Filiz İçke Önal

Çınlama hastalık değil, haberci!

Bazen rüzgar, bazen açık kalmış bir musluk, bazen de beynimizin içinde motor çalışıyormuş gibi kulağımızda duyduğumuz çınlama, uzmanlara göre vücudumuzun verdiği bir alarm. Bu alarm kulak zarında yırtılma, duymada azalma, tansiyon, kolesterol hatta tümörün habercisi olabiliyor

Tıp dilinde "tinnitus" olarak adlandırılan kulak çınlamasının, kulak burun boğaz sahasında çok sık görüldüğünü belirten Özel İlgi Tıp Merkezi hekimlerinden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zafer Eryılmaz, "Kulak çınlaması tek başına bir hastalık değil, bir belirtidir. Bu belirti, önemli bazı hastalıklara işaret edebilir" diyor. Op. Dr. Zafer Eryılmaz, kulak çınlaması hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
-Kulak çınlaması, kulaktaki ne gibi problemlerden kaynaklanabilir?
* Küçük çocuklarda orta kulakta sıvı birikmesi kulak çınlaması yapabilir.
* Yetişkinlerde ve çocuklarda orta kulak zarında delik çınlama yapabilir.
* Orta kulak kemikçiklerinde duyma kaybıyla beraber çınlama görülebilir. Başlangıçta fark edilemeyen duyma kaybı, çınlamayla başlayabilir.
* Orta kulakta beyne sesi ileten kemikçiklerdeki kireçlenme de çınlamaya yol açar. Bu da bilhassa bayanlarda 30 yaşından sonra başlayan "otoskleroz" dediğimiz kemik kireçlenmesi olarak da bilinen özel bir hastalıktır ve erken teşhis edilirse ameliyatla hastanın işitmesi düzelir ve çınlama önemli derecede azalır.
* İç kulak bozuklukları da kulakta çınlamaya yol açar. Özellikle 70 yaşını geçen insanların yüzde 50'sinde kulakta bir çınlama başlar. Bunun nedeni iç kulak duyma hücrelerinin yaşlanması ve kireçlenmesidir. Buna "iyi huylu çınlama" denir. Bu çınlamayı hafifleten ilaçları mevcut ama tamamen geçirme şansımız yok.
Bununla beraber 60-70 yaşında kulak çınlamasıyla gelen bir insanı da ihmal etmemek gerekiyor.
Bu yaştaki kişilerde
* Kolesterol yüksekse,
* Antidepresan kullanılıyorsa,
* Tiroid bozuklukları varsa,
* Üre yüksekse,
* Şeker gizli olarak yüksekse,
* Özellikle tansiyon yüksekse
mutlaka kulakta çınlama yapar. Bu rahatsızlıklar kontrol altına alındığında çınlama önemli ölçüde azalır veya tamamen kaybolur.
Örneğin 50 yaşındaki hasta geliyor "15-20 gündür kulağım çınlıyor" diyor. Yapılan tahlillerde kolesterol 300 çıkıyor. Diyet ve ilaçla kolesterol istenen seviyelere düşürüldüğünde çınlaması da kesiliyor. Streste ise insan, antidepresan alıyorsa, uykusuzluk çekiyorsa da kulakta çınlama olabilir. Bazı antidepresanlar, doğum kontrol hapları ve hamilelik de kulakta çınlamaya yol açabilir.
-Çınlama tehlikeli olabilecek bir sağlık sorunun da habercisi olabilir mi?
Elbette. Çınlama beyinde önemli bir tümörün de habercisi olabiliyor. Özellikle iç kulak sinirlerinin yanında gelişen bir tümör, önce çınlamayla başlayabiliyor. Bu çınlamayı atlamayıp mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Basit bir filmle tümörü tespit etmek ve hastayı ameliyata almak mümkün. Ameliyat sonrasında hastanın çınlaması da geçiyor.
-Kişi bunu dikkate almazsa, basit bir çınlama deyip geçerse...
Kimi insan çınlamaya 3 gün dayanamaz ve doktora başvurur. Ama 30 yıldır kulağı çınlayan, çınlaması ile arkadaş olan ve buna rağmen doktora gitmeyenler de var. O kadar ilginç ki; "akustik tümör" dediğimiz iç kulak sinirinden gelişen bu tümör çok yavaş gelişiyor ve gittikçe büyüyor. Zamanında teşhis edilirse ameliyatla kurtulma şansı var. Bunlar arasında 15-20 yılda büyüyen tümörler var ve yavaş yavaş yüz felci yapmaya başlıyor. Hasta çınlamayı atlarsa yüz felcinden sonra doktora başvurabiliyor.
Her insan çınlamayı değişik şekilde tarif eder ve yaşar. En sık rastladıklarımız; sazlık bir bataklıkta saz ve otların rüzgardaki hışırtısı... Su sesi gibi... Musluk açık kalmış gibi "tıp, tıp, tıp"... Düdüklü tenceredeki buharın sesi gibi... Rüzgar sesi gibi... şeklindeki tarifler. Bunun dışında "Beynimin içinde motor çalışıyor gibi hissediyorum" diyenler de var. Bu kişiler daha çok gürültülü yerlerde çalışmış kişiler. Eskiden fabrikada, havaalanında çalışmış kişiler, uçak teknisyenleri, pilotlar, silah atışlarında bulunanlar, askerler, polisler...
-Bazen bir müzikli mekana gideriz ve bütün gece bir çınlama devam eder kulakta...
Tabii hoparlörlerin yanına oturmamak gerekiyor. Bazı insanlar çok hassastır ve hemen sağır kalabilirler. Ani sağırlık yapabilir o gürültü. Çınlamayla beraber duyma kaybı da gelişebilir. Bunun acilen hastanede tedavi edilmesi gerekir.
-Çınlamayı hissettiğimiz anda doktora mı başvurmalıyız?
Çınlama ve az duymayı hissettiğiniz anda 6 saat içinde mutlaka bir kulak burun boğaz hekimine başvurmalısınız.
-Beklememiz gereken süre en fazla 5-6 saat yani..
-Evet 5-6 saat. Bilemediniz 24 saat. Çünkü daha fazla zaman kaybı yaşanırsa geri dönülmez şeyler olabiliyor.
-Tedavi nasıl yapılıyor?
Serum tedavisi yapılır. İç kulakta duyma sinirlerini besleyen kılcal damarlar ve sinirlerin tıkanıklığı damardan verilen özel ilaçlarla açılır. Tedavi ortalama 7-10 gün sürer ve hastanede kalmayı gerektirir.
Denge taşları yerinden oynarsa...
-Meniere Sendromu nedir?

İç kulaktaki yarım daire kanalları dengemizi sağlarken, salyangoz duymamızı sağlıyor. Burada ayrıca denge sıvısı ve denge taşları var. Dünya dönüyor ama biz dünyanın döndüğünü hissetmiyoruz. Bunu sağlayan kulaktaki denge sıvıları ve denge taşları. Bu denge taşları yerinden oynadığı zaman şiddetli baş dönmesi, kusma ve bulantıyla "Meniere Sendromu" ortaya çıkıyor. Baş dönmesi, kulak çınlaması, kulaklarda uğultu ve kulakta bir şey varmış da çıkmıyormuş gibi bir dolgunluk hissi ile ortaya çıkan bu duruma "Meniere Sendromu" diyoruz. Hastalar bu belirtiler ortaya çıktığında panikle hastanelere başvuruyor.
-Meniere sendromuna neler yol açabilir?
Stres en önemli sebeplerden bir tanesi. Daha çok stres altındaki kişilerde ortaya çıkıyor. Bu hastalarda mutlaka stresin kontrol altına alınması lazım. Ayrıca sigara da Meniere ataklarını tetikleyebiliyor. Bu durum uzun sürerse ve tedavi edilmezse duyma kaybı meydana geliyor.
-Tedavi nasıl gerçekleştirilir?
Tedavi için elimizde ilaçlar var ama bazen ilaçları ömür boyu kullanmak gerekiyor. Hastada sağırlık meydana gelmezse ameliyat yapılmıyor. Eğer olay çok ilerleyip sağırlığa kadar giderse bir daha hastada nöbet olmasın diye o kulağı tahrip edici bir ameliyat yapılıyor. Bir de nöbetleri azaltmak için "şant ameliyatı" dediğimiz kulakta basınçla artan sıvıyı azaltmak için yapılan bir ameliyat var. Ayrıca kulak basıncını düşürmek için hastanın ömür boyu tuzsuz yemesini ve stresten uzak durmasını öneriyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.