ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)
3 yaşındaki İzmirli Nazar, ağır bir kalp hastalığıyla dünyaya geldi. Anne ve babası ağlayınca göz altı ve dudaklarının çevresi moraran küçük kızın, üzülmemesi için elinden geleni yapıyor. Ağlaması yasaklanan minik Nazar'ın yaşamı pamuk ipliğine bağlı... Minik Nazar'ın kalbinden kirli kanı akciğere gönderen ana damarının olmadığı, temiz kanı taşıyan aort ana damarından dallanan küçük damarların kirli kanı akciğere naklettiği belirtildi. Küçük yavrunun hayata tutunması yüzde 40 ölüm riski bulunan iki ameliyata bağlı. Ailenin görüştüğü İzmir'deki kalp cerrahları, ameliyatı yüksek riski nedeniyle yapmak istemezken, aile inatla kızlarını hayata tutunmasını sağlayacak hastane arıyor. "Biz onu gördükçe her gün ölüyoruz" diye baba Baba Erhan Karataş, "Özelde çalışan bir doktor 'Ameliyatı yaparım' dedi. Ancak bizden 40 bin TL istedi. Ben asgari ücretle çalışıyorum, nasıl bu parayı bulayım" şeklinde konuştu.
"Ameliyat masasında kalır"
Bayraklı'da oturan Erhan-Sibel Karataş çiftinin 3.5 yıl önce Konak Doğum Hastanesi'nde nurtopu gibi kız bebekleri dünyaya geldi. Doğumdan bir saat sonra vücudu moraran Nazar Nebahat, kuvözle Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne oradan da Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Talihsiz bebeğin ağır kalp hastalıklarıyla dünyaya geldiği ve üç hafta boyunca kaldığı hastanede yapılan tetkiklerde, kalpten kirli kanı akciğere gönderen ana damarının olmadığı tespit edildi. Bebeğin temiz kanı taşıyan aort ana damarından dallanan küçük damarların kirli kanı akciğere taşıdığı anlaşıldı. Doktorlar aileye 'Küçük yaşta ameliyat olursa masada kalır' diyerek, Nazar'ı taburcu etti.
Dışarıdan bakıldığından ağır kalp hastası olduğu fark edilmeyen Nazar, yaşıtlarıyla dilediği gibi koşup oynuyor Ancak üzülünce ve ağlayınca göz çevresi ve dudak kenarları morarıyor. Aile bir ay önce her an ölüm riski olan biricik kızlarını bir üniversite hastanesinde görevli kalp cerrahı profesörün muayenehanesine götürdü. Doktorun iki aşamalı kalp ameliyatı yapabileceğini ancak özel hastanede gerçekleştirecek operasyon için kendilerinden 40 bin TL istediğini öne süren baba Erhan Karataş, "Bu ücreti veremeyeceğimizi söyleyince doktor, '20 bin TL'ye yaparım' dedi. Bu parayı bulamayacağımızı söyleyince arkasını dönüp bizimle ilgilenmedi" diye konuştu.
Daha sonra Türkiye'nin ikinci büyük çocuk hastanesi Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden aile, buradan da eli boş döndü. Hastanede görevli doktorlar, ameliyatın yüzde 40 ölüm riski taşıdığını, bir üniversite hastanesinde veya İstanbul'da yapılabileceğini söyledi. Nazar'ın hayata tutunması için hastane hastane gezen aile, son çare olarak yeniden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geldi. Ancak hastanedeki doktorlar da ameliyatın çok riski olduğunu, ameliyat yapılsa bile sonuçlarının yüzgüldürücü olamayacağını söyledi.
'Hangi karar doğru bilemiyoruz'
İzmir'de bir umutla gittikleri hastanelerden eliboş dönen anne ve baba, şimdi kara kara, "Nazarımız ne olacak?" diye düşünüyor. Gittikleri hastanelerde doktorların birbirinden farklı açıklamalarda bulunduğunu anlatan talihsiz baba, "Kızımızın ameliyatla yaşama şansını, ameliyat olmazsa ne zaman kaybedebileceğimizi tam olarak bilmiyoruz. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ndeki doktorlar, 17 ve 20'li yaşlarda hayatını kaybedebileceğini, o yaşlarda ameliyat olmasının da bir işe yaramayacağını söyledi. Buna rağmen doktorlar ameliyattan sürekli kaçınıyor. Nasıl bir karar vereceğiz bilemiyoruz" dedi.
Ameliyat konusunda çok düşündüğünü anlatan baba, şunları söyledi: "Baba olarak yüzde 40 ölüm riskini göze alarak, yavrumun ameliyat olmasını istiyorum. Ama eşimi bilemiyorum. Hep bir şey mi olacak düşüncesiyle yaşamak zor. Eşim bu konuda kararsız. Eşim 'Ameliyatta yavrumuzu kaybederiz' diye düşünürek operasyondan uzak duruyor."
Artık yavrusunun rahatsızlığına çare bulunamamasından dolayı psikolojisinin bozulduğunu anlatan anne Sibel Karataş ise, duygularını şöyle ifade etti: "Kızım çok hareketli, hiç yerinde durmuyor. Hangi anne yavrusunun ölmesini ister. Mikrop kapmaması için kimseyle görüşmüyoruz. Yeter ki çocuğumu tedavi ettirelim. Allah'tan başka bir şey istemiyorum" dedi.
Prof. Dr. Baran Uğurlu: Durumunu araştırıyoruz ama...
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Baran Uğurlu, Nazar'ın durumu ile ile ilgili olarak, "Küçük kızın durumunu araştırmaya devam edeceğiz. Ancak ameliyatı çok riskli. Daha da ötesi ameliyat sonrası elde edilecek sonuç çok da iyi olmayabilir. Hangi yaşa kadar yaşayacağı, ne zaman kötüleşeceği ise belli olmaz" dedi.
