Mağdur kadınlar onlara sarılıyor

Her gün bir avukatın gönüllü olarak nöbetçi kaldığı İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'ne başvuran kadınlara, koruma altına alınma veya dava açmak gibi konularda yardımcı olunuyor

TOLGA TEKİN (HABER MERKEZİ)
İzmir Adliyesi'nde şiddete uğrayan ve mağdur kalan kadınların sığınma yeri -deyim yerindeyse- can simidi haline gelmiş bir merkez var. Yeni Asır'a kapılarını açan İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi 10 ay önce kurulmasına rağmen adliyede müthiş bir ihtiyaca cevap veriyor. Bu merkezin kurucularından olan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Komisyonu Koordinatörü avukat Ayşegül Altınbaş, sadece 10 ay içinde kendilerine başvuran bini aşkın şiddete uğramış kadına ücretsiz hukuki destek verdiklerini söyledi.
Her gün bir avukatın gönüllü olarak nöbetçi kaldığı bu merkeze her gün gözü yaşlı, kafası gözü yarılmış onlarca kadının geldiğini söyleyen Altınbaş, 10 ay içinde yaşadığı gözlemlerini, faaliyetlerini ve düşüncelerini Yeni Asır ile paylaştı.

2011'İN ARALIK AYI
- Bu merkez ne zaman kuruldu ?

2011 Aralık ayında bu birimi İzmir Adliyesi'nde, Baro Başkanı Sema Pekdaş ve gönüllü komisyon üyesi arkadaşlarla birlikte biz kurduk.
- Daha önceki dönem?
Birim daha önce, İzmir Barosu'nun içinde komisyon olarak faaliyetini yürütüyordu. Ama adliye içerisinde bu şekilde merkez olarak kurulması daha isabetli oldu. Çünkü burada müthiş bir ihtiyaca karşılık vermeye başladı. Kafası gözü yarılmış, ağlayan kadınlar çocuklarıyla bize gelip yardım istiyor. Ama barodayken bu kadar çok sık ve yakından konuların takipçisi ve gözlemcisi olamıyorduk. Şimdi mağdur kadınlarla daha yüz yüzeyiz. Ayrıca onların da bize ulaşması kolay oluyor. Adliye içinde kadınların danışabileceği onları doğru yönlendirmek için bu şekilde bir merkezin olması çok iyi oldu.
- Bu merkez sadece kadınlara mı hizmet ediyor?
İzmir adliye binasının içinde İzmir Barosu'na ait B bolk, 3. kat, 331 numaralı odamızı kadınlara ve çocuklara ayırdık. Merkez, sadece şiddet gören kadınlar için değil, çocuk istismarı olaylarında da, yani bir aileyi ilgilendiren şiddetle ilgili her konuda hizmet veriyor. Burası şiddet görenlerin merkezi ve kadınların sığınma yeri oldu.
200 AVUKAT NÖBETTE
- Çalışma sisteminiz nasıl?

Bu sistem içinde eğitim almış olan 200 gönüllü avukat arkadaşımızla bu hizmeti veriyoruz. Hergün 1 avukat nöbetçi oluyor ve sabah 08.00'den akşam saat 19.00'a kadar burada bu iş için nöbet tutuyorlar. Ayrıca 1 baro personelimiz var. Başvurular çok olduğu zamanlarda nöbetçi olan avukat dışında diğer gönüllü avukatlar destek için devreye giriyor.
ÜCRETSİZ HİZMET
- Burada neler yapılıyor ?

Burada tüm şiddet vakalarına yönelik danışma, destek ve yönlendirme hizmeti veriyoruz. Gelen mağdur kadınlar, bilgilendiriliyor. Acil koruma kararları alınması konusunda yardımcı oluyoruz.
- Verdiğiniz hizmet karşısında herhangi bir ücret alıyor musunuz?
Hayır, kesinlikle almıyoruz. Zaten bu hizmet baro tarafından gönüllülük esasına dayalı olarak yapılıyor.
- Her gün başvuru oluyor mu?
Bazen günde 10 kadın, bazen de günde 3-4 kadın. Ama her gün mutlaka birkaç kadın merkezimize çeşitli nedenlerle geliyor.
- Kadınlar hangi konularda destek istiyor?
Sığınma evlerinde kalmak, koruma altına alınmak veya dava açmak gibi konularda ne yapmaları gerektiğini soruyorlar. Biz de onlara yardımcı oluyoruz.

TELEFONLA DA BAŞVURU YAPILIYOR

- Bugüne kadar kaç kadın başvurdu ?

"Bu merkez kurulduğundan beri geçen Aralık ayından bugüne kadar yaklaşık 10 aylık sürede fiilen 500'e yakın, telefonla 300 kadın başvurdu. Ayrıca adli yardım kapsamında ücretsiz avukat desteği şiddeti önleme birimi, koruma kararı, velayet davası, boşanma konularında da ücretsiz olarak adli yardım avukat tayin edilmesinde aracılık ediyoruz. Bunlarla beraber yılbaşından beri burada bini aşkın kadına hizmet verdik. Daha 1 yıl bile dolmadan sadece burada kurulan merkezimizin gerekliliğini gözler önüne serdik. Kadınlar da memnun kalıyor buradaki hizmetlerimizden dolayı. Telefonumuz 400 0 004. merkezimizin telefonunda kadınlar ulaşabilir. Sığınma evleri, belediyelerin kadın danışma merkezleri ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü arasında köprü kuruyoruz."

Yasayla yeni bir dönem başlıyor
- Kadının korunmasına yönelik yasayla ilgili gelişmeler var mı?

"2011'de 6284 sayılı yasa yürürlüğe girdi. Kadının aile içi şiddetten korunmasına ilişkin bu yasa çerçevesinde bazı yönetmelikler devreye sokuldu. Bu kapsamda kısa adı ŞÖNİM olan Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri kurulacak. Bu merkezler illerde hem bakanlığa, hem de belediyelere bağlı danışma merkezleri ve sığınma evleri ve barolarla koordineli çalışacak. Böyle bir yapılanma düşünülüyor. İzmir'in de içinde bulunduğu 15 pilot ilde uygulamaya geçmeye başladı. İzmir'de de önümüzdeki günlerde yavaş yavaş hayata geçmesini bekliyoruz. ŞÖNİM'lerin emniyet, sağlık görevlisi, bakanlık, barolardan, psikolog ve uzmanlardan oluşan 30 kişilik bir kadrosu olacak. Metropol haricindeki ilçelerde de bu merkezler kurulmalı."
'ADALETE ERİŞİM SUÇ ORANINI DÜŞÜRÜR'
- İzmir'de kadın dayanışması ne durumda?

İzmir kadın dostu bir kent. İzmir'de her ilçe belediyesinin kadın danışma merkezleri var. Çok sayıda kadın dayanışma ve yardımlaşma dernekleri var. Biz baro olarak tüm gücümüzle asli görevimiz dışında gönüllülük ilkesine dayalı olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Bunlar çok önemli. Eğer adalete erişim bir ülkede kolaylaşırsa o ülkede suç oranı düşer.
- Adli kayıtlara göre İzmir'de kaç kadın koruma altında ?
Sadece 2012 yılında İzmir Adliyesi'nden 5 bin kadın hakkında koruma kararı çıktı. Bu, korkunç bir rakam. Kadın sığınma evleri, tıka basa dolu. Aslında kadını evden çıkarmadan şiddetin failini dışarı çıkarak çözüm bulunmalı. Çünkü her şiddet gören kadını kadın sığınma evine atmak çözüm değil bu daha çok sorunu beraberinde getirir.
'SIĞINMA EVLERİNİN KAPASİTESİ YETERSİZ'
- Kadın sığınma evleriyle ilgili nasıl bir sorun yaşanıyor?

İzmir'de belediyelere ve bakanlığa ait olanlarla birlikte toplam kadın sığınma evi kapasitesi 350 kişilik. Ama 5 bin kadın koruma altında. Bu kadınlar bir yerde 3 ay veya duruma göre 6 aydan daha fazla kalamıyor. Ama 350 kapasiteli sığınma evlerinde daha fazla kadın kalıyor. Bu yoğunluk ise sığınma evlerinde sıkıntı yaşanmasına neden oluyor.
- Bu durumda çözüm nedir?
Sığınma evlerindeki kapasite ve sayısının artırılması gerekiyor. Ödeneklerin, olanakların ve gelirlerin yükselmesi lazım. Ayrıca kadın sığınma evlerinde meslek edindirme kursları, sosyal faaliyetler ve eğitici seminerler toplantılar yapılmalı renkli etkinlikler yapılmalı. Kadın sığınma evleri atıl durumdan kurtarılıp kadınların hayata dört elle sarılmaları için imkanlar artırılmalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.