Tek parti idaresinin basın üzerindeki hakimiyetinden dolayı dışarıya fazla yansımayan tartışmaların ayrıntılarından halk, 1950'de çok partili demokratik sisteme geçildikten sonra haberdar olmaya başladı
BAŞLARKEN...
Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu 1923'ten günümüze kadar 54 olağan ve olağanüstü kurultay yaptı. Kısacası CHP 94 yıllık tarihinde neredeyse 1.5 yılda 1 kurultay gerçekleştirmiş oldu. Genel olarak 1950'ye kadar CHP kurultaylarının sessiz, sakin geçtiği, Çankaya'nın istekleri doğrultusunda sonlandığı inancı hakim. Oysa Atatürk'ün hayatta olduğu yıllar da dahil CHF/CHP'nin kurultayları her dönemde çekişmeli geçti. Tek parti idaresinin basın üzerindeki hakimiyetinden dolayı dışarıya fazla yansımayan tartışmaların ayrıntılarından halk, 1950'de çok partili demokratik sisteme geçildikten sonra haberdar olmaya başladı. Bugünlerde CHP'nin İzmir başta olmak üzere birçok il kongresinde kavgaların çıkması da büyük bir kesimin aklındaki "Kavgalar partisi CHP" algısını daha da pekiştirdi. Bu yazı dizisinde geçmişten günümüze CHP'nin hemen hemen hepsi olaylı geçen kurultaylarını ele alacağız.
Tek partili dönemde CHP kurultayları, parti organlarına yapılacak atamalar ya da milletvekilliği adaylıkları için listelerin belirlenmesinde olduğu gibi her noktasıyla Çankaya-Başbakanlık- CHP Genel Sekreterliği üçgeninde başlayıp bitti. Basın ve halk; 1950'de yaşanan yenilginin ardından, 1954 seçimlerinin şoku, 1957 seçimlerinin uyandırdığı iktidar ümidiyle ve İsmet İnönü'yle çatışan Genel Sekreter Kasım Gülek'in basında uyandırdığı ilginin etkisiyle CHP'de ne olup bittiğiyle ilgilenmeye başladı.
İNÖNÜ-GÜLEK TARTIŞMASI
Her ne kadar CHP'nin tek parti iktidarı dönemindeki kurultay kavgaları basına yansımamışsa da 1950 sonrası çoğulcu demokrasi ile bu sorunlar ayyuka çıktı. CHP'de parti içi iktidar savaşı öyle kızıştı ki ilk bölünme 1953 kurultayında yaşandı. 22 Haziran 1953'de yapılan 10.
Kurultay'a parti içi gruplaşmaların yaşandığı, çatışmaların arttığı bir dönemde gidildi. Şemsettin Günaltay, Genel Sekreter Kasım Gülek, DP'ye karşı sert bir politika izleyen Halkçı gazetesinin sahibi Nihat Erim ve Son Havadis gazetesinin sahibi, genel yönetim kurulu üyesi Cemil Sait Barlas parti içi muhalefetin ve gruplaşmaların başını çekiyorlardı. Bu arada, kurultayda, Genel Başkan İnönü ile Genel Sekreter Gülek arasında sert tartışmalar yaşandı.
'HUKUK DEVLETİ' KAVRAMI
8. Kurultay'da (1950) kendi önerisiyle getirilen genel sekreterin kurultay delegelerince seçilmesi esasını değiştirmek isteyen İnönü, genel sekreterin genel yönetim kurulunca seçilmesine ilişkin bir önerge verdi. Bunun üzerine Gülek, "örgüte verilen bir hakkın alınamayacağını" savunarak, önergeye karşı çıktı. Tartışmalar sonucu, önerge Tüzük Komisyonu'nda reddedildi. Parti programında ise önemli değişiklikler yapıldı. Önceki parti programlarının giriş bölümünde yer alan "Kemalizm" sözcüğü, yeni programda "Atatürk yolu" olarak benimsendi. Programda ilk kez "Hukuk Devleti" kavramına yer verildi, iki meclisli bir sisteme geçilmesi, Anayasa Mahkemesi'nin kurulması, seçim güvenliği, yargıç bağımsızlığı, sendika ve meslek örgütleri kurma özgürlüğü, işçilere grev hakkı gibi görüşler programa girdi. Kurultay sonunda yapılan seçimlerde İnönü tekrar genel başkanlığa, Kasım Gülek de genel sekreterliğe (709 oy) seçildi.
SEKRETERLİKTEN İSTİFA
21 Mayıs 1956'da 12. Kurultay yapıldı. Bu kurultayda Genel Sekreter Kasım Gülek'in tartışılmaz ikinci adamlığı yara aldı. Gülek, İnönü'yle çatışmasına rağmen tekrar genel sekreterliğe seçildi ancak 7 farklı listenin çekiştiği parti meclisi seçimleri sonunda Gülek karşıtları da parti meclisine girmeyi başardılar. Bu kurultayda darbe alan Gülek, ancak iki kurultay daha devam edebildi. 14. Kurultay 12 Ocak 1959'da, 27 Mayıs askeri darbesi öncesi toplanan son kurultay oldu. 'İlk Hedefler Beyannamesi'ni kabulüyle tarihe geçti. Kasım Gülek bir kez daha genel sekreter seçildi ama parti meclisinde çoğunluk muhaliflere geçti. Bunun üzerine Gülek genel sekreterlikten istifa etti, yerine İsmail Rüştü Aksal seçildi.
"YA GÜLEK YA BEN"
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 1961'de yapılan 15. Kurultay da gergin anlara sahne oldu. Karşılıklı atışmaların yaşandığı ve gergin geçen kurultayda İsmet İnönü ile Kasım Gülek arasında kıyasıya çekişme oldu. Ancak "Milli Şef" İsmet İnönü'nün seçimlere müdahalesi kurultayın önüne geçti. İnönü'nün delegelere Kasım Gülek için "Ya o ya ben" diye rest çekmesi sonuçları etkiledi. Seçim sonucunda CHP Genel Başkanlığı'nı İnönü kazandı, Gülek kaybetti.
MUHALİFLERİ ATTILAR
14 Aralık 1962'de yapılan 16. Kurultay parti içi grupların mücadelesine sahne oldu. Kasım Gülek, Nihat Erim ve Avni Doğan kendilerine dayatılan görüşleri kabul etmedikleri ve muhalif oldukları için bir yıl süreyle partiden ihraç edildiler. İsmail Rüştü Aksal, genel sekreterlik görevinden ayrıldı, yerine Kemal Satır getirildi.
İNÖNÜ-ECEVİT KAVGASI
1960'lı yılların sonuna doğru CHP'de ipler iyice gerildi. Ecevit'in öncülük ettiği muhalif grup ile partinin 33 yıllık genel başkanı İsmet İnönü'nün öncülük ettiği muhafazakarlar arasında kopmalar yaşandı. İnönü yönetiminden bıkan bir CHP tabanı ortaya çıktı. Bu taban Genel Sekreter Bülent Ecevit'te birlik sağladı. Ecevit'in öncülük ettiği muhalif grup ile İsmet İnönü'nün başını çektiği muhafazakarlar arasında görüş ayrılığı çıktı. Ortanın solu üzerine başlayan tartışmalar, hızla alevlenmeye devam etti. Ecevit taraftarları, İnönü için "Artık yaşlandı, idare edemiyor, çekilmeli" eleştirisinde bulunuyordu.
İnönü, Ecevit'in aşırı solda olduğunu söyleyerek buna karşı çıkıyordu. Öyle ki verdiği bir demeçte İsmet İnönü, parti içinde aşırı solcular olmadığını bildirerek şu ifadeleri kullandı: "Biz sosyalist parti değiliz, Cumhuriyet Halk Partisiyiz." İnönü ile Ecevit ayrılığı hızla devam ederken, Ecevit yavaştan Genel Başkanlık için işaretler verecek, ileri kurultaylarda İnönü'nün karşısında duracaktı.
İNÖNÜ'NÜN AYNI OYUNU TUTMADI
1961'de yapılan 15. Kurultay'da 'Ya Kasım Gülek ya ben!" diyen İsmet İnönü, 11 yıl sonra Ecevit'in rakip olduğu kurultayda da aynı oyunu uygulayarak, "Ya ben ya Bülent" dedi. Ancak İsmet İnönü'den sonra konuşan Ecevit, "Bugün burada oylanacak ya İnönü ya da Ecevit değildir.
Demokratik bir partinin kanunlara saygılı özgür üyeleri mi olacağız? Yoksa kapıkulları mı? Vereceğiniz karar budur" diyerek kılıçları keskinleştirdi ve taban değişimden yana oy kullandı. Yola Ecevit liderliğinde devam edildi.
İNÖNÜ İSTİFA ETTİ
7 Mayıs'ta yapılan güven oylamasında Ecevit yanlısı parti meclisi, 507'ye karşılık 709 oy ile kurultaydan güvenoyu aldı. Bu sonuç üzerine İsmet İnönü, 8 Mayıs 1972'de kurucuları arasında bulunduğu ve 33 yıl Genel Başkanlık yaptığı partisinden istifa etti. Bu kurultaya Ecevit'in tarihi konuşması damga vurdu.
İLK ORTANIN SOLU KAVGASI
18 Ekim 1966'da yapılan 18. Kurultay'da, Genel Başkan İsmet İnönü'nün açıkladığı 'Ortanın Solu' görüşü partinin politik çizgisi olarak benimsendi. Kurultayda, bu görüşü savunanlar ile karşıtları arasındaki tartışmalar kavgaya dönüştü. Kurultay sonrası parti meclisi Bülent Ecevit'i genel sekreterliğe getirdi. 4. Olağanüstü Kurultay: 28 Nisan 1967. Ortanın Solu hareketiyle başlayan tartışmalar nedeniyle Turhan Feyzioğlu'nun başını çektiği muhalefet CHP'yle bağını kopardı. 49 milletvekili ve senatör istifa edip Güven Partisi'ni kurdu.
NİDA ALADAĞ