. Bu bölgenin zenginliklerini saymakla bitiremeyiz. Öyle ki termalinden, denizine birçok çeşit bitkisi ve de kendine has tatları ile sınırlarını aşan yarımada, saymakla bitmeyecek türlere sahip. Bölgemizin en gözde ilçelerinden Çeşme`nin Alaçatı Ot Festivali geçtiğimiz hafta yapıldı. Otları ve eşsiz yemekleri ile 11'incisi düzenlenen "Labada Otu" temasıyla yapılan bu festival ne yazık ki yine kendi içinde oldu bittiye getirildi. Yani kendimiz çaldık, kendimiz oynadık misali. Başta Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde ilçe belediyelerin de katılımıyla ortak bir konsensüs kurulabilse... Bu tür aktiviteler önceden ulusal hatta uluslararası tanıtımlarla daha da geniş kitlelere duyurulabilinir. Kurulacak ortak akıl ile yapılacak etkinliklerde başta yarımadanın otelleri, esnafı dahası bölgemiz kazanır ve kazandırır.

NEDEN YERELDE KALIYOR?
Malesef küçük düşünen yöneticilerin bölgemize yaptıkları ve yapacakları da bu kadar oluyor. Pandemi nedeniyle iki yıldır yapılamayan Urla Enginar Festivali en son 2017 yılında ulusala taşınmış birçok yazar ve sanatçının katılımı ile geniş yankı uyandırmıştı. Umarım bu yıl da önceden ulusal tanıtımlara yer verilir ve bu tür aktiviteler yerelde kalmaz. Avrupalı en küçük aktivitesini başta kendi ülkelerinde ve de Avrupa kanallarına yayarak ülke tanıtımına katkıda bulunuyorlar. Biz bu denli önemli zenginliklerimizi neden yerelde tutuyoruz anlamış değilim. Ülkemizde birçok kadının kendi imkanları ve becerileri ile neler yapabileceğinin en güzel örneklerinden biri resim ve seramik ustası Latife Yücel. Mordoğan'da kendi imkanları ile hobi amaçlı başlattığı çini, vazo ve özel seramik süslemeleri sanatını geliştirerek ülkenin özel markalarını atölyesine taşımış. Karaburun Mordoğan Halk Eğitim Merkezi`inde çini ustaları Armağan Çalık ve Emel Güldiken`in öncülüğünde başlatılan el sanatı üretim süreci, şimdilerde Kütahya'ya kadar uzanmış. Kütahya'da fırınlanan ürünler el süslemeleri için tekrar Mordoğan'a ressam Latife Hanım'a geliyor. Türkiye`nin önemli ürünlerini kendi minik atölyesinde kadın arkadaşları ile resimleyip şekillendiriyor. Resim ve süslemeleri ile sanat eserleri yaratan sanatçı Latife Yücel el sanatları ile girişimci kadınlara da örnek oluyor. Resim sanatçısı Yücel`in Mordoğan'daki kurduğu resim süsleme evini ve eserlerini görmenizi öneririm. Emekli bir kadının neler yaptığını ve yapacaklarının kanıtı.

ÇOK ORTAKLI ÖZEL HASTANELER
Son günlerde özellikle İzmir dışından gelip de bölgemizde faaliyet gösteren hastanelerin katkı payları konusunda ciddi sıkıntılar ve şikayetler gelmeye başladı. Çok ortaklı bu hastanelerde gereksiz işlem ve katkı payları can sıkmaya başladı. İzmir dışından gelen bu özel hastanelerde ne yazık ki muhatap olacak bir yetkili de bulamıyorsun. Var olan sözde yetkililer de sorunu merkezlerine pas ediyor. İzmir`in kendi kuruluşlarında hastalar hastaneye gittiğinde hastane sahibine ve sorumlularına en kısa sürede ulaşıp varsa sorunlarını ve dertlerini anlatma imkanı buluyor. İzmir özel hastanelerinin sahipleri genelde tek kişilik ya da aile yönetimine sahip. Dolayısıyla bu kişilere ulaşmak oldukça kolay. Oysa İzmir dışından gelen özel sağlık kuruluşları tamamen ticarete dayalı çalıştıkları içindir ki, İzmir`i ve bölge halkını katkı payları konusunda adeta soyup soğana çeviriyorlar, Biraz insaf lütfen.