Fıkra bu ya, adamın biri ölmüş ve öbür dünyaya gitmiş. Zebaninin önünde kuyruk var. Sırası gelen insan zebaninin önünde son savunmasını yapıyor. Zebani de adamın cennet veya cehenneme gideceğine karar veriyor. O sırada zebaninin önündeki kişi ağlaşıp yalvarıyormuş. "Yaşadığım sürece karım çok kötüydü. Kaynanam da bana çok eziyet etti" demiş. Zebani de sekreterine dönüp adamın cennete yollanması talimatını vermiş. Sonra sıra adamımıza gelmiş. O daha da fazla ağlaşmaya başlamış. "Ben iki defa evlendim. İki karım da birbirinden kötüydü. İki kaynanam da bana çok çektirdi" demiş. Zebani sekreterine dönerek "Cehenneme gitsin" diye karar vermiş. Bunun üzerine adamımız itiraz etmiş. "Bu haksızlık ama. Bir önceki adam bir kadın ve kaynana görmüş ve cennete gitti. Ben iki kat fazla acı çektim. Esas benim cennete gitmem lazım" demiş. Zebani de adamı tersleyerek "Sus bakayım, cennette kader kurbanlarına yer var ama enayilere yer yoK" demiş.
Evlilik birbirini seven ve beraber olmak isteyen iki insanın yaptıkları bir anlaşma- ortaklıktır. Tabii ki bu anlaşma, düğün şeklinde aileler tarafından ve nikah şeklinde de belediye tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Ancak ömür boyu beraber yaşamak arzusu ile yapılan bu anlaşmalar günümüzde çok da uzun sürmüyor. Yani günümüzdeki birçok evlilik anlaşmazlıklar ve boşanma ile sonuçlanıyor. Türkiye'de her yıl 600 bin çift evleniyor. Bu arada her yıl 125 bin çift de boşanıyor. Ancak ülkemizde gerçek boşanmaların oranının batı ile doğu arasında ve büyük şehirlerle köyler arasında çok farklı olduğunu sanıyorum. Sanırım büyükşehirlerde boşanma oranı yüzde 50'dir. Diğer yandan ABD'de boşanma oranı yüzde 55'tir ve İngiltere'de de yüzde 45'tir. Yani her iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor. Amerika'da ikinci defa evlenenlerin boşanma oranı da yüzde 60'tır.
Şöyle bir düşünün birisi ile paraları birleştirip ticari bir ortaklık kuracaksınız. Ama size deseler ki; "Ticaret için paralarınızı yatırdığınız bu ortaklık yüzde 50 ihtimal başarılı olamayacak" yani risk çok yüksek. Böyle bir gerçeği baştan bilen hiçkimse bu ticari ortaklığa kalkışmaz.
Peki evlilik söz konusu olduğunda farklı olan nedir? Evliliklerin başarı ile devam etme ihtimali yüzde 50. İkinci defa evlenenlerde başarı oranı daha da az. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen insanlar akın akın evleniyor.
Kaç defa boşanmış olursa olsun tekrar evlenmek isteyenlerin sayısı hiç de az değildir. Acaba "Ya tutarsa" diye mi düşünüyorlar. Veya "Umudun akla galip gelmesi" diyebilir miyiz?
