Türkiye’ye AB kapısını Yunanistan açmalıdır

Eski Sağlık Bakanı Christos Aidonis Yunanistan’ın AB yolunda Türkiye’nin en iyi partneri olacağı düşüncesinde. Aidonis, “Yunanistan’ın Türkiye’nin AB’ye girebilmesi yönünde yatırım yapması çok önemli” diyor

UĞUR ORAL

Christos Aidonis 1980 yılında PASOK'un gençlik kollarında siyasete başlamış, yıldızı hızla parlamış 45 yaşında bakanlıkla tanışmış bir siyasetçi. 2010-2011 yılları arasında PASOK Hükümeti'nde Sağlık Bakanlığı yaptı. Daha sonra bağımsız kaldı. Aynı zamanda müzikle de iç içe bir hayatı var. Yazdığı şarkılar Yunanistan'da bir hayli popüler. Aidonis ile röportaj öncesi kendi kullandığı aracında kısa bir yolculuk yaptık, kendi şarkılarını dinledik. Çok genç yaşlardan beri siyasetin içinde bulunan Aidonis, "Yeni jenerasyon politikacılarla biraz sorunumuz var" dedi, "Zira Yunanistan'daki politik sistemleri fazla bilmiyorlar ve pek de umurlarında değil. Çok iyi genç politikacılarımız var bu açıdan şanslıyız ama sorun şu ki problemleri fazla önemsemiyorlar. Genç seçmenlerde de aynı ruh hali söz konusu. Mesela şu an ülkemizde büyük bir kriz var ama yeni jenerasyon gelecekle pek fazla ilgilenmiyor. Büyük bölümü neye ve hangi düşünceye oy verdiğini bilmiyor. Son seçim sonuçları hepimizi çok şaşırttı. Bu sonucun alınmasında gençlerin politik sistemlerin derin anlamlarından bihaber olmaları etkili oldu."

5 yıl sonra sıkıntı yaşarız

Aidonis Yunanistan'ın göçmen ve beyin göçü sorununa da dikkat çekti: "Göçmen sorunu yarınlarda Yunanistan'ın sosyal, siyasi düzeninde önemli sorunlara sebep olacak. Bir diğer önemli sorun da gençlerin iş bulmak için ülkeden ayrılmak istemesi. Yüzlerce genç doktor Almanya'ya, İrlanda'ya, İngiltere'ye Avustralya'ya ve diğer ülkelere gitmek durumunda kaldı. 20 yıl, 10 yıl demiyorum beş yıl sonra bu beyin göçünden ötürü sıkıntı yaşacağız. Yeni neslin Yunanistan'da gelecek şansı azalıyor. İş bulmaları çok zor."

Kimse risk almak istemiyor

Aidonis'e göre hükümet zorunlu riskleri almaktan kaçıyor: "Bu ekonomik krizden çıkmak için bütün partilerin ortak bir görüşte buluşup, birlikte hareket edebilmeleri lazım. Ama bu şimdiye kadar hiç olmadı. Sonuçları ağır olacak. Sosyal güvenlik politikalarında değişiklikler yapılması lazım. Bu kadar ağır vergileri vatandaş ödeyemeyecek ve reaksiyon gösterecek. Bunun dip noktası ne olacak? Sorun şu ki riski kim alacak? Sonunda faturayı kim ödeyecek? Her alanda, bürokraside, ekonomide vs. büyük değişikliklere gidilmesi gerekiyor. Ama kimse bu riski almak istemiyor. Benim gördüğüm ve tahminim o ki sonuç itibarıyla hiçbir şey değişmeyecek."

Hayali şirketler paraları yedi

Ve şeytanın sor dediği soruyu sordum Aidonis'e: "Evet ama büyük yardımlar aldınız. Nereye gitti o paralar peki?" Yanıt verdi: "Birçok hayalet şirket yeni yatırımlar yapacağız diyerek maddi destek aldılar ve yediler bu parayı. Netice olarak hiçbir şey sürmedi. Hükümetler bir şeyler yapmak, bazı şeyleri yavaş yavaş düzene koymak yerine tam tersini yaptılar. Beş yıl içinde sağlığa harcanan para neredeyse iki katına çıktı. Herkes bir şekilde para desteği almaya çalıştı ama kimse bunun karşılığında bir şeyler yapmadı. Bunun sonucunda ortaya çıkan borç ortada!" Peki, bu yeni kredi ülkenin derdine derman olacak mı? Aidonis bu bağlamda umutlu değil: "Bu para aslında bize borçlarımızı ödeyebilmemiz için veriliyor. Yani bu para mucizeler yaratmayacak.. Eğer bu kadar çok borcumuz olmasaydı muhtemelen bu krediyle ve bu üretimle ayakta durmamız daha kolay olurdu. Bu para yeni yatırımlar için değil. Programı olan bir hükümet bu parayla belki yeni bir hamle yapabilir. Ama bu bağlamda bir plan da göremiyoruz."

Çipras'ın asıl oyu yüzde 17

Christos Aidonis, seçim sonuçlarının yanlış okunduğunu Çipras'ın arkasında sadece yüzde 17'lik bir desteğin bulunduğunu iddia etti: "Yüzde otuz beşle kazandılar ama bu bence sahte bir rakam. Sandığa gitmeyenleri de hesaba katmak lazım. Sandığa gitmeyen seçmeni de bu hesaba katarsak ancak yüzde 17 Çipras'a 'evet' dedi. Yüzde 45 ise istemedi, 'hayır' dedi. Bu durum Çipras'a yardım etti aslında. Halk diğer partilere dair hayal kırıklığı içindeydi. Çipras'ı en iyisi olduğu için değil, eskilere bir reaksiyon olarak seçtiler. Çünkü bugünkü durumdan eski hükümetleri sorumlu tuttular. İnsanlar parlamentodaki değişimle sorunlara çözüm bulunacağını, elinde sihirli bir değnekle tüm sorunları çözeceklerini sanıyor. Ve herkes "aman bana kimse dokunmasın" psikolojisinde."

AB yolunu Yunanistan açmalı

Türkiye-Yunanistan ilişkileri bağlamında Aidonis yarınlardan umutlu: "Özellikle 1999'dan bu yana büyük evrim yaşadı iki ülke arasındaki ilişkiler. Önemli adımlar atıldı. Bu da işbirliklerimizi daha mümkün kılıyor artık. 1999 öncesinde bütçemizin neredeyse yüzde yetmişini askeri yatırımlar için harcıyorduk. 1999 sonrasında bu oran yüzde 30'a indi. Avrupa ülkelerinde ise bu oran yüzde 2. Bizim de sizin de barışın avantajlarından yararlanıp savunma bütçelerimizi kısarak bu bütçeleri başka elzem alanlara kaydırmamız gerekiyor. Bu bağlamda Yunanistan'ın Türkiye'nin AB'ye girebilmesi yönünde yatırım yapması çok önemli. Yunanistan Türkiye'ye AB yolunda harika bir partner olacaktır."

Yunanistan'da orta direk kalmadı

Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerin başında küçük esnaf geliyor. Yunanlı küçük esnafın durumunu Atina'da bir Türk esnafla, Theodore Mirmiroğlu ile konuştuk. Mirmiroğlu her iki ülkenin de vatandaşı. 1942'de İstanbul'da babasının kurduğu işi 1964'ten bu yana Atina'da sürdüren Theodore Mirmiroğlu ile küçük esnafın cephesinden Yunanistan Ekonomisi'ni konuştuk...

Yunanistan'daki ekonomik krizi nasıl görüyorsunuz?

Küçük esnaf nasıl etkilendi bu krizden? Yunan tüketicisinin yüzde 60'ı memurdu. Durumları iyiydi. Şimdi paraları çok azaldı ve harcamaya korkuyorlar. Emekli nüfus da çok fazlaydı ama şimdi emekli maaşları da düştü. Onlar da kayboldu. Yarınlar belirsiz olduğu için halkta bir panik var, parasını saklıyor herkes. Bu yüzden işler durgun. Geçen yaz sermaye kontrolü uygulaması başladığında herkesin bankada biraz parası vardı. Bir dedikodu yayıldı paralarını alamayacaklarına dair. Bunun üzerine insanlar cahillik yaparak bankadaki paralarını çektiler. Beyaz eşya satan dükkanlara hücum ettiler. Böylece devlet geçen yaz büyük KDV topladı ve dışarıya "işte bakın bizim ekonomimiz böyle büyüktür" dedi. Ama bu suniydi. Çünkü millet banka yemesin diye gitti bütün parasını çekti. Şimdi o para da gitti. Herkes paralarını bozdu. O günlerde bankamatiklerin önünde büyük kuyruklar vardı. Şimdi bu kuyruklar yok. Neden yok? Çünkü bankada paraları kalmadı.

Orta direk yok oldu herhalde...

Doğru, eskiden durum böyle değildi. Orta sınıf vardı Yunanistan'da. Çok zenginler çok fakirlerinin yanında bir de orta halli Yunanlılar vardı. Artık bunlar yok. Orta direk bitti.

Türkiye'de de ticaret yaptınız Yunanistan'da da. Bugün yeni bir yatırıma kalkışsanız Türkiye'de mi olur Yunanistan'da mı?

Türkiye'de. Çünkü burada maliyenin kanunları ve uygulamaları çok belirsiz. Burada yatırım yapmak zor. Bakarsınız hemen bir yeni yasa çıkar ve iki sene öncesinden itibaren geçerli olacağı söylenir. Sonuç olarak firmalar taşınıyor. Herkes kaçıyor. Firmalar merkezlerini, üretimlerini Bulgaristan'a taşıyor. Oradaki kanunlara göre üretim yapmayı tercih ediyorlar.

Şu durumda Yunanistan'a kimse yatırım yapmak istemez...

Böyle böyle Yunan firmaları ayrılıyor, kalmıyor. Büyük bir yoğurt fabrikası vardı. Hatta ben de devreye girdim, İzmir'de yatırıma niyetleniyorlardı. Sahibinin kardeşi "ben hiçbir yere gitmem, Yunanistan'da kalacağım" demişti. Ama şimdi o bile Bulgaristan'a kaçtı.

Yunanistan'ın yarınlarını nasıl görüyorsunuz peki?

Birkaç sene evvel Tayyip Erdoğan gelmişti buraya. O zamanlar Başbakan'dı. Hiç unutmuyorum bana "Kardeşim, uyan. Eğer çocuklarını burada bırakırsan ağlayacaksın. İyi düşün. New York, Londra, İstanbul'dan başka hiçbir yerde gelecek yok." demişti. Yunanistan'da gerçek anlamda vatansever yok. Geçenlerde eşimin bir akrabası bir İspanyol bankasının patronunun kızıyla evlendi. Yunanistan'dan birçok tanınmış isim gelmişti düğüne. Hepsi 3-5 bin euroluk şampanyalar patlattılar. Yunanistan'da herkes kendisine çalışıyor. Ülkeyi kimse düşünmüyor.

Hiç Türkiye'ye dönmeyi düşündünüz mü?

Yaşım ilerledi. Burada satın aldığımız bir ev, kayınpederimden kalan bir arsam var. Düzenimiz burada. Daha genç olsaydım evet, düşünürdüm.

Atatürk'ün heykelini yaptırmak isterim

Atina'da gezinirken birçok büst, heykel gözünüze çarpar hemen. Birçoğu meşhur Yunanlı heykeltıraş Giannis Bardis'in elinden çıkmıştır. Ülke genelinde yaklaşık 25 heykelde ve 70 büstte imzası bulunan Bardis'in ünü sadece Yunanistan'la sınırlı da değil. Kanada'da da heykelleri bulunuyor. Giannis Bardis ile Atina'ya yaklaşık 25 km uzaklıktaki, Spata'daki atölyesinde buluştuk. Kendisini anlattı "Atina Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdim. 50 yıldır heykelle uğraşıyorum. Uzmanlığım mermer ve bronz heykeller. Özellikle Yunanistan'a hizmeti geçmiş önemli isimleri ölümsüzleştirmeyi seviyorum. Yunanistan'ın birçok yerinde benim elimden çıkmış 25 heykel ve 70 büst mevcut." Giannis Bardis'in verdiği bir bilgi çok ilgimi çekti. Meğer ünlü heykeltıraşın ellerinde can bulan mermer Türkiye'den, Marmara Bölgesi'nden geliyormuş." 50'den fazla heykelimde kullandığım mermeri Türkiye'den getirttim" dedi Bardis: "Harika mermerleriniz var. Atina'daki Parthenon Tapınağı'nın restorasyonunda kullanılan mermerler gibi çok kaliteli bir mermer." Bir gün ülkemizde de bir sergi açmayı istiyor. "Türkiye'den kimin heykelini yapmak istersiniz?" diye sordum. "Tabii ki Atatürk" dedi. Atatürk ile ilgili çok kitap okumuş, fikirlerini öğrenmiş, "Talep gelirse onur duyarım" dedi. Türkiye'den heykelini yapmak istediği bir isim daha söyledi Bardis: "Abdi İpekçi" Merhum pekçi'nin birçok eserini okuduğunu söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.