Besim Kazado

İzmir’de de tiyatro ve konserlere devam

İzmir'de geçirdiğim bu sürpriz haftam İzmir'de olduğum için çok güzel geçiyor.
Başta burada olmamın sebebi, mana ve ehemmiyeti dünya efendisi Ekol Hastanesi'nin sahipleri Baz Ailesi...
Oğulları Salih Baz'ın güzeller güzeli, bıcır bıcır Öykü ile yaşamlarını gencecik yaşlarında birleştirmesi ve kına geceleri ile düğünleri için davet ettikleri İzmir... Veeeeeee İzmir'de olmamım en baş sebebi her şeyi ile daveli olduğum muhteşem gece... Harika düğün...
Harika davet... Harika aile...
MUHTEŞEM BİR DÜĞÜN
Kaya Temal'de yapılan düğün davetinde şıklık, güzelliğin yanı sıra süslemeleri çok güzeldi. Hele salondaki bilhassa gençlerin misafir edildiği çiçekler içindeki kameriyeler, zarif ağırlanma, menü, müzik, ikramlar çok iyi idi. Şıklık dedim de çok şık olan aile fertleri (başta Figen Baz büyük gelini Aşkın ve yeni gelin gecenin imzaları idi. Baba Mehmet Baz ise beyefendiliğine yakışır şıklıktaydı. Herkes o kadar mutlu idi ki dans pisti 1 dakika ibile boş kalmazken pastanın çıkışı ile eğlence doruğa çıktı. Başta güzel gelinin hazırlayıp yönettiği minik eğlenceler peşpeşe rağbet gördü. 8 senedir tanışan ve masum güzel bir aşkla birbirine bağlı olan genç Baz çifti tüm arkadaşlarını gece boyunca eğlendirdiler, Figen-Mehmet Baz çifti de gecenin hakimiyetini candan başarı ile götürdüler. Geçen yazılarımda da bahsettiğim gibi salonu erken terkeden ben sabahlara kadar eğlendim, dans ettim, bol konuştum... Yani çok iyi bir gece geçirdim. Şu an başbaşa balayını geçiren gencecik Öykü-Salih Baz çiftine ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Ve bu çok özenle hazırlanmış güzel gece için başta Figen- Mehmet Baz ve geceye tüm emeği geçen kişileri tebrik ediyorum.
SAHNEDE MARKO PAŞA
Güzel İzmir'de son yaz konserlerine yetişmek istediğim Ajda'mın İzmir gecesini yakaladım. Geçen gün anlattığım gibi sahnenin içinde bile olsa izledik Yüksel'im (Uzel) ile muhteşem Ajda'mızı. Ne mutluyum ki bir de NY yıllarımın başladığı 3 yıl önce hazırlıklara başlanan can dostum Sadık Kızılağaç'ın her zamanki gibi başarı ile kostümlerini hazırladığı, yönetmen, oyuncu, kreatif direktörlüğü ile sayısız tiyatro eserine, hatta Emel Sayın'ın sahnesine hatta nacizane bizim animasyonumuzda 'Notre Dame' müzikalinin sahneye konulmasında bile yönetmenlik yapan bunlara da inanılmaz müzik bilgisini ekleyen dekorunu hazırlayan, şarkı sözlerini yazan ve oyunu yöneten arkadaşım Uğur Baburhan'ın, müziklerini yazan arkadaşımız Serpil Günseli'nin, aranjör Uğur Cumbusel'in, uyarlamasını sayın Nejat Uygur'un yaptığı ve Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin başarı ile sahneye koydukları, duayen Nejla Uygur'un da yer aldığı muhteşem 'Marko Paşa'yı ancak izleyebildim.
O kadar haz aldım ki kelimeler yetmez. Hele gündüzden bana gelip 2 yıllık hasreti 2 saatte gidermeye çalıştığımız (yetmedi oyundan sonra Reyhan - Lozan pastaneleri iklemesinin de yetmediği) Ömer'ciğimin (Yılmaz) oyunda çok merak ettiğim ve ayakta alkışladığım performansı... NY'ta olmamın ilk sebebi Broadway müzikallerinde hep merak ederdim.
Hani 2 dakika bile sahne alsa o sanatçının sesi... O mükemmel sesi...
"Marko Paşa'da onu gördüm.
Rol alan tüm kızların sesi bu kadar mı iyi olur? İnanın çoğu ünlü sanatçımızı sollayacak performanslar bunlar. Kostümler, danslar, şarkılar süperdi.
FUAR NOSTALJİSİ
Herkes mutlu idi, tabii ki bu sahneye çok yansıyor. Bunun en büyük sebebi oyunda her zamanki gibi çok başarılı birbirinden değerli 2 patrondan kaynaklanıyor. Süheyl Behzat Uygur... Sahne inceliklerini fazla iyi bilen 2 kardeş hem paslaşarak hem tek başlarına harikaydılar. En önemlisi de başta Ömer'imden öğrendiğim (ve de tahmin ettiğim) ekiplerine verdikleri değer. Sadece yanında olduğum saatlerde kaç kere aradılar şahit oldum. 'Odan?", "müsaitsen bir tatlı yemeğe gel." "Oyun sonrası yemekte...dayız.
Gel"... Her oyuncusuna her çalışanına verdikleri değer, ruh güzelliklerinden ve tabii anne-babadan aldıkları kültürden tabii ki.
Veeee bir duayenin muhteşem eşi... Nejla Uygur. Bu kadar yakından ilk kez gördüm. Ve inanın bir kez daha hayran kaldım. Bu güzellikleri İzmir'e tekrar kazandıran Folkart'ın sahnede kendisine 20 yıl sonra geldiği İzmir Fuarı sahnesinde sunduğu plaketleri kabul ederken hepimizle birlikte gözyaşı döken değerli sanatçıyı bir kez daha kutluyorum. Böyle bir duayenin harika eşi olmak ve onu temsil etmesinden, bu kadar değerli bir anne olmaktan, bu kadar mütevazi olmaktan... ve Nejla Uygur olmaktan.
Kendileri ile NY'taki kızımız Desen'i, canım kardeşim altın kalpli NY'un en iyi Türk'ü Ekmel Anda'nın odasının en güzel yerinde ve kalbinde yaşattığı ünlü hekim Zeki Uygur'u andık. Süper bir gece idi.
Bu arada bu güzel İzmir Fuar'ı nostaljisini İzmirlilere tekrar yaşatan Volkan Severcan, Folkart ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de tebrik ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.