• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Üçüncü kuşak üniversite...

HÜROL DAĞDELEN

Üçüncü kuşak üniversite...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Aralık 2014
Sürekli değişen, gelişen bir dünyada yaşıyoruz. Dün, binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerle bağlantımız gazete, televizyon ve telefon iken bugün bu ülkeler artık yanı başımızda...
Görüntü, film, fotoğraf paylaşımı artık anlık, dokunmatik bir işlem yeterli...
İnternet ve akıllı telefon, aklımızı başımızdan almış durumda...
İnsana, toplumlara, ülkelere, yaşam biçimlerine, ekonomilere, paraya ulaşmak artık daha kolay...
Bunun için iyi bir bilgisayar kullanıcısı olmak, son gelişmeleri takip etmek, uluslararası alanda neler yaşandığı görmek gibi kişisel kazanımlar, sizi bulunduğunuz yerden çok ötelere taşıyabiliyor.
Bunun için sadece bilgi birikimi yeterli değil; cesur olmak ve insanlara ulaşma becerisi de buna eklenmeli.
Bir de nerede ve ne yapacağınıza dair öngörü yeteneği, zira zaman artık eskisinden daha değerli...
Anlık, eskiden daha kısa, uçup gidiyor.
***
Toplumların bilgi, beceri ve kariyerinde, etkili bir adım olan üniversiteler işte bu noktada daha değerli konuma geliyor. Kendine yenileyen ve geliştiren üniversiteler, hem geride kalmamış oluyor hem de toplumun önüne geçebiliyor.
Eskiden sadece üniversite eğitimini, kişisel yeteneklerle donatıp, piyasaya çıkmak, artı bir değerdi. Kariyerin üst noktasıydı. Ancak zamanla bu durum değişti, gençler üniversite eğitimini yeterli görmeyip yüksek lisans yapmaya başladı. Önceleri gereksiz gibi görünen sadece üniversitede hoca olmakla eşdeğer olan yüksek lisans eğitimi, günümüzde artık kamu ve özel sektörün personel seçiminde birinci önceliği haline gelmeye başladı.
Bir de bunlara, internet kullanımı ve en az 2 yabancı dil bilme de eklendi.
Yani donanımlar durmuyor, nesilden nesile artıyor.
Çünkü dünya hızla değişiyor, takibi de diğer ülkelerle yarışabilecek toplumsal donanımla mümkün... Bu yüzden en büyük değişim de üniversitelerde başlamalı...
***
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, daha önceki yazılarımda da sözünü ettiğim gibi, dünyanın bu hızlı değişimine ayak uydurmanın çabası içinde...
Çünkü günümüzde üniversite kavramı sadece eğitim vermek, araştırma yapmak ve yayın çıkarmak değil, bunun çok ötesinde, teknoloji üretmek ve pazarlamak... Ve bunun alt yapısını hazırlamak...
Bu bulgular ışığında önemli adımlar atıldı üniversitede... Başta Prof. Dr. Mehmet Füzün, Rektör Yardımcısı Prof. Halil Köse'nin öncülüğünde, girişimci bir ekiple çağdaş bir kimliğe oturmaya başladı üniversite...
Bunun da ışıklarını hep birlikte görüyoruz. Üniversitenin kurduğu sağlık ve elektronik teknoparkları bunun çarpıcı örnekleridir.
Bugün Dokuz Eylül, kabuğunu yırtmış, ülkede katma değer kazandıran, bilimi teknoloji ve üretime dönüştüren bir süreci yaşamaktadır...
Yani "üçüncü kuşak üniversite" dönemini...
***
Sevgili Erkan Sevinç'in Milliyet Ege'deki köşesinde, Dokuz Eylül'ün Rektör yardımcısı Prof. Halil Köse ile yaptığı röportaj, bunun hayata geçtiğini ortaya koyuyor bizlere...
Prof. Halil Köse, müthiş çalışkan ve yaratıcı bir insan... Öğrencileriyle bir ağabey, adeta bir baba ilişkisi kuran, cesaretlendiren, bilgiyi aktaran, paylaştıran, hocalarına yol gösteren Prof. Köse, bugün üniversitenin geleceğini de planlamış durumda...
Onun röportajda yer alan şu sözleri, üniversitenin neler yaptığını ve yapacağını çok iyi anlatıyor:
***
"Dokuz Eylül olarak kendimize görev bildik. Üçüncü kuşak üniversite olmak. Üçüncü kuşak Üniversite, bilgiyi ticarileştiren üniversitedir. ABD'de ve Avrupa'da üçüncü kuşak üniversiteler uzun yıllardan beri bu anlayışla çalışıyorlar. Türkiye'de artık bu anlayışı benimsemek zorundadır."
"İleri Biyomedikal AR-GE merkezi yapıyoruz. Biyolojik ve Tıp alanında araştırma - geliştirme yapacak olan merkez 20 küsur bin metrekare alan içinde 22 mükemmel laboratuarın bulunduğu bir merkez. Türkiye'deki 60 teknopark arasında en gelişmişleri. Sağlık yerleşkesinde Güney Avrupa ve Ortadoğu'nun en büyük Türkiye'nin ilk ve tek sağlık teknoparkı ve Tınaztepe'de iki teknopark... 51 araştırma merkezimiz var. İşte buralarda entegre devreler gibi patenti bize ait, katma değeri yüksek ürünler üretiyoruz. Yeni ilaç geliştirmeleri yapılacak. Biliyorsunuz, ilaçta para dışarı gidiyor. Artık bunun önüne geçeceğiz."
***
Dokuz Eylül Üniversitesi, bir bilgi, teknoloji ve üretim üssü artık... Üniversite rektörü Prof. Mehmet Füzün'ün "Amacımız dünyanın sayılı üniversiteleri arasına girmek" hedefinde adım adım ilerleyen, Rektör Yardımcısı Prof. Halil Köse'nin geleceği gören cesur girişimleriyle üçüncü kuşak üniversitenin temellerini atan bir eğitim kurumu... Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olacak bir İzmir ışığı...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.