Bülent Gürlük

'Çocuk Tiyatrosu Çalıştayı' üzerine...

Konak Belediyesi 20-22 Mart'ta 'Çocuk Tiyatrosu Çalıştayı' düzenledi. İyi ama bu tür projelerde en doğru sonuçları çıkarmak adına, katılımcıları konuyla ilgili mutlak söz sahibi olması gereken isimler arasından seçmek gerekmez mi? Peki bu husus yeterince gözetilmiş midir? Örneğin çocuk oyunlarına onay vermek zorunda olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde bu konuda dirsek çürüten akademisyenlerden ve Devlet Tiyatrosu'ndan kimse çağırılmış mıdır? Ya kentte yıllardır bu işin hakkını veren tiyatroculara bir şeyler sormak icap etmez miydi? Öğrendiğim kadarıyla birçoğunun çalıştaydan haberi bile olmamış!
DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nden değerli hocam, tiyatrocu-yazar Prof. Dr. Hülya Nutku'nun, izlediği çalıştay hakkındaki değerlendirmelerini paylaşmak istiyorum:
***
"Çalıştay'ın ilk günü İzmir Uluslararası Kukla Günleri kapsamında yer alan Bulgaristan ekibinin 'Çirkin Ördek Yavrusu' oyunuyla başladı. Aslında bu oyun, açılış etkinliklerinden sadece bir tanesi olmalıydı. Çünkü çalıştayların başarısı katılımcıların ve çalıştayda konuşmacı olan kişilerin biraradalığıyla anlam kazanabilir. Bu gösteriyi tek başına bir çalıştay başlangıcı olarak kabul etmek mümkün değil...
Ardından ikinci gün çalıştay 2 oturumda gerçekleşti. Üçüncü gün ise bir gün önceki konuşmalar ışığında sonuç bildirgesi kaleme alındı.
Çalıştayın ilk oturumu "Çocuk Tiyatrosu'nun Çağ ve Toplumla Bağları" başlığını taşıyordu. Assitej Uluslararası Çocuk Tiyatroları Birliği Başkanı olarak çağrılan Prof. Dr. Tülin Sağlam'ın konuşması oturumun ilk bildirisiydi. Ama bilinmeli ki şu anda Assitej Başkanlığını Haluk Yüce yürütüyor! Tülin Sağlam, ülkemizde çocuk tiyatrolarının Darülbedayi (Güzellikler Evi) dönemiyle başlayan Devlet Tiyatroları bünyesinde kurulan çocuk birimi ile süregelen tarihsel evriminden söz ederek, çocuk tiyatrosunun günümüzdeki konumuna ve seyirci-oyuncu ilişkisinden yola çıkarak oyunlara ilişkin düşüncelerini aktardı.
İkinci konuşmacı Detis adına Mehmet Ege idi. Rahatsızlığı nedeniyle çalıştaya katılamayan Mehmet Ege'nin bildirisi fotokopi olarak dağıtıldı! Oysa bu konuda emek veren bir kişinin bildirisi birisi tarafından salondaki dinleyicilere okunabilirdi. Belediyenin sitesinde duyurulmasına karşın CHP Kültür Sanat Platformu Üyesi Zeynep Altıok ile sinema eleştirmeni Vecdi Sayar'ın adlarından hiç söz edilmedi. Kentin sokaklarında yer alan afişlerde Tamer Özşeker'in (İzmir Engelsiz Sanat Derneği Başkanı) adının bulunmasına karşın neden katılmadığı açıklanmadı. Onun bildirisine ilişkin de hiç bir bilgi aktarılmadı.
İkinci konuşmacı Haluk Işık idi. Yeryüzü Sahnesi Genel Sanat Yönetmeni olarak tanıtıldı ama kendisi bu tiyatronun kapandığını vurguladı. Haluk Işık, tiyatro yazarı olarak çocuk oyunlarını önemsediğini, hatta çocuk oyun yazarı olarak anılmak istediğini ancak bu işin taşıdığı pedagojik öneme değinerek gerek İl Milli Eğitim Müdürlüğü, gerekse Büyükşehir Belediyesi'nde yaşadığı deneyimleri aktardı.
Üçüncü konuşmacı Mahir Özel ise (Kukla Evi Tiyatrosu) düşüncelerinin çoğunu Tülin Sağlam ve Haluk Işık'ın belirttiğini söyledi. Çocuklara tiyatro yapmanın zorluğundan söz ederek başvurdukları İl Milli Eğitim müdürlüklerinin ciddiyetsiz davrandıklarına parmak bastı.
Dördüncü konuşmacı Özgür Başkaya (Amatör Tiyatrolar Birliği Temsilcisi), yasaklardan kurtulamayan bir tiyatro yaşantımız olduğunu belirtti. Yılmaz Onay'ın 'Şarkılarımız Ölmesin' oyununu 'Şarkılarımız Yaşasın' adıyla oynadıklarına, oyunun turnede oldukları sırada yasaklandığına, başta üniversiteler ve kurumların bu konudaki duyarsızlığına değindi.
Belediyenin Kültür Müdürlüğü Koordinatörlüğü'nü yürüten Orçun Masatçı, İzmir'de 246 çocuk tiyatrosu olduğunu, bunların 327 oyununu belediyelere satmak üzere dosya hazırladığını, bu sayının ürkütücü olmasının yanında pedagog raporu ve metin çözümlemesi gibi ekleri sunmakta profesyonelleştiklerine dikkat çekti. Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Salim Çetin'in bu konuda denetimsizliğe ve nitelik-nicelik olayının dikkate alınması gerektiğini vurgulaması bence çalıştayın en önemli yanıydı.
Sonuçta bizler salt kentsel dönüşümün aracı olmamalı, kente dönüşmenin yollarını aramalıyız. Bu konuda da hem İl Milli Eğitim müdürlüklerine hem de belediyelere, sanatla ilgili çalıştay ve politikalarında, öncelikle yer verilmesi gereken kentin bir Güzel Sanatlar Fakültesi ve Devlet Tiyatroları olduğunu bir kez daha anımsatma gereği duyuyorum! Eğitim şart. EVET..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.