Önceki gün, yıllık iznimin bir gününü kullandım. Zira o akşam sevgili eşim ve kardeşinin ilk kez aynı sahneyi paylaşacağı konseri kaçırmayı göze alamazdım. Ne de olsa gazetecilikte mesainin kaçta biteceğini önceden kestirme lüksümüz yok, işi şansa bırakmamak gerekti...
Hikmet Şimşek Sanat Merkezi'ndeki konserin adı her ne kadar 'Mayıs Esintileri' olsa da, İzmir Operası'nın solisti soprano Derya Kırcalı Gürlük, opera orkestrasının viyolonsel sanatçısı Deniz Kırcalı ve piyanist Cemile Cabbar Kızılateşli'nin tınıları, zaman zaman yüreklerimizi sarsan bir fırtınaya dönüşecek kadar da güçlüydü.
İzmir Operası'nın üç sanatçısı, tam da kimliklerine yakışır bir sorumluluk bilinciyle, klasik müziği ve operayı sevdirecek, ciddi, akademik eserlerin yer aldığı bir repertuvarla karşımızdaydı.
***
İlk bölümde, çello ve piyanonun muhteşem uyumuyla dinlediğimiz Schuman'ın iki sonatı, romantik bir Mayıs esintisi gibi ezgileriyle göğsümüze dokundukça dingin sularda yolculuğa çıktığımızı hissettik.
Sevgili Deniz Kırcalı ve Cemile Kızılateşli, müziğin yumuşacık bir akıntıya dönüştüğü duygusal dokunuşlarla yüreğimizi okşadılar. Her notada romantizmi tel tel içimize işlediler, gecemizi ışıttılar.
İkilinin düetteki ustalığı üst düzeydeydi. Özellikle, 5 Mayıs'taki bu konserin son dakika golüyle bir gün sonraya sarkıtılması yüzünden, operadaki provasından yorgun argın yetişerek sahneye çıkan sevgili Deniz'i ayrıca kutluyorum.
***
Konserin ikinci yarısında, sahnede güçlü sesiyle abla Kırcalı vardı ve en sevilen operaların birbirinden zorlu soprano partilerini seslendirdi.
Derya Gürlük'ün aryalarıyla, kimi zaman taşkın bir sele dönüşen duyguların akışına bıraktık kendimizi, kimi zaman da hafif bir esintide havalanan kuş tüyü gibi bir duygudan diğerine uçuştu yüreğimiz... Tabii yine Kızılateşli ve kardeş Kırcalı'nın melodileri eşliğinde...
İkinci yarının en tatlı sürprizi ise sevgili Cemile'nin iki solo denemesiydi. Chopin'in romantizmini yansıtan en güzel eseri 'Nocturn' ile Astor Piazzolla'nın 'Libertango'sunu yorumlayan Cemile Cabbar Kızılateşli, salonu dolduranları mest etti.
***
Konseri İzmir'in duayeni, ressam, seramik sanatçısı ve yazar Meriç Hiçyılmaz Yoldaş'la yan yana izledik. Tam bir kent sanatseverliğiyle hiçbir etkinliği kaçırmayan Meriç ablamız, o gece de Foça'dan kalkıp desteğe yetişti. Kendisi sevgiyle kucakladığı sanatçı kardeşleriyle ilgili çok duygulu bir yazı paylaştı facebook'taki duvarında... Öyle içten ve sevgi doluydu ki, konserin onun ifadelerine nasıl yansıdığını aktaran bu spotu sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Bu akşam Karşıyaka Hikmet Şimşek Sanat Merkezi'nde, İzmirli sanatseverler unutulmayacak bir şölen yaşadı.
Soprano Derya Gürlük'ün, adeta Michelangelo'nun o muhteşem eserlerindeki, pürüzsüz sesinin berraklığı elle tutulacak gibiydi. İcra ettiği eserlerin tınıları sahnede uçuşurken, yüreğimizin tellerine dokundu. Derya'cığım sahnede yüceldi, yüceldi, heybeti sahneden taştı, seyircilerin kalplerini doldurdu.
Bu arada Deniz Kırcalı, ablasına viyolonseliyle eşlik ederken harikaydı. İlk kez iki kardeşi bir arada dinleme fırsatı bulmanın mutluluğunu sanatçılarımızın aile fertleriyle paylaşmak bir başka keyif kattı konsere.
Piyanist Cemile Cabbar'dan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Piyanoyla dans edercesine bütünleşti. Üç harika sanatçımızı canı gönülden kutluyor, yollarının açık olmasını diliyorum."