RÖPORTAJ: SİNAN DOĞAN
Mehmet Yunus Şahin, Aydın Sanayi Odası'nın 'Mehmet Abisi', madencilik sektörünün de duayeni. Madencilikteki yatırımlarının yanı sıra Türkiye'nin önde gelen madencilik grubu Kaltun'un da koordinatörlüğünü yapan Mehmet Yunus Şahin, Mayıs ayındaki seçimlerde Aydın Sanayi Odası'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Ercan Çerçioğlu'ndan devralmaya hazırlanıyor. Şahin, "Aydın yıllarca İzmir'in gölgesinde kaldı. Ama artık Aydın ekonomisinin sıçrama zamanı geldi. 4 yıl sonra Aydın 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan kentler arasına girecek" diyor.
Şahin ailesi tam bir maden tutkunu. 40 yıldan fazladır madencilik yapan Mehmet Yunus Şahin, Ankara Siyasal'da 15 gün okuduktan sonra İTÜ Madencilik'e geçmiş. Eşi Gönül Şahin de bir süre MTA'da çalışmış. Maden mühendisi kızları Ceren ve makine mühendisi oğulları Emre de bir altın firmasında çalışıyor. Madencilikte yeni şeyleri keşfetmenin hazzını yaşadığını dile getiren Şahin, tam bir Türk Sanat Müziği tutkunu.
* Kendinizi bize tanıtır mısınız?
- 1951'de Tarsus'ta doğdum. Liseye kadar Tarsus'ta okudum. Aile göç edince liseyi Adana'da okudum. Önce Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazandım. 15 gün okuduktan sonra İTÜ Maden Fakültesi'ne geçtim. Mezun olduktan sonra yüksek lisans yaptım. Deprem mühendisliği konusunda çok ünlü bir hocadan ders aldım. Hocam beni Amerika'da eğitime göndermeyi, sonra asistanı olmamı önerdi. Ama maden mühendisi olmayı tercih ettim. Herkesin 'keşke yapsaydım' dediği bir şey vardı. Ben de 'keşke bu öneriyi kabul etseydim' dedim. Mesleğe Ankara'da Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nde mühendis olarak başladım.
Yatırımcıyı getirdi * Ege'ye nasıl geldiniz?
- Stajımı Ödemiş'teki Etibank Halıköy Civa İşletmesi'nde yaptım. Kısa dönem askerliğimi İzmir Narlıdere'de tamamladım. Askerden sonra Almanya'da açık kömür madenciliği konusunda uzmanlık eğitimi aldım. Sonra Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nde proje müdürü oldum. 1980'de devletten ayrıldıktan sonra yolum yine İzmir'e düştü. Fruko Tamek Grubu'nun Gümüldür'deki madencilik şirketinde şantiye şefi oldum. 3 yıl Gümüldür'de çalıştım. Hem öğrendim hem işi geliştirdim. Ardından Yaşar Holding'ten teklif geldi. 1997'de emekli oluncaya kadar Yaşar'da çalıştım.
* Gerçek anlamda emekli olmadınız ama değil mi?
- Evet. Hem yöneticilik hem sanayicilik yaptım. Balıkesir'de bir madencilik şirketinin genel müdürü oldum. Bilecik'te 4 arkadaşla mikronize maden konusunda 3 milyon dolarlık yatırım yaptık. Şimdi de o ortaklarımdan birini Aydın'da, Türkiye'de olmayan bir mikronize tesisi kurma konusunda ikna ettik. Diatomit kalsine tesisi ile 5 milyon euroluk bir katmadeğer yaratılacak. İthalat kesilecek. Bu ürün bira, şarap, zeytinyağı, meyve suyu fabrikalarının filtrelerinde kullanılıyor.
İhracat birincisi * Kaltun Madencilik'teki göreviniz nasıl başladı?
- Kaltun ile eskiye dayanan dostluğumuz vardı. 'Sen bize koordinatör ol' dediler. Kaltun'u sivil toplum kuruluşlarında temsil ediyorum. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkan Vekili'yim. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda meslek komitesinde bulundum. 5 yıldır da Aydın Sanayi Odası'nın yönetimindeyim. Kaltun, Türkiye'nin 10 büyük madencilik şirketinden biri. Ege'de 10 yıldır ihracat birincisi. Geçen yıl 55 milyon dolarlık ihracat yaptık. Dünyanın en büyük feldspat üreticisiyiz.
* Aydın Sanayi Odası başkanlığınız nasıl gündeme geldi?
- Ercan Çerçioğlu, Aydın Sanayi Odası'nı çok başarılı şekilde yönetti. 'Sanayicilik işi çok yoğun. Bir gelenek başlatalım. İki dönem başkanlık yapan bıraksın' önerisinde bulundu. Çok ısrar ettik ama kararından dönmedi. Geçen yaz beni yönetimdeki arkadaşlarla fabrikasına çağırdı. 'Başkan adaylığına seni önereceğiz, ne diyorsun?' dedi. Ben de Kaltun ailesine danıştım. Rahmetli Mehmet Amca (Mehmet Tuncer), Osman Aydın, Kamil ve Yüksel Tuncer bana tam destek verdi. Hatta Mehmet Amca, 'Bu tür görevler herkese teklif edilmez oğlum. Sen ve biz gurur duyalım. Memnuniyetle kabul et. Biz de arkandayız' dedi. Ocak ayı yönetim kurulu toplantısında ve meclisinde bütün arkadaşlar itirazsız onay verdiler. O şekilde adaylığımız açıklandı.
* Başkan olursanız oda olarak ne gibi hedefleriniz var?
- Sanayiciliğin başı üretim ve ihracat. Aydın Sanayi Odası'nın 2012 ihracatı 711 milyon dolar. Bu rakamı 4 yıl sonunda 1 milyar doların üzerine çıkarmak istiyoruz. İhracatta en önemli şey fuarlara katılmak. Yönetim kurulumuz ile beraber komiteler kuracağız. Her bir yönetim kurulu üyemiz bir komitenin başkanı olacak. Turizm, fuarlar, ihracat komitesi olacak. Herkes sorumlu olacak. Aydın'da 7 organize sanayi bölgesi var. Umurlu dolu, Ortaklar dolmak üzere. Söke, Çine, Nazilli OSB'lere yeni yatırımcı getirmek için çalışacağız. Bizim mekanımız organize sanayi bölgeleri olacak.
* Aydın ekonomisi nereye gidiyor?
- Aydın, geçmişte tarıma dayalı olarak küçük sanayicilikle uğraşmış. Bölge sanayicilikte İzmir'in gölgesinde kalmış. Son gelişen koşullarda Aydın kendini ispatlamaya çalışıyor. Bugün Aydın'da yok yok. Turizm, tarih var. Afrodisyas ikinci bir Efes olur. Türkiye'nin en zengin jeotermal kaynakları burada. Madencilik konusunda çok ileriyiz. Karacasu bölgesinde çok güzel mermer yatakları, kömür madenciliği var. Dünyanın en kaliteli feldspatı burada. Bu potansiyeli çok iyi değerlendirip, Aydın ekonomisini sıçratmak istiyoruz.
* Aileniz başkanlık fikrine nasıl baktı?
- Ailemin desteğini aldım. Bizim aile madenci bir aile. Eşim Gönül Çukurova Makine mezunu. Bir süre MTA'da çalıştı. Kızımız Ceren Dokuz Eylül Maden mezunu. Yüksek lisansını bitirdi. İngiltere'ye gitti geldi. Tüprag'ın Efem Çukuru tesisinde çalışıyor. Emre de İTÜ makine mezunu. O da Tüprag'a girdi. Anne ile oğlan, kızla ben meslektaşız. Hepimiz madenciliği seviyoruz. Kızım küçükken beni elimden tutup ocağa götürürdü. Evde sohbetlerimizin yüzde 90'ı madencilik. Madencilik bir tutku. Bir kere doğanın güzelliklerini görüyorsunuz.
* Hayata bakışınızı hangi cümlelerle anlatırsınız?
- Çalışacaksın, üreteceksin ama yeteri kadar tüketeceksin. Ben toplumun lüks tüketime olan düşkünlüğünü içime sindiremiyorum. Biz taş cennetiyiz ama ülkemizin dışarıdan taş getirmesini kabul edemiyorum.
Sanat müziği aşığı
Mehmet Yunus Şahin, bir Türk Sanat Müziği tutkunu. Çocukluğunda dayısının gramofonu sayesinde müzik serüveni başlamış. Gençliğinde koroda şarkı söylemiş. Şimdi iyi bir dinleyici. Şahin, şöyle anlatıyor müzik sevgisini: "Türk Sanat Müziği'ni çok seviyorum. 10 yılımı müziğe verdim. İTÜ Konservatuvarı'nın nüvesi olan koroda yer aldım. Ünlü hocalardan ders aldım. İstanbul Radyosu'nun korolarında çıktım. Şimdi vakit buldukça sanat müziği dinliyorum. En sevdiğim Uşşak ve Kürdilihicazkar makamları. Uşşak makamını duyduğum zaman hislenirim, ağlarım. Şevki Bey ve Şükrü Tunar hastasıyım. Avni Anıl'ın ayrı bir yeri vardır bende. Bin tane şarkının içinde bir Avni Anıl şarkısını tanırım. İyi bir kulağım var. Bir ara udun perdelisi olan lafta çaldım."
