Yıl 1974, Temmuz ayı... Türkiye, çok sıcak gelişmeler yaşıyor.
Toplumsal patlamalar, siyasi krizler, esrarengiz cinayetler, art arda genç ölümleri yetmiyormuş gibi, Kıbrıs'ta EOKA'cı terör örgütünün yarattığı vahşet, ülkemde infial yaratıyor. Herkes diken üstünde; yürüyüşler yapılıyor, öfkeli kalabalıkları bıraksan Yunanistan'a çıkarma yapacak.
Hele Bir Türk doktorun evine yapılan saldırı, eşi ve çocuklarının vahşice katledilmesi tansiyonu iyice yükseltiyor.
Halk, Kıbrıs Türklerinin çaresiz bırakılmamasını, canlarının korunmasını istiyor Hükümet'ten...
KARARTMA GECELERİ
O zaman Başbakan Bülent Ecevit, koalisyon hükümetini yönetiyor. Yardımcısı ise Necmettin Erbakan...
Art arda yapılan gergin toplantılar sonucu, karar veriliyor ve 20 Temmuz sabahı Türk askeri, Ada'ya Girne'den çıkarma yapıyor.
Çok kısa sürede Kıbrıs'ta kontrolü eline geçiren Ordumuz, dünyaya bir destan yazıyor.
O günleri hatırlıyorum; hemen her gece "karartma" uygulanırdı. Karartma akşamları, Yunan uçaklarının olası saldırısına karşı bir önlemdi.
Tüm geceyi girgin bir bekleyiş içinde geçirirdik...
Düşünün o zaman, pır pır atan küçük yürekleri...
Yunanlının gözünde "işgalci" olsa da, ABD'nin ekonomik ve politik yaptırımlarıyla zor durumda bırakılsa da Türkiye, yavru vatan Kıbrıs'ta bir onur savaşı veriyor ve Türk dünyasının gururu oluyor.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla da, Kıbrıs'ın Kuzeyi'nde dünya yeni bir oluşuma tanıklık ediyor.
Geçen hafta eşimle birkaç günlüğüne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yolculuk yaptık, uçakla... Epeydir merak ettiğim, daha önce gezmeye fırsat bulamadan kısa sürede gidip döndüğüm bu şirin Ada'yı bu kez karış karış gezmeyi planlıyordum.
Girne'den, Gazimağusa'ya, Lefkoşe'den Maraş'a kadar...
Bu programı kısmen gerçekleştirdim sanırım.
Bir kere KKTC'de trafik, İngiltere'de olduğu gibi tersten...
Alışmam uzun süre aldı, hatta bu yüzden araç kiralamaya bile cesaret edemedim.
Düşünsenize, yıllarca alıştığınız gidiş yönünden, dönüyorsunuz.
Bu yüzden dolmuşlarla yolculuk yapmak zorunda kaldım.
Trafikte en beğendiğim taraf, sürücülerin yayaya saygısı...
Yaya kaldırımına indiğiniz anda, lamba ister kırmızı isterse yeşil olsun, araç duruyor.
Tıpkı Avrupa'da olduğu gibi...
Yani istenirse, Türkler de saygılı olmayı öğrenebiliyormuş diyor insan içinden...
KUMAR CENNETİ
KKTC'nin en önemli gelir kaynağı kumarhaneler, Girne'de, Gazimağusa'da, Lefkoşe'de sıra sıra devasa oteller ve kumarhaneleri var.
Hafta sonları, Türkler uçak dolusu geliyor Kıbrıs'a kumar oynamak için...
En çok sohbeti dolmuş şoförleriyle yaptık.
Çoğu işsizlikten şikayetçi;
"Evet işsizimiz çok ama ülkemizi, Cumhuruiyetimizi bırakmayız" diyorlar.
Hepsi de Rumlarla yapılan görüşmelere kilitlenmiş durumda...
"Bir karış toprağımızı vermeyiz" diyorlar ama "Politika bu, belli olmaz" diye de ekliyorlar.
Kıbrıs'la ilgili son gelişmeler, ikinci seçeneğin işlediği yönünde...
Hep birlikte izleyip göreceğiz.
Umarım "halkça" olur.