Türkiye'nin 15 Temmuz'da büyük bir sınav verdiğini söyleyen Memur Sen ve Eğitim Bir Sen İzmir Şube Başkanı Ali Musa Bina, İzmirlilerin de bu süreçte vatanına sahip çıktığını söyledi. Halkın darbe suçuna idam cezası getirilmesini istediğini kaydeden Bina, "Vatana ihanetin cezası belli" dedi
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen İzmir Şube Başkanı Ali Musa Bina, Türkiye'nin darbecilere karşı verdiği mücadeleden alnının akıyla çıktığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminde İzmir'in vatansever halkının Türkiye'ye sahip çıktığını vurgulayan ve darbe girişimcilerine karşı halkın idam istediğini hatırlatan Bina, "Vatana ihanetin cezası bellidir" diye konuştu.
Memur Sen İzmir Şubesi olarak darbe gecesi çok çabuk örgütlenerek halkı meydanlara getirdiniz. O gece süreç nasıl işledi?
Biz o akşam 23.00'dan itibaren üyelerimizi bilgilendirdik. Tüm Türkiye'de gerek genel başkanımız Ali Yalçın, gerekse bizim İzmir'de sosyal medya ve cep telefonu mesajlarıyla yaptığımız duyurularla insanları harekete geçirdik. Ortada bir kalkışma var. "Bu kalkışmaya devlet birlikte karşı koyuyor" görüntüsü verilmesi lazımdı. Bu nedenle "Bütün idareciler kurumlarının başına gitsin, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır, kimseye teslim olmamıştır' görüntüsü versin, ondan sonra da Konak Meydanı'na toplansın" dedik. Saat 00.30 itibariyle de meydanda çağrımıza kulak veren gerek Memur Sen üyeleri, gerekse İzmirli vatanseverler, siyasi ve dini görüş ayırt etmeksizin ülkesine sahip çıktı. Orada muhteşem bir görüntü vardı.
Sempatizanla militan ayrılmalı
Darbe girişimine destek verip kendi halkını kurşunlayan, Meclis'ini bombalayan teröristlerle ilgili halk meydanlarda "İdam" çağrısı yapıyor. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Biz dillendirmiyoruz ama halk vatana ihanetin cezasının ne olduğunu defalarca hatırlattı. Gerekirse bunun da yapılarak hem hainlere bir ders, hem de vatandaşın bu yapılanların karşılıksız kalmadığına inancının artması lazım. Vatana ihanetin cezası bütün dünyada belli.
Bu ceza uygulanmalı. Ama, bombayı halkın üzerine attıran ve atan ile kandırılanları ayırmak lazım.
Geçmişte sempati duyanlarla militanlar ayrılmalı. Bunların hepsi hızlı şekilde yargılanıp cezalandırılmalı.
Aynı zamanda kamu vicdanının rahatlatılması lazım.
200'den fazla şehit, binlerce yaralı var. İnsanlara bu acıları yaşatanlar gerekli cezayı almalı.
Sizce bu görevden almalarda mağduriyetlerin önlenmesi için ne yapılabilir?
Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da rahatsızlığını dile getirdi. FETÖ 3 tabakada örgütlendi. İbadet, ticaret ve ihanet. İbadet tabakasındakilerle ticaret ve ihanet tabakasındakileri aynı kefeye koymayalım. Bunların aynı şartlarda değerlendirilmesi hakkaniyete uymaz. İhanet ve ticaret tabakasındakiler yargılanmalı. Ama ibadet boyutundaki halkın incelenmesi çok zor. Ankara'da bu konuyla ilgili bir kriz masası oluşturulmalı ve bu yapıyla ilgisi olmadığını öne sürenler başvurabilmeli. Masumla hain bir tutulmamalı.
Kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar
FETÖ'cüler acaba ihbar mekanizması mı işletmeye başladı? Ortamı bulandırmaya mı çalışıyorlar?
Oturmuşlar ve ihbar mektupları hazırlamışlar. Konuyla ilgisi olmayan hatta FETÖ düşmanı olan insanlarla ilgili bugün kurumlara ihbar mektupları yağdırıyorlar. Devletin bu dönemde ihbar mektuplarını anında süzme şansı yok. Gelen mektupları dikkate almama şansı da yok. Hiçbir suçu yoksa bile bazı insanlar açığa alınıyor. FETÖ'cüler böylece ortamı bulandırıp kendilerini kurtarmaya çalışıyor.
TANSU EDİP GÖKBUDAK