Filiz İçke Önal

Gözlük ve lensten kurtaran teknoloji: Lazer

Ülkemizde 1990'ların başından bu yana uygulanan ve başarı oranı yüzde 95'lere ulaşan lazer operasyonları; miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme bozukluklarını düzelterek gözlük veya kontakt lense olan bağımlılığı ortadan kaldırıyor
Gözdeki kırma kusurlarının lazerle düzeltilmesinin, gözlüğe veya kontakt lense bağımlılığı ortadan kaldırdığını ifade eden Özel Batıgöz Göz Sağlığı Dal Merkezi Başhekimi, Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Serkan Biliş, "Hastaların bu konfora çok kısa sürede ulaşması da ayrı bir rahatlık. Ameliyat oluyor, 2-3 saatlik ufak tefek bir batma hissinin ardından, ertesi sabah 'Çok iyi görüyorum' diyerek uyanıyor" diyor. Op. Dr. Serkan Biliş ile lazer operasyonlarını konuştuk.
-Gözlük veya kontakt lens takmak, kişilerin hayatına ne gibi zorluklar getiriyor ve lazer ameliyatları nasıl bir fark yaratıyor?
Gözlük veya kontakt lens tabii ki görmek için iyi alternatifler ama her ikisi de, hasta tarafından emek harcanmasını gerektiriyor. Gözlük de kullansanız, kontakt lens de kullansanız bunlara bağımlı kalıyorsunuz. Ayrıca estetik görüntü nedeni ile veya mesleki nedenlerle gözlük takmak istemiyor olabilirsiniz. Örneğin spor yapıyorsunuzdur... Ya da gözlükle yapılamayacak şeyler var: gözlükle yağmurda yürümek, yüzmek, banyo yapmak... Bunların bazılarına kontakt lens çözüm olabiliyor ama kontakt lensi de herkes takamıyor. Kontakt lensi de kullanan hastaların bir bölümü de bir süre sonra kontakt lensi tolere edememeye başlıyorlar ve kontakt lensin de kendi içinde bazı kısıtlamaları var: Bakımı var, solüsyonunu, kutunu yanında taşımak zorundasın... Bunların hepsi gündelik hayatı kısıtlayan unsurlar ve günümüz insanı kısıtlanmaktan hiç hoşlanmıyor. Tüm bu sebepler, özellikle kadınlarda ve gençlerde estetik taleplerle bir araya geldiğinde başka seçenekler aranıyor ve lazer de bunlar içinde en iyi alternatif tabii ki.
-Lazer operasyonları için uygun adaylar kimlerdir?
Her hastanın gözü lazere uygun olmuyor. Bazısının numaraları çok yüksek oluyor, bazısının numarası o kadar yüksek olmasa da korneasının yapısı buna müsait olmuyor. Eğer ki hasta lazere uygunsa, gözlük ve kontakt lens takmak istemiyorsa o zaman lazer iyi bir alternatif oluyor.

ŞEHİR EFSANELERİ
-Göz kusurlarını düzeltilmesinde lazer teknolojisi nasıl bir noktaya ulaştı?

Lazer teknolojiye bağımlı bir tedavi. Lazerde hastaların dikkat etmesi gereken en önemli şey alet parkuru. Gittikleri kurumdaki aletlerin güncelliği, hekimin bu konudaki tecrübesi, yaptığı ameliyatlar ve hasta deneyimlerine önem vermeliler. Bu ameliyatlarda kullanılan lazer, artık 1990'ların başındaki lazer değil. Günümüzde beşinci, hatta altıncı jenerasyon cihazlar kullanılıyor.
-Bu operasyonla ilgili ilk başlarda "sonuçları görelim, öyle karar verelim" çekincesi vardı. Bu yaklaşım devam ediyor mu?
Tabii ki şehir efsaneleri dolaşıyor lazerle ilgili. Ancak lazerle ilgili negatif konuşmak isteyen kişiler, hastaları kolayca vazgeçiremiyorlar. Çünkü bu insanlar etraflarında bu ameliyatı olup memnun olan o kadar çok kişi ile konuşuyorlar ki.. Türk insanının şöyle bir özelliği var: Bir başkası, yaptırdığı bir şeyden mutlu ise o da yaptırmak istiyor ve bu işe güven duyuyor. Ama şehir efsaneleri de devam ediyor. "Bunu yaptırırsanız göz kanseri olursunuz, ilerde katarakt ameliyatı olamazsınız" gibi... Bunlar aslı astarı olmayan şeyler. Bu sefer de insanlar gelecekle korkutulmaya çalışılıyor.
-Peki gerçekten iddia edildiği gibi lazer operasyonları, ileride katarakt ameliyatına engel olabilir mi?
Böyle bir şey yok. Lazerin ilk zamanlarında bu operasyonu geçirmiş ve bugün katarakt yaşı gelmiş birçok hasta var. Mesela o zaman 45 yaşında, şimdi 60-65 yaşına gelmiş ve katarakt ameliyatı oluyor ve bir sıkıntı yok. Yani lazer ne kataraktı artırıyor ne de ameliyatı engelliyor.
-Lazerle hangi görme kusurları, hangi derecelere kadar düzeltilebiliyor?
Lazerle tüm görme kusurları düzeltilebiliyor. Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi... Bir şehir efsanesi de astigmatın bu ameliyatla düzeltilemediği yönünde. Böyle bir şey yok. Burada önemli olan sınırların hastaya göre belirlenmesi. "Şu sınıra kadar yapılır" diye genel bir kural belirlemek doğru değil. Hastanın gözü neye uygunsa, ne kadar yapılabiliyorsa, o kadar yapılır. Önce, hastanın gözlük numarasını tespit etmek için ayrıntılı bir göz muayenesi yapılır, daha sonra lazer testleri yapılır. Bu testlerde hastanın kornea kalınlığından tutun da kornea haritasına kadar her ayrıntıya bakılır. Hasta lazerden yararlanabilecek sınırlardaysa bu operasyon yapılır.
-Hasta uygun kriterleri taşımıyorsa...

Hasta lazer olamayacak sınırlardaysa, mesela kornea kalınlığına göre numarası biraz daha yüksekse o zaman alternatif olarak göz içi mercekler var. Bunları, gözün içine takılan ve numarayı düşüren kalıcı kontakt lens gibi düşünebilirsiniz. Böyle de numara düşürülebilir. İlla ki lazer şart değil. "Lazer olmazsa hiçbir şey yapılamaz, kişi gözlüğe veya kontakt lense mahkumdur" diye bir şey yok.
-Lazer ameliyatı için gerekli şartlar nelerdir?
* Tüm lazer testlerinde hastanın gözünün uygunluğunun tespit edilmesi
* Küçük numaralı myoplarda hastanın en az 18 yaşını, daha yüksek numaralı myoplarda örneğin 3 numaranın üstünde en azından 21 yaşını tamamlaması
* Hastanın hamile olmaması (Doğumdan en az 6 ay sonra),
* Ciddi bir göz rahatsızlığının olmaması (Diyabetik retinopatisi veya çok şiddetli göz kuruluğu gibi)
* Hastanın numarasının ilerlemesinin durmuş olması (Şu yaşta numaranın ilerlemesi durur diye bir genel kural yok. Durum hastadan hastaya değişiyor. Eski gözlük reçeteleri bu yüzden önemli. Örneğin hasta numarası 2 iken, 6 ay sonra 2.75 olmuşsa o hasta lazer için uygun değildir ve beklemek gerekir.)

BAŞARI ORANI YÜKSEK
-Bu operasyonda ne oranda hasta memnuniyeti sağlanabiliyor?

Bu ameliyattan yararlanan herkesin memnuniyet derecesi aynı olamaz ama yüzde 95'in üzerinde bir başarı oranı söz konusu. Bu çok ciddi bir oran. Şöyle bir anektod aktarmak istiyorum: Ameliyattan sonra "Gözlükle flu görmeye öyle alışmışım ki, bu kadar net görmek beni şaşırttı" diyen hastalar var. Ama iyiye çabuk alışıyor insan. Görme, algıyla alakalı. Bazen bir numara kusur kalabilir çok yüksek numaralarda. Ama bununla bile çok çok mutlu olan kişiler var. Bardağın dolu tarafında bakıyorsa hasta, yüzde yüz mutlu olabilir. Ama bardağın dolu tarafı ile değil de boş tarafı ile ilgileniyorsa, mutlaka küçük de olsa bir şeyler bulabilir.
10 DAKİKA SÜRÜYOR
-Operasyon hakkında bilgi verir misiniz?
Kontakt lens kullanan hastaların, lazer testlerinden en azından 2-3 gün önce lenslerini çıkarmaları istenir. Ameliyat için de, en az bir hafta önce çıkarmaları istenir. Sonrasında gözlük ve lazer muayeneleri yapılır. Hasta lazere uygunsa, yapılacaklar anlatılır. Operasyon damla anestezisi ile, hasta uyutulmadan yapılır. Operasyon anında hasta hiçbir şekilde ağrı hissi yaşamaz. Ameliyat, ortalama 10 dakika sürer. Sonrasında 2-3 saat batma ve sızlama olabilir. Ertesi sabah. ağrı sızı olmadan net bir dünyaya uyanabilir. Bir hafta kadar antibiyotikli damla ve yaklaşık üç ay kadar göz yaşını desteklemek amacı ile göz damlaları kullanılması önerilir.
-Operasyon sonrasında belli kısıtlamalar söz konusu olur mu?
Hastadan, gözüne 2 gün kadar su değdirmemesi, ellerini gözlerine götürmemesi, damlalarını düzenli kullanması, 15 gün denize, 1 ay havuza girmemesi istenir.

Katarakt ameliyatına engel olmuyor
-Bu operasyonla ilgili ilk başlarda "sonuçları görelim, öyle karar verelim" çekincesi vardı. Bu yaklaşım devam ediyor mu?

Tabii ki şehir efsaneleri dolaşıyor lazerle ilgili. Ancak lazerle ilgili negatif konuşmak isteyen kişiler, hastaları kolayca vazgeçiremiyorlar. Çünkü bu insanlar etraflarında bu ameliyatı olup memnun olan o kadar çok kişi ile konuşuyorlar ki.. Türk insanının şöyle bir özelliği var: Bir başkası, yaptırdığı bir şeyden mutlu ise o da yaptırmak istiyor ve bu işe güven duyuyor. Ama şehir efsaneleri de devam ediyor. "Bunu yaptırırsanız göz kanseri olursunuz, ilerde katarakt ameliyatı olamazsınız" gibi... Bunlar aslı astarı olmayan şeyler. Bu sefer de insanlar gelecekle korkutulmaya çalışılıyor.
-Peki gerçekten iddia edildiği gibi lazer operasyonları, ileride katarakt ameliyatına engel olabilir mi?
Böyle bir şey yok. Lazerin ilk zamanlarında bu operasyonu geçirmiş ve bugün katarakt yaşı gelmiş birçok hasta var. Mesela o zaman 45 yaşında, şimdi 60-65 yaşına gelmiş ve katarakt ameliyatı oluyor ve bir sıkıntı yok. Yani lazer ne kataraktı artırıyor ne de ameliyatı engelliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.