• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Tıptaki gelişmeler sağlıklı bebeği şansa bırakmıyor FİLİZ İÇKE ÖNAL

Tıptaki gelişmeler sağlıklı bebeği şansa bırakmıyor

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.10.2010, 00:00
Ultrason teknolojisi, detaylı kan testleri ve istatistik veriler, sağlıklı bebek isteyen her çiftin, hem gebelik öncesinde hem de gebelik boyunca yararlanması gereken önemli araçlar


Gebelik, kadının "hayatla uzlaşma sanatı"nı en iyi öğrendiği dönem, en zorlu süreçtir.
Çünkü farklısınızdır. Severek evlendiğiniz erkekle fırtınalı hayat asıl o zaman başlar. Kadın gebeliğin getirdiği bulantılar, kusmalar, hormonal değişikliklerle mücadele ederken güçlü bir iradeye, eşinin iradesine ihtiyaç duyar. Evliliklerde en büyük travma yaşatan dönemlerden bir tanesi de gebeliktir bu yüzden. B süreç ya hayal kırıklığı ile ya da evliliğin güçlenmesi ile sonuçlanır. Çünkü sevginin devamlılığını sağlayan; ortak mücadelelerdeki galip çıkışlardır. Gebelik dönemi de ortak mücadelenin en güzel örneklerinden biridir... Çiftlerin hayatta karşılaştığı en önemli sınavlardan biridir gebelik süreci. Bunun sonunda da anne oluyorsunuz ve annelik öyle bir mevkidir ki bundan daha yüksek bir üst kimlik veya makam alamazsınız.
Çok değil, birkaç 10 yıl önce bebeğin herhangi bir hastalığı olup olmadığı, doğuma kadar bilinemezmiş. Bugün belki kötü olasılıklar aklımıza geldiğinde yine "Allah korusun" diyor, tahtalara vuruyoruz ama eskisinden farklı olarak bebeğimizin ultrason görüntüleri, kan testleri ve kontroller, kötü sürpriz olasılığını epeyce azaltarak içimizi rahatlatıyor...
Özel İrenbe Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi-Tüp Bebek Merkezi'nden Op. Dr. Refik Keleş, çocuk sahibi olmak isteyen her çiftin hedefi "sağlıklı bebek" kavramı ile bilgi verirken, hamilelik ve hamilelik öncesi süreçte yapılması gerekenler hakkındaki sorularımızı da yanıtladı. Annenin sağlığının bebekten ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Refik Keleş, günümüzde tanı ve tarama yöntemlerindeki gelişmelerden mutlaka yararlanılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: Sağlıklı bebek elde etmeyi irademizle belirleyemiyoruz ne yazık ki. Klasik bilgi olarak hepimiz biliyoruz ki yumurtada 23, spermde 23 kromozom var. Bunlar birleşip 46 kromozomlu bir canlı oluşturuyor ve bu canlı 35 bin insan geni taşıyor... Ultrason öncesi dönemde bu tevekküldü. Doğuncaya kadar bebekle ilgili bilgilerimiz sınırlıydı, eli kolu var mıdır yok mudur bilmiyorduk. Ama günümüzde tevekkülün yerini teknoloji aldı.
* Ultrason teknolojisi
* Kan testlerindeki gelişmeler,
* İstatistik bilimi
sağlıklı bebek elde etmekle ilgili elimizdeki veri tabanını genişletti. Tüp bebek uygulamalarını konunun dışında tutarsak, doğal üremeye hala müdahale edemiyoruz. Bununla birlikte annenin sağlık sorunları varsa bunları tedavi edip sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesine ciddi katkı sağlayabiliriz. Örneğin hipotiroidi, anne ve bebeğin sağlığını tehdit edebilen bir sornu ve mutlaka önlem alınmalı.
-Hipotiroidinin anne ve bebek sağlığı açısından ne gibi sakıncaları olabilir?
Hipotiroidi dediğimiz guatr hormonunun çalışmadığı hastalıkta, bebeğin sağlıksız doğması ihtimali artıyor. Bu anne adayları, gebelik elde etmekte de zorlanıyor. Esasında bu bir uyarıcı olmalı. Kadın gebe kalamıyorsa "hipotiroidi var mı?" diye de sorgulanmalı.
Ama şans yardım etti -bu doğru şans mıdır tartışılır- ve kadın hipotiroidiye rağmen hamile kaldı; tedavi edilmezse bebekte zeka geriliğine yol açabilir. Bu durum günümüzde kader değil, sağlıksız bebeğin dünyaya gelişine sebep olmak anlamına geliyor. Çünkü hipotiroidi çok basit tahlillerle tanımlanabiliyor. Onun için annelerin mutlaka ve mutlaka gebelik danışmanlığı alması gerekiyor.
Planlı gebelik ve gebelik öncesi danışmanlık, hem annenin sağlığı hem de dünyaya gelecek bebeğin sağlıklı olması açısından ciddi yarar sağlıyor. Mesela kızamıkçık. Eskiden hiç kızamıkçık geçirmemiş anne adayı görmezken, günümüzde rastlıyoruz. Bu kadınlar gebelikten önce aşılanmalıdır. Çünkü kızamıkçık hamilelikte geçirilirse gebeliğin sonlandırılması gerekir. Fark edilmezse de bebekte beyinde ve kalpte hasar riski yüksek olur.
-Anne adayı kızamıkçık geçirip geçirmediğini bilmiyorsa ne yapılır?
Kan testi ile bağışıklık sisteminize bakıp "Siz daha önce kızamıkçık geçirmişsiniz" veya "Geçirmemişsiniz" diyebiliyoruz. Anne adayı kızamıkçık geçirmemişse de gebe kalmadan önce aşı olmasını öneriyoruz.
-Kızamıkçık aşısından sonra gebe kalmak için ne kadar beklemek gerekiyor?
Bir ay sonra müsaade ediyoruz. Eskiden üç ay beklenmesi önerilirdi. Ama günümüzde bir ay bekledikten sonra gebe kalınabiliyor. Gebelik öncesi danışmanlık, yalnızca risklerin sorgulanması açısından değil, gebeliğin sağlıklı devamı için annelere genel bir tıbbi bilgi vermek açısından da çok önemli. Örneğin ailede genetik bir hastalık olmayabilir ama anne adayının çalıştığı işyerinde kimyasallara maruz kalması bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Anne adayının hiçbir sağlık sorunu olmasa bile olumsuz çevre koşulları bebeğin özürlü olma olasılığını artıyor.
-Size "Eyvah" dedirten meslekler var mı?
Var tabii ki. Özellikle kimyasal maddelerin üretildiği fabrikalarda çalışan anne adaylarını çok ciddi şekilde uyarıyoruz. Uygun havalandırma sistemi yoksa, güvenlik maskesi kullanılmıyorsa, buradaki toksik maddeler bebeğe zarar verecektir ama ne yazık ki toplumumuzda "Bize bir şey olmaz" mantığı var. Her mesleğin kendine göre kesin bir sıkıntısı var. Hekim anne adayının sadece fiziksel sağlığına bakmamalı, ruhsal sağlığını da göz önünde bulundurmalı...

İLK ÜÇ AY EN ZORU
-Ruhsal sağlık neden önemli hamilelikte?

Çünkü gebelikte sistem tamamen farklılaşıyor. Araba fabrikasıyken birden uçak fabrikası haline geliyorsunuz. Sistemin her şeyi değişiyor. Bütün sisteme ek yük geliyor. Bu hormonal anlamda, fiziksel anlamda, ruhsal anlamda.. Her anlamda ciddi bir yük. Kadınların kendilerinin bile algılayamadığı, ruhsal olarak hayatta en fazla zorlandıkları, kendilerini tanımlamakta zorlandıkları dönem gebeliğin ilk üç ayıdır.

KİMLİK SAVAŞI

Gebelik, aynı zamanda kadın için bir kimlik savaşı oluyor. Eş kimliği ve çalışan kimliğinin yanına üçüncü bir kimlik ekleniyor. Kadın bu kimliği diğerleri ile nasıl uzlaştıracağı konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Ebeveynleri, kuşak farkı da varsa, kadını bu dönemde yanlış yönlendiriyor. Genellikle genç çiftler açısından söylersek de, eşi bunları anlayacak yapı ve kapasitede olmuyor. Çoğunlukla kadının kimlik ve hormon değişikliğini uzaktan seyrediyor ve algılamıyor. Çoğu erkek bu dönemde eşini anlamıyor ve "naz yapıyor" diyor. Oysa bu dönemde eş desteği çok önemli. Aile ve çevreden de baskı yapılıyorsa, gebeliğin ruhsal anlamda da iyi gidebilmesi için erkeğin çekirdek aileyi koruyan bir zırh görevi yapması lazım. Bir de eşinin bu ruhsal travmasının geçici bir süreç olduğunu, normal olduğunu kabul etmesi lazım ama biz bunu ne kadar anlatırsak anlatalım, erkekler anlamıyor. Anlayan erkek sayısı çok az, eşleri de çok şanslı.
-İlerleyen yaşlarda gebe kalmak, olgunlukla bu sorunları daha rahat göğüslemeyi getiriyor mu?
İleri yaşta tekrar çocuk isteyen kadın, sağlık sorunları da yoksa mükemmel bir anne olacak demektir. Çünkü olgunlaşmış, bir çocuk bakmış, hayattan neler beklediğini bilen kadındır. Bu, evliliğinin de iyi gittiğinin göstergesidir. İleri yaş gebeliklerinde bebek açısından trizomi, anne açısından da şeker, tansiyon gibi sistemik hastalıkların riskinin arttığı göz önünde bulundurulursa ve bunlar için gereken önlemler alınırsa sorun yaşanmayacaktır.
-İleri yaş gebeliklerinde ikinci doğumunu yapan kadınlarla, ilk kez doğum yapacaklar arasında gebeliğin seyri açısından fark oluyor mu?
Oluyor. Anne adayının "Geç elde ettim, bu gebeliğin başına bir şey gelir mi?" endişesi her şeyi belirliyor. Hele bebeğin hareketlerinin henüz hissedilmediği ilk 16 hafta kaygıların en yoğunlaştığı dönem. Burada eşle ilgili problemler de devreye girerse kadının işi daha da zorlaşıyor.

Gebelik öncesi danışmada kadında nelere bakılır?
Kan değerlerine bakılır; kansızlık, Akdeniz anemisi, demir eksikliği, pıhtılaşma bozukluğu gibi parametreler incelenir. Ayrıca şekerle ilgili bir yatkınlık var mı, tedavi edilmesi gerekiyor mu, gebelikte sorun çıkarabilir mi bunların da değerlendirilmesi gerekiyor.
Guatr hastalıklarının taranması bu aşamada çok önemli. Folik asit, B 12 eksikliği var mı mutlaka sorgulanmalı. Sarılık, toksoplazma ve kızamıkçık bakılması lazım. Bunlar iyiyse sorun yok demektir. Bunlar da bir günde yapılabilecek tetkikler.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA