Uzun yollar ondan sorulur

Öğrencilik döneminde bile direksiyon sallayan Günaydın Group Yönetim Kurulu Üyesi Erol Günaydın, demiryolundan denizyoluna kadar bir çok alanda yatırım yapan bir grubun başında olsa da 'biz kamyoncuyuz' demekten vazgeçmiyor

RÖPORTAJ: SİNAN DOĞAN
İzmir Mordoğanlı Serol Günaydın'ın 50 yıl önce İzmir ile Karaburun arasında yolcu taşıyarak temelini attığı girişimcilik serüveni, bugün 3 oğlunun elinde, Ege'nin en büyük lojistik markasına dönüşmüş. Günaydın Group 965 çalışanı, 765 öz mal aracı ile 3 bin firmaya hizmet veriyor. Her gün 40 bin kişiyi taşıyor.
Pınarbaşı'ndaki lojistik merkezinde sohbet ettiğimiz Günaydın Group'un Yönetim Kurulu Üyesi Erol Günaydın, genç bir işadamı. Bilgisayar mühendisi ama okurken bile direksiyon sallamış. Uzun yol şoförlüğü yapmış. Üniversite yıllarında kullandığı 1984 model Mercedes 302'ye gözü gibi bakmaya devam ediyor. Her ne kadar demiryolundan denizyoluna kadar bir çok alanda yatırım yapan bir grubun başında olsa da 'biz kamyoncuyuz' demekten de vazgeçmiyor.
Türk tiyatrosunun ünlü ismi merhum Erol Günaydın'la adaş olmanın kendisi için gurur kaynağı olduğunu belirten Günaydın, "Beni fiziksel olarak da Koç Holding Başkanı Mustafa Koç'a benzetirler. Bu sayede tanıştığımız insanlarla aramızda hemen sıcak bir ilişki doğar. İnsanlara 'Mustafa Koç'un İzmir şubesiyim' diyorum" diyor.
* Taşımacılık sektörüne girişiniz nasıl oldu?
- İşimizin temellerini atan babam Serol Günaydın. İlk taşımacılık işine 1963'te 3 ortaklı bir otobüs ile başlıyorlar. Biz üç nesildir Karaburunluyuz. Babamız da 1967'ye kadar İzmir-Karaburun arasında yolcu taşıyor. Daha sonra işe tek başına devam ediyor. Ben ve ağabeylerim de zamanla işe dahil olduk. Aslında hepimiz üniversite okuduk. Taşımacılıktan farklı bölümlerden mezun olduk. Ben Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. Benden bir büyük ağabeyim Şenol Günaydın endüstri mühendisi. En büyük ağabeyimiz Mehmet Günaydın ise iktisat fakültesi mezunu.
Mühendis şoför
* Okulunu bitirdiğiniz meslekleri yapmayı düşünmediniz mi?

- Biz taşımacılık işinden üniversite okurken de kopmadık ki. Ben bilgisayar mühendisliği okurken de taşımacılığa devam ediyordum. Yeri gelince hep 'biz kamyoncuyuz' derim. Tabii şu an işimiz kamyonculukla ifade edilemeyecek boyutlara geldi. Ancak yıllarca direksiyon salladık. Otobüs de kamyon da tır da kullandım. Çok uzun yol yaptım. Ağırlıklı olarak İstanbul-İzmir arası çalıştım. Yine en yoğun olduğumuz İzmir-Manisa ve İzmir-Aydın hattında da çok gidip geldim. Hatta üniversiteye bile hep otobüsle gidip gelmişimdir. Üniversiteden arkadaşlarla otobüse doluşup yıl sonunda pikniğe giderdik. O zaman bile şoför ben olurdum.
5 ayrı şirket, 965 çalışan var
* Büyük araç kullanmak nasıl bir duygu?

- Araç kullanmak hastalık. Hele büyük araçsa bir başka keyif. Kendinizi kaptırıp gidersiniz. O nedenle dikkatli kullanmak zorundasınız. Üniversitede kullandığım 1984 modeli Mercedes 302'nin ben de çok hatırası var. O nedenle Pınarbaşı'ndaki lojistik merkezimizde hala durur. Onu kullanmaktan keyif alırdım. Örneğin kullandığım tırı bir ev gibi hissederim. Arka tarafı bir oda gibi düşünür, girerken ayakkabılarımı çıkarırdım. Zaten babam da çok titizdir. İstanbul-İzmir arası her 100 kilometrede bir mola verirdi. Yağmurlu havada bile otobüsü yıkatırdı. Ben karşı çıkınca da 'Yıkama mazeret, yıkarken arabayı inceleme fırsatın olur' derdi. Çünkü her işte olduğu gibi şoförlükte de titizliğin can kurtardığını bilirdi.
Hayal ile başladı
* İşin başına nasıl geçtiniz?

- Babam çalışmaktan çok zevk alan birisi. Ama nasıl ikna ettik hatırlamıyorum. Kendisi biz büyüdükçe işi devretti. Şu an Balıklıova'da emekliliğini geçiriyor. Herşeyde olduğu gibi biz de kendi işimizde hayal kurarak başladık. Hem personel taşımacılığı hem yük taşımada hayallerimiz vardı. 1989'a kadar şehirlerarası yük taşımacılığı yaptık. O tarihten sonra personel taşımacılığı, 1993'ten itibaren konteyner taşımacılığı, 2001'de uluslararası nakliye ve lojistik hizmetler, 2005 yılında konteyner depo işletmeciliği, 2008'de kargo işletmeciliği ve mikro dağıtım, 2011'de demiryolu taşımacılığı, 2012 yılında da deniz taşımacılığı işine girdik. Şu an 5 ayrı şirketimiz, 965 çalışanımız var.
* Hedeflerinizi gerçekleştirdiğinize inanıyor musunuz?
- Hayallerimiz devam ediyor. Lojistik ve personel taşımacılığı konusunda Türkiye'nin en değerli şirketi olmayı hayal ediyoruz. Stratejik ortaklıklarla uluslararası ölçeğe ulaşmayı istiyoruz. Önce yaptığımız işte iyi olalım. Başarı adım adım gelecektir. Ege Bölgesi'nde güçlü pozisyondayız. İstanbul, Bursa, Denizli, Trakya'da şubeler açıp varlığımızı artıracağız.
Şoför okulu kuracak
* Ege'nin lojistik markası olarak sosyal projeleriniz var mı?

- Sosyal anlamda üzerinde çalıştığım bir hayalim var. Bir şoför geliştirme okulu için Çalışma Bakanlığı ile görüşmelerim devam ediyor. Eskiden muavinlik kurumu ile şoförler yetişiyordu. Ancak şimdi bu ortadan kalkıyor. Dolayısıyla trafik kazaları artıyor. Bu projeyi hayata geçirirsek hem kazalar azalacak hem sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikte şoförler yetişecek hem de insanlara yeni iş kapıları açılacak. Şu an istediğim nitelikte tır şoförü bulamıyorum. Başarabilirsek Türkiye'ye örnek oluruz. Ayrıca eşimin öğretmen olmasından dolayı okullara yönelik desteklerimiz var. Gezmek için araca ihtiyaç duyan okullara destek oluyoruz.
* İşiniz bir tür seyahat etmek. Seyahati seviyor musunuz?
- Evet seviyorum ancak taşımacılık yaparken gezmek başka, turist olarak gezmek başka. Yük taşırken çevreyi göremiyorsunuz. Ama en azından yolu biliyorsunuz. Örneğin ben İstanbul-İzmir arasındaki yol kahvelerini, en iyi yol lokantalarını bilirim. Yeni mekanlar keşfetmeyi severim. Türkçe öğretmeni eşim Arzu, üniversiteye hazırlanan kızım Selen ve 3 yaşındaki oğlum Rüzgar Eymen ile gezmekten zevk alıyorum. Yılda iki defa yurtdışına gideriz. Daha çok Avrupa'yı tercih ediyoruz. Ancak yakında Uzakdoğu ve Amerika'ya seyahati düşünüyoruz. Seyahatlerde daha çok butik otelleri tercih ederim. Küçük oteller hayatı yavaşlatır. Oysa büyük otellerde hizmet hızlıdır. Siz de yavaşlamak için çıktığınız tatilde hızlanmak zorunda kalırsınız.
* Hayatta sizin için önemli olan nedir?
- Ailem her şeyden önce gelir. Çünkü orası kalemiz. Hayatta başarılı olmak istiyorsanız aile huzuru olacak. İşteyken işe, evdeyken eve odaklanmalı insan. Her gününü son günü gibi yaşamalı. Hiçbir şey yarına bırakılmamalı. Bunun için gayret gösteriyorum. Yapabiliyor muyum? Kolay değil.

"Mustafa Koç'un İzmir şubesiyim"

Erol Günaydın'ın Türk tiyatrosunun ünlü ismi Erol Günaydın ile adaş olması fiziki olarak da Koç Holding Başkanı Mustafa Koç'a benzemesi işlerinin hep rast gitmesine yol açmış. Günaydın, "Biraz Mustafa Koç'a benziyorum. Sesimin tonu bile benziyor. Üstelik eşim de Mustafa Koç'un eşi ile çok benzer. Yeni tanıştığım insanlarda bunun sıcaklığını yaşıyorum. Bir yere gittiğimde bir çok insan 'ben sizi tanıyorum' diyor. Ben de 'Mustafa Koç'un İzmir şubesiyim' diye espri yaparım. Erol Günaydın da benim en sevdiğim tiyatrocuydu. Allah rahmet eylesin. Çocukken İzmir Fuarı'na gelirdi. Tiyatro için çocuklar seçerdi. Beni de seçsin isterdim ama hiç olmadı. Bir yerde adımı söylediğimde bizim yaşıtlarımızda bir tebessüm olur" diyor.
Yeni tutkusu kayak
* Sporla aranız nasıl?

- Aslında bende gülleci fiziği var ancak okulda mecburiyetten bir çok spor dalı ile uğraştım. Üç adım da atladım, 100 metre de koştum, çekiç de attım. Üniversitenin voleybol takımında oynadım. Son hobim ise kayak. Kızım 3 yaşında cimnastiğe başladı. Ardından kayağa ve sörfe gitti. Ben de onunla birlikte başladım. Kayak bana bütün spor dallarından daha çok keyif verdi. Çünkü kayarken başka hiçbir şey düşünmeye fırsatınız yok. Kayarken sadece ayakta kalmayı düşünüyorsunuz. Kafanızdaki her şey bitiyor. Kulvarlar iyileştikçe daha sert kulvarlara, daha uzun pistlere gidiyoruz. Önce Uludağ'da kayarken, şimdi Davraz'ı tercih ediyorum. Bu sene Erzurum Palandöken'de kaymayı istiyorum. Tabii ki kayağa kızımla gidiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.